Seçme Dizeler XIII

<<<< Önceki Sayfa               Sonraki Sayfa >>>>




"Ölmek kaderde var, yaşayıp köhnemek hazin
Bir çare yok mudur buna ya Rabbe'l âlemin..."
~ Yahya Kemal

"En ölümsüz şarkılar en umutsuz olanlardır
Bilirim onlardan ölümsüz olanları saf hıçkırıklardır…”
~ Alfred de Musset, Mayıs Gecesi

“Gençliğin katlandığı keder ne olursa olsun
Bırak onu büyüsün, büyüsün bu kutsal yara
Kara melekler seni oluşturdu kalbinin derinliklerinde
Hiçbir şey bizi daha büyük kılamaz büyük bir acıdan…”
~ Alfred de Musset, Mayıs Gecesi

“Ah! Sor kalbine öğren, oradadır deha.
Oradadır merhamet, acı ve aşk…”
~ Alfred de Musset, Dostum Edouard Bocher’ye

“Niçin kalbim böyle hızlı çarpıyor?
(…)
Kadir Tanrı! Bütün bedenim titriyor…”
~ Alfred de Musset, Mayıs Gecesi

“Hayatını yöneten Rolla’nın kendisi değildi
Tutkularıydı; salıvermişti tutkularını…”
~ Alfred de Musset, Rolla ll

“Geçen zamana içelim, ölüme, yaşama!
Unutalım ve içelim; -yaşasın özgürlük!”
~ Alfred de Musset, Rolla lll

“Hiçlik! Hiçlik! Görmüyor musun onun sonsuz gölgesini
Alevlenen yansısı üzerinde güneşi kemiriyor
Karanlık kazanıyor! Sönüyor, sonsuzluk başlıyor
Asla sevmeyeceksin sen, sen ki hiç sevmedin…”
~ Alfred de Musset, Rolla lll

“Fakat fırtınadaki korkunç rüzgar
Bütün tasarılarımı alıp götürdü…”
~ François Coppée, Haziran

“Sık sık düşündüğüm bir mutluluk rüyası,
Kırlara bakan bir barınak sahibi olmaktır…”
~ François Coppée, İç Gezinti

“Zira aşkla dolu kalbim
Acılarının arasında bulur,
Aziz çiçekler arasında senin bakışını
Ve kokular içinde senin nefesini…”
~ François Coppée, Mayıs

“Ve leylakların çiçek açtığını gördüm
Teskin edilemeyen acımla birlikte…”
~ François Coppée, Mayıs

“Fakat acı çekmekten yorulan kâlbim
Bu kuşları hayranlıkla izlerken onlara imreniyor
Bu kuşlar ki hayattan sadece bilirler
Şarkı söylemeyi, sevmeyi ve ölmeyi!”
~ François Coppée, Ağustos

“Ey toprak!
Hayat bir bilmecedir ve ölüm bir sırdır,
Fakat sen, rüzgârlar tarafından sallanan başakların
Ölülerle besleniyor yaşayanları beslemek içim…”
~ François Coppée, Toprak

“Ey anaç toprak, her yaratık sende
Arar hayatını ve sonunda sende bulur kabrini…”
~ François Coppée, Toprak

“Akşamın temiz, engin gökyüzünde
Daha şimdiden solgun birkaç yıldız ışıldar…”
~ François Coppée, Terasta

“Bu istasyonda inmeli miyim?
Hayır, Arzu, sahip olmaktan daha iyidir…”
~ François Coppée, Sevr İstasyonu

“Ben dizeler toplayan, sen çiçekler devşiren…”
~ François Coppée, Nakarat

“Yalnızlık ve vecd içinde yaşadı
Sonsuz bir rüyaya ruhunu yoğunlaştırarak
İlahi hiçlik içinde eritilmeden önce
Zaman onu çöp gibi zayıf ve cılız kılmıştı…”
~ François Coppée, Buda

“Her şey yaşar, herkes sever! Ve ben kederli ve yalnız dikilirim
İlkbahar semaında ölen bir ağaç gibi…”
~ François Coppée, Bunalımda Arzu

“Gel! Sana her şeyi vaat ediyorum,
Ruhumu ve kalbimi, kanımı ve tenimi…”
~ François Coppée, Bunalımda Arzu

“Bazen isterdim ki sonum yakın olsun…”
~ François Coppée, Bunalımda Arzu

“Ve umut benim için sadece bir göçmen kuş
Yuvasını yapmak için mezar seçmeye giden…”
~ François Coppée, Umutsuzca

“Bu sonsuz ve monoton melankoli
Bütün umudu ve sevme arzusunu alıp götüren…”
~ François Coppée, Sonbahar/Hüzün

“Fark ediyor ki son leylakla birlikte
Dün son kelebek de kayboldu gitti…”
~ François Coppée, Sonbahar/Hüzün

“Milyonlar! Milyonlar! Şatolar! Devlet başkanlığı ödenekleri!
Bir gün Lille şehrinin bodrumlarına indim;
Gördüm o kasvetli cehennemi…”
~ Victor Hugo, Neşeli Hayat

“Sizin zenginlikleriniz bu acılardan doğmakta,
Prensler! Sizin cömertliklerinizi bu yoksulluklar besliyor…”
~ Victor Hugo, Neşeli Hayat

“Gözyaşları içindeki bu halk, üzüntülü ve açlığın parçaladığı bu halk
Sizin güldüğünüzü duyduğuna göre doymuş olmalı…”
~ Victor Hugo, Neşeli Hayat

“Beyaz Gerçek büyük bir kuyunun dibinde uyuyor
Koyu bir aşkla ben, yapayalnız, kendimi tehlikeye atarak
Buraya iniyorum, kuyuların en karanlığına…”
~ Sully Prudhomme, Şüphe

“İlk gençlik çağımın çılgınlıkları içinde
bir ölçüde bir başka insandım ben şimdikinden:
farklı ağlar, farklı konuşurum şimdi eskisinden,
bomboş umutlar, boşa ağlayıp sızlanmalar içinde…”
~ Francesco Petrarca, Divan I, Sone I

“Çılgınlığımın ürünüdür utancım, pişmanlığım;
ve şimdi görüyorum apaçık bir biçimde,
hoşa giden her şeyin dünyada kısa bir düş olduğunu…”
~ Francesco Petrarca, Divan I, Sone I

“Güneş ışınlarının soluk olduğu bir gündü
yaratıcısına duyduğu acıdan ötürü…”
~ Francesco Petrarca, Divan III, Sone III

“Herkesin üstünde, ezilen insanları, her zaman,
baştacı etmekten hoşlanırdı!”
~ Francesco Petrarca, Divan IV, Sone IV

“Ve söndü tüm iyilik yıldızlarının ışığı,
onunla biçim kazanır insanlık yaşamı…”
~ Francesco Petrarca, Divan VII, Sone VII

“Bil ki az dostun olacak öteki yolda yürürken:
sana daha da yalvarıyorum, ey soylu insan,
gene de bırakma, n’olur, tuttuğun o onurlu yolu…”
~ Francesco Petrarca, Divan VII, Sone VII

“Yaşıyorduk biz özgürce geçerken bu ölümlü dünyadan…”
~ Francesco Petrarca, Divan VIII, Sone IX

“Yol uzun mu uzun oysa yaşam kısa…”
~ Francesco Petrarca, Divan XV, Sone XIII

“Bir başkası hoşuma gitmeyecek kadar güzel görünmüştün gözüme…”
~ Francesco Petrarca, Divan XXI, Sone XVIII

“Tanrım, ne idim ne oldum?
Dereyi görmeden paçayı sıvamamak gerek…”
~ Francesco Petrarca, Divan XXIII, Şarkı I

“Ne ki zaman kısa
kalemim yetmiyor yazmaya anlatmak istediklerimi…”
~ Francesco Petrarca, Divan XXIII, Şarkı I

“Güneş nereye ulaşırsa ulaşsın, hiçbir yerde,
bulamaz senin değerinde birini Aşk, kadınım…”
~ Francesco Petrarca, Divan XXIX, Şarkı III

“Zaman geçiyor, yıllar uçup gidiyor ardından
bir anda ulaşıyoruz ölüme…”
~ Francesco Petrarca, Divan XXX, Altılı II

“Göreceğiz sonunda net bir biçimde insanların
nasıl boşuna sık sık yanılsamalar ardından koştuğunu,
ve nasıl sık sık boşuna ıstırap çektiğini…”
~ Francesco Petrarca, Divan XXXII, Sone XXV

“Yalnız ve düşünceliyim bomboş sokaklarda;
dolaşır dururum, başıboş, yavaş ve ağır adımlarla;
gözlerim dikkatli, çünkü kaçmak isterim
insanoğlunun ayak bastığı yerlerden…”
~ Francesco Petrarca, Divan XXXV, Sone XXVIII

“Güzel günler, mutlu anlar
geri döner mi dersin?”
~ Francesco Petrarca, Divan XXXVII, Şarkı IV

“Kırılmıyordum kolaylıkla insanların sözlerine,
o kadar ki, duyduklarımın hepsi artık
canımı sıkmaktan başka bir işe yaramaz…”
~ Francesco Petrarca, Divan XXXVII, Şarkı IV

“Ve eğer anımsayacak olursan Nergis’in yaşamını,
görürsün seninkiyle aynı sona vardığını…”
~ Francesco Petrarca, Divan XLV, Sone XXXVII

“Aynalar, cehennem sularında biçim aldılar,
ve boyandılar unutkanlığın sonsuzluğunda
ölümümün başladığı yerdir orası…”
~ Francesco Petrarca, Divan XLVI, Sone XXXVIII

“Tanrım, ne kadar çarpık işler bunlar!
Çan sesiyle topluyorlar insanları savaş alanlarına
oysa çanlar Tanrı için yukarıya asıldılar…”
~ Francesco Petrarca, Divan LIII, Şarkı VI

“Çok azdır kötü yazgının ters düşmediği
soylu ve yüce girişimlerle; görülmemiştiruyuştuğu
ruhtan kopup gelen eylemlerle…”
~ Francesco Petrarca, Divan LIII, Şarkı VI

“Son yolculuktan önce,
hiç kimse mutlu sayamaz ki kendini…”
~ Francesco Petrarca, Divan LVI, Sone XLIII

“Ah benin kara yazgım!
Onunla olmak yok eder beni, kaçmak ise işime gelmiyor…”
~ Francesco Petrarca, Divan LXXI, Şarkı VIII

“Yürüyüşü ölümlü yürüyüşü değildi o kadının,
meleklere özgüydü ve sözleri insansan sesin
ötesinde yankılanıyordu kulaklarda…”
~ Francesco Petrarca, Divan XC, Sone LXIX

“Ağlayın sevenler, dünyanın her yerindeki,
çünkü öldü o insan, sizi onurlandırmak
isteyen, yaşadığı sürece yeryüzünde…”
~ Francesco Petrarca, Divan XCII, Sone LXXI

“Dizelerime sığdırabilsem, keşke,
,ç,mde duyduğum gibi düşüncelerimi
yoktur böylesine acımasız bir ruh dünyada
bana acılarımdan ötürü acımayacak kadar…”
~ Francesco Petrarca, Divan XCV, Sone LXXIV

“Bilirim nasıl da günler, dakikalar ve saatler
alıp götürüyor yılları, gitmiyorum arkasından yanılsamaların…”
~ Francesco Petrarca, Divan CI, Sone LXXX

“Beni anlayan anlasın, ben kendimi anlıyorum…”
~ Francesco Petrarca, Divan CV, Şarkı XI

“ ‘Sev seni seveni’, bu özleyiş eskide kaldı artık;
Ne diyeceğimi bilirim ben. Ama boşver.
Her şeyin bir bedeli vardır çünkü. Herkes kendisi ödesin…”
~ Francesco Petrarca, Divan CV, Şarkı XI

“Merhametli Tanrım,
boşuboşuna boğazlıyoruz acımasızca birbirimizi;
sen aç, sen çöz, taş kesilen yüreklerimizin düğümünü…”
~ Francesco Petrarca, Divan CXXVIII, Şarkı XVI

“Yakını görüyor, uzak görüşlü olduğunuzu sanıyorsunuz…”
~ Francesco Petrarca, Divan CXXVIII, Sone Şarkı XVI

“Baylar, bakınız nasıl da geçiyor zaman,
gidiyor elden yaşam
ve ölümün ağırlığı omuzlarımızda.
geçerken bu vadiden
uzak kalın kin ve nefretten, fırtına koparan
rüzgarlar gibi huzurlu yaşamınızı altüst eden…”
~ Francesco Petrarca, Divan CXXVIII, Şarkı XVI

“Bağırmak istiyorum: ‘Barış, barış, barış’ diye;
içimden geldiğince…”
~ Francesco Petrarca, Divan CXXXVIII, Şarkı XVI

“Bana karanlık bir ün ver ya da parlak:
Olduğum gibi olmak, yaşadığım gibi yaşamak isterim…”
~ Francesco Petrarca, Divan CXLV, Sone CXIII

“Mutluyuz o güneşi anımsamış olmaktan ötürü:
acılıyız tatlı dostluğundan yoksun kaldığımız için….”
~ Francesco Petrarca, Divan CCXXII, Sone CLXXXVI

“Ne yapmalıyım, sence, bana ne dersin, Aşk?”
~ Francesco Petrarca, Divan CCLXVIII, Şarkı XXII

“Eğer yazgı gereği ise bütün bu başımıza gelenler
ne yapabilirm ki hüzünlü ruhumla başbaşa olmaktan başka,
gözlerim sürekli yaşlı ve başım önüme eğik?”
~ Francesco Petrarca, Divan CCLXIX, Sone CCXXIX

“Ne yapıyorsun? Ne düşünüyorsun? Arkana bakıyorsun,
dönmeyeceğini bile bile geriye zamanın,
umutsuz ruhum? İçinde yandığın ateşe
odun atmayı sürdürmek neyine?
~ Francesco Petrarca, Divan CCLXXIII, Sone CCXXXII

“Biz gerçekte toz ve gölgeyiz:
gerçekte kör ve açgözlü tutkumuz var:
gerçekte umutlarımız boş…”
~ Francesco Petrarca, Divan CCXCIV, Sone CCLII

“Yoktur yüreğimi duygulandıracak başka bir şey,
o kadın gömdü yüreğimi kendisiyle birlikte,
yalnız benim gözlerime oldu ayna ve ışık…”
~ Francesco Petrarca, DivanCCCXII, Sone CCLXXI

“Gelip geçti yaşamı hemen;
tıpkı rüzgarda dağılan sis gibi…”
~ Francesco Petrarca, Divan CCCXVI, Sone CCLXXV

“Zavallı dünya, mağrur ve dönek!
Tümden kör olmuş gözleri sana umut bağlayanın…”
~ Francesco Petrarca, Divan CCCXIX, Sone CCLXXVIII

“Gözlerim asla kuru kalmayacaktır,
ruhum asla yitirmeyecektir heyecanını,
sevgi ve sevecenlikle
yazdığın dizelerin karşısında…”
~ Francesco Petrarca, Divan CCCXXII, Sone CCLXXXI
(Ölümünden sonra  Giasomo Colonna’nın sonesine yanıt)

“Şarkım, görürsen eğer birini huzurlu bir aşk yaşarken,
de ki: ‘Öl, mutlu iken;
çünkü zamanında gelen ölüm acı değil, avuntudur;
ve mutlu ölebilen ölmeli hemen, geç kalmadan’…”
~ Francesco Petrarca, Divan CCCXXXI, Şarkı XXVI

“Ayrılıp gitti dünyadan, Aşk da çekip gitti,
seninle birlikte, soyluluk da ve düştü göklerden güneş;
tatlı gözükmeye başladı artık ölüm gözüme…”
~ Francesco Petrarca, Divan CCCLII, Sone CCCVI

"Ne keyif verir kimbilir,
avare avare akan bir ırmağın kıyısına yaslanmak
ya da taze çimenlere uzanıp şöyle tatlı tatlı kestirmek..."
~ Seneca, Phaedra

"Ardından, dereler gibi aktı kanlar
irine bulandı bütün yeryüzü, kıpkızıl oldu engin deniz.
Dur durak dinlemedi katliamlar, işlenmedik günah kalmadı..."
~ Seneca, Phaedra

"İyi bilinir, Aşk en inatçı ruhlara bile boyunduruk vurur,
nefreti değiştirir..."
~ Seneca, Phaedra

"İster akıl olsun nedeni, ister içgüdü, ister kör bir öfke,
neyse ne, içten nefret ediyorum..."
~ Seneca, Phaedra

"Cesaret ruhum, ha gayret, yerine getir kendi buyruğunu.
Titremeden dökülsün sözlerin:
Korkakça istersen, hazır ol ret cevabına.
Günahsa, epeyce işledim zaten:
utanç için vakit çok geç artık: Haydi, başla, ey ruhum!"
~ Seneca, Phaedra

"Ruhun bir şey söylemeyi arzuluyor, ama söyleyemiyor, öyle mi?
Dertler hafifse konuşur, ağırsa susup kalır..."
~ Seneca, Phaedra

"Ah âşıkların saf umutları, ah yalancı Aşk!"
~ Seneca, Phaedra

"Başa gelen değil, niyettir insanı iffetsiz kılan..."
~ Seneca, Phaedra

"Ne geçici bir nimet, ölümlüler için şu güzellik,
kısacık ömrün küçücük hediyesi,
nasıl kayıp gider hızla, koşar adımlarla!"
~ Seneca, Phaedra

"Güzellik geçici şey:
Hâlâ güzelken, keyfini çıkar çıkarabildiğince.
Zaman harap eder seni sessizce..."
~ Seneca, Phaedra

"Öldüm ölmesine, yaşamdan tek bir şey kaldı hep benimle:
işkenceleri hissetme..."
~ Seneca, Phaedra

"Tek kelime söylemiyor hiç kimseye,
esrarını gömüyor kederine,
karar vermiş bu acıyı kendisiyle birlikte öldürmeye..."
~ Seneca, Phaedra

"Theseus:
Nedir seni ölüme zorlayan?
Phaedra:
Ölüm nedenimi söylersem, ölmemin anlamı kalmaz..."
~ Seneca, Phaedra

"Theseus:
Söyle hangi günahın bedeli bu, ölümle ödemen gereken.
Phaedra:
Hâlâ yaşıyor olmam..."
~ Seneca, Phaedra

"Ölümlerin en iyisidir, sevdiklerinin gözyaşları arasında ölmek..."
~ Seneca, Phaedra

"Ah ne hilekârsın yaşam, nasıl saklıyorsun gizli hislerini,
çirkin ruhuna güzel bir yüz giydiriyorsun!"
~ Seneca, Phaedra

"Ah, değersiz utanç, ah sahte onur!"
Seneca, Phaedra

"Ne felaketler pahasına döner şu kaderin tekeri!"
~ Seneca, Phaedra

"Uçarcasına geçip gider zaman, hercai kanatlarıyla,
tezcanlı Kader hiç kimseye göstermez sadakat..."
~ Seneca, Phaedra

"Ah ne uğursuz bir talihin var Theseus,
ah, asla kavuşmadın sevdiklerine gönül huzuruyla!"
~ Seneca, Phaedra

"Vah bana, nereye gitti o güzel bedenin,
gözlerin, o benim yıldızlarım?
Cansız mı yatacaktın öyle?"
~ Seneca, Phaedra

"Ruhlarımız birleşemezdi, ama yazgılarımız birleşecek inan ki..."
~ Seneca, Phaedra

"Akıl ne yapabilir! Delilik üstün geliyor, hükmediyor,
güçlü bir tanrı emrediyor bütün yüreğime..."
~ Seneca, Phaedra

"Ne yöne gidiyorsun, ey ruhum? Nedir bu ormanlara olan çılgın tutkun!"
~ Seneca, Phaedra

"Ruhum bile bile uçuruma yürüyor,
ardına bakıyor uslu düşünceler bulurum diye, ama nafile..."
~ Seneca, Phaedra

"Niçin kutsal Venüs mütevazı damlarda oturur,
niçin edeplidir sevgisi sıradan insanın, aşmaz çizgisini
tevazuyla sınırlar kendini, ama zenginler,
saltanatla şişinenler, niçin hak edilenden fazlasını özler?"
~ Seneca, Phaedra

"Ağlayıp sızlanmayı bırak artık;
Acı çekmek deva olmaz biçarelere..."
~ Seneca, Phaedra

"Gençliğinin farkına var artık, sal yüreğini:
Kaldır alev alev yanan meşaleni, cümbüş eyle geceleri..."
~ Seneca, Phaedra

"Yaşamın keyfini çıkar, bak hızla geçip gidiyor,
ne diye gem vuruyorsun kendine, gerçek doğanı eziyorsun, ne diye?"
~ Seneca, Phaedra

"Her yaşa özgü bir yol biçmiş tanrı:
Neşe gence yaraşır, çatık kaşsa yaşlı bir yüze..."
~ Seneca, Phaedra

"Hiçbir krala kölelik etmez,
peşinden koşmaz boş ünvanların ya da gelip geçici servetin,
hırsı da yoktur, korkusu da..."
~ Seneca, Phaedra

"Doğuştan değil, dostluktan kardeş oluruz..."
~ Schiller, Über die Iphigenie auf Tauris von Goethe

"Yaşamak rüya görmektir...
~ Schiller, Die Verschwörung des Fiesco

"Söyle, ey küçük büyük adam:
Gözlerinin böyle asilce aşağıya baktığı kule,
Neden yapılmıştır, neyin üzerine kurulmuştur?
Sen kendin nasıl çıktın oraya -ve boş kibrin,
Neyine yarar senin, vadiyi görmekten başka?"
~ Schiller, Genişlik ve Derinlik

"An, bir insan hayatı gibi değerlidir..."
~ Schiller, Don Carlos IV

"Geriye bakma! Sana artık faydası olmaz. İleriye bak!"
~ Schiller, Wallensteins Tod

"Kötünün sonu kötüdür..."
~ Schiller, Das Siegesfest

"Harf, kalbe asla ulaşamaz..."
Schiller, Düşes Schimmelmann'a

"Yalnızca şair, hakiki insandır..."
~ Schiller, Goethe'ye

"Evet, hayattan üstün olan, şereftir..."
~ Schiller, Wallensteins Lager

"Kibir korkunçtur..."
~ Schiller, Elfride Dramatischer Nachlass

"Bilge bir varlıksan eğer,
aynı insanı her zaman zavallı göremezsin..."
~ Schiller, Phönizierinnen

"Güzel bir yüzdeki sevinci görmemişsen
sevinci asla görmemişsindir..."
~ Schiller, Die Schönste Erscheinung

"Dost, dostun derdini kendine dert edinir..."
~ Schiller, Iphigenie in Aulis

"Ah boşuna arayıp duruyorsun bütün haritalarda
O mutlu bölgeyi:
İçinde özgürlüğün solmayan bahçeleri,
İnsanlığın güzel gençliği coşan..."
~ Schiller, Yeni Yüzyıla Girerken

"Asil dost! Nerede açılır barışa,
Nerede özgürlüğe kaçış kapısı?
O yüsyıl fırtınalarla geçti;
Yenisi ise cinayetle açılıyor..."
~ Schiller, Yeni Yüzyıla Girerken

"Kalbin kutsal ıssız yerlerine
Kaçman gerek hayatın zorundan:
Özgürlük yalnız rüyalar ülkesinde,
Güzelse yalnız şarkılarda..."
~ Schiller, Yeni Yüzyıla Girerken

"Duyarsınız onların yüksek sesli konuşmalarını,
Sanırsınız fethetmişler gerçekten gelini.
Ama sessizce olur ayrılışları dünyadan,
Kaybolmuştur hepten hayatları:
Kalıcı bir şeyler bırakmak isteyen,
Toplasın sessizce ve yorulmadan
En küçük noktada en yüksek gücü..."
~ Schiller, Genişlik ve Derinlik

"Gövde yükselir havaya
Süslü zengin dallarla,
Parlar yapraklar ve saçar güzel kokuları,
Ama mevye vermez onlar;
Yalnızca çekirdektir dar mekânda
Saklayan ormanın gururu ağacı..."
~ Schiller, Genişlik ve Derinlik

"Nasıl ortadan kaybolup gitti bu tatlılıklar?
Nasıl değişti ve nasıl gitti geçip günler?"
~ Nizar Qabbani, Bir Kediye Mersiye

"Bir tecelli değildir güzelliğin artık
Ve yüzün perestiş yeri değildir artık..."
~ Nizar Qabbani, Bir Kediye Mersiye

"Seni ben duyulmayan bir ses olarak tanıdım,
Çekingen ağzın buselerden kaçarken..."
~ Nizar Qabbani, Bir Kediye Mersiye

"Hiçbir zaafı yoktur ki farenin kedi onu bilmesin..."
~ Ubeyd-i Zakani, Kedi ve Fare

"Hayırlı hiçbir kehanette bulunmaz..."
~ Ephesoslu Hipponaks, Hesykhios

"Aylakça geçirme hiçbir zamanı..."
~ Ephesoslu Hipponaks,  Stobaeus

"Şarap içenler çok az ince sözler söyler onlar için..."
~ Ephesoslu Hipponaks, Etymologicum Genuinum

"İki gün görür hayatında kadın
biri evlendiği gün, öbürü öldüğü gün..."
~ Ephesoslu Hipponaks, Stobaeus

"Bir bâkire olsydım, hem güzel, hem narin..."
~ Ephesoslu Hipponaks, Hephaestion

"Acı dolu sesime bak,
iki gözümdeki yaşa,
ellerimle tırmalayarak
yırtım yaşlı derimi. Niçin mi?
Ölen evlatlarımı ne eve götürmeme
izin var, ne de toprakla örtmeye..."
~ Euripides, Yakarıcılar

"Şu an benim halimi düşün, anla
doğurduğum evlatların ölmesi üzerine
mutsuz halde ne kadar acı çekiyorum..."
~ Euripides, Yakarıcılar

Ölümlüler için sadece bu şey tekrar elde edilemez,
ölümlü ruhunu yitirdiğinde..."
~ Euripides, Yakarıcılar

"Yaşamı büyüktü, zenginliğiyle hiç övünmezdi.
Yoksul bir adamınkinden daha büyük bir kibiri yoktu..."
~ Euripides, Yakarıcılar

"Yaşlı bir baba için hiçbir şey
kız evladından daha hoş değildir.
Erkeklerin ruhları daha katıdır..."
~ Euripides, Yakarıcılar

"Ey, katı yaşlılık, sana sahip olmaktan nefret ediyorum..."
~ Euripides, Yakarıcılar

"Ölümlüler için hangi felaket
evlatlarının öldüğünü görmekten daha ağırdır..."
~ Euripides, Yakarıcılar

"Öyle olsun! Aynı şeyler senin de kaderin olsun..."
~ Euripides, Yakarıcılar

"Sen melekler âleminde misin, yoksa insanlar âleminde mi?"
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Anlamı ancak anlamak isteyene açık, başkalarına değil..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Onun o kadar çok derdi var ki
kağıt, mürekkeb ve yazı onun için ağlamakta!"
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Onu kınıyor, ayıplıyor; normal... onu tanımıyor çünkü..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Ey ruhum! Sakın umutsuzluğa düşme!
Umulur ki, o güzel günler, güler yüzle yeniden gelecektir..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Ben yaşadıkça sen de yaşayasın!
Eğer ölürsem, kabrin derin karanlığında,
kalbimin içinde kalasın!"
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Dertli bir âşığın sevgilisini görüşü gibi,
bahçedeki güller gülerken gökteki bulutlar ağlıyor..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Düşüşü görmeyen kimse izzeti ne bilsin..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Karanlıklara güvenme, çünkü yakında şafak doğacak;
ışıkla da kendini aldatma, çünkü akşam olunca güneş batacak..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Ama sonra o güzel günler yeniden geldi;
umarım sen de böyle yeniden döner gelirsin..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Önceleri kendim umut edilendim,
şimdiyse umut eden ben oldum.
İşte kader böyle cilveli, gidişli dönüşlü..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Ne bir evde ne bir vatanda karar kıldı;
o nazenin bedeni yatağını hiç ısıtmadı..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Her ayrılıkta tüm umutlar yitirilmez.
İnsan ölmedikçe tümden ortadan kaybolmaz..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Ancak üzüntü ve keder içinde yaşar, mutsuz olur;
her gün yenilenen bir utanç ve rezillik içinde geçer günleri..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Ne tuhaf!
Artık yaşamayan birinin ölümüne ağlıyor da,
zulme uğrayarak öldürülen için hiç üzülmüyor..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Hakkımda ne düşünürsen düşün, ben sana âşığım..."
~İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Dikkat et! Delicesine seven âşığı kınama sakın!"
~İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Dünya sana parlak bir hayat sundu;
ne ki paraklığı çabuk solacak..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Fâni, geçici bir dünyada karar kılmayı nasıl ister insan?
Nasıl olur da bir anlık dünyayı düşünür?"
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı 

"İnsanın ne denli akıllı kanıtı yaptığı seçimdir..."
~ İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı

"Nasıl sen gümüş gibi pırıl pırıl ışınlar saçarken,
bütün yıldızlar sönük kalıraa ışığının yanında,
bütün güzellerden işte o denli güzeldir o..."
~ Ovidius, Hero ile Leander

"Buz gibi soğukta üşümemem için enginde,
tutkun yüreğimi kavuran aşk güvencemdir..."
~ Ovidius, Hero ile Leander

"Açıkça söylüyorum diye bağışla beni;
deli gibi seviyorum seni..."
~ Ovidius, Hero ile Leander

"İnan ki bana, ölürüm üzüntüden,
yaşamında biri var diye öğrenirsem;
haydi günah işle, öleyim istiyorsan..."
~ Ovidius, Hero ile Leander

"Kabul et, ne olursa olsun, yeter ki aşk olmasın..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Kederimin bir türlü bitip tükenmeyen ısırışlarını duyumsuyor kalbim.
Ben ölmeden de bırakmayacak ruhumu bu didiklemeler,
acı çeken insan, acının kendisinden daha çabuk tükenir..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Kötü bir dava, kabul ediyorum,
ama senin konuşmanla iyi olacak..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Dostun Naso yolluyor bu selamı sana, Rufinus,
zavalla bir adam, birinin dostu olabilirse eğer..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Artık benim için kötü olan bu çağ
saçlarıma beyazlar serpmekte
yaşlılık çizgileri yüzümü kırıştırmakta..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Serbestlik bedeni besler, ruh da beslenir bununla,
aşırı eziyet ise bozar her ikisini de..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Çürük bir ağaç kabuğuyla koca denizler aştım..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Ah, tanrılar lütfetseler de seni şöyle bir görsem,
ağlaşarak karşılıklı, çektiğim ıstırapları sana anlatabilsem..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Gör bak nasıl çürütüyor durgunluk tembel bedenimi,
hareket etmedikçe sular nasıl bulanıklaşırsa öyle..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Acaba başıma gelen felaketleri işittiğide,
kalbin hüzün doldu mu?"
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Yaralarım dokunulmaktan ürker.
Sorgulamayı bırak; nasıl olduysa oldu, bu yaraları aldım işte!
Deşme eğer tedavi etmek istiyorsan..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Öyle her şey benim kaderimle değişmez..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Doğru bile olsa hatamı affetmen gerekir:
Beni övmen şöhretinden bir şey eksiltmez..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Naso'nun başına gelen belalara gelinve,
madem ki bunları haketmiş görünüyor,
katlandıkları seni üzmüyorsa
bari bunları haketmiş olduğuna üzül..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Boşver, sorma ne yaptığımı.
Anlatmaya bir başlarsam hepsini, ağlarsın..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap

"Neyin onurlu olduğuna önem vermektense,
neyin kâr sağladığına önem vermek önce gelir,
sadakat ise servetle ayağa kalkar ya da düşer.
Kolayca bulamazsın binlerce insan arasından
erdemin bir değeri olduğunu düşünen tek kişi..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap

"Artık herkes kendi gelirine tutkun,
ve çıkarına uygun olanı hesaplıyor kaygılı parmaklarıyla.
Bir zamanlar dostluk adına tapınılan o İlah
şimdi satılık ve bir fahişe gibi geçimini sağlıyor..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap

"Talihin gözdesi olmadın mı, hiç kimse tarafından sevilmiyorsun..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap

"İyi dövüşmek için, iyi dövüşen bir düşman gerekir..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap

"Benim için sen doğmadan önce başlamıştı bu dostluk;
çünkü sen başkalarıyla dost oldun ama benimle dost olarak doğmuştun,
çünkü beşiğindeyken sana ilk öğücüğü ben vermiştim..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap

"Bir şeyler kaldı mı zihninde acaba
bu talihsiz arkadaşının hatırasından..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap

"Çok kez saatler koşuyormuş gibi gelirdi uzun sohbetlerimizde,
çok kez sözlerimizden daha kısa kalırdı günler..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap

"Dilemek yetmez; amacına ulaşmak için arzulamalısın..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Beni de dostlarımın bazıları terk etti,
bana karşı duydukları nefretten değil de,
endişe ve korku yüzünden..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Benim içtenliğim benim için değerli olan dostları affeder..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Güçlü şeyler özden sağlamdır, bir Machaon'a ihtiyaç duymazlar..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Hiç önemli değil bakir gül bahçesine ilkin mi girdim
yoksa geç kalmış elimle geçip gitmiş çiçekleri mi topladım..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Taşıma suda hoş bir tat bulunsa da,
bizzat kaynağından içmek daha zevklidir.
Nakışlı kaseden almaktansa,
dalı eğip meyve koparmak da daha keyifli..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Caesar'ın merhameti ne kadar büyük, öfkesinin doruğundayken bile..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Nazik ruhunu boş korkularla itibarsız kılmaktan vazgeç.
Neden durgun suda vahşi kayalıklardan korkuyorsun?"
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Hoş bir şey umuda sarılmak -kendisi hiç hoş olmasa ve bir değeri olmasa da -
ne  olmak istersen olacağını düşünmelisin;
sonraki adım kurtuluş ümidini iyice terk etmektir..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Ama hatam düşüncemi asla değiştirmez,
doğurduğum ne varsa onu dosdoğru severim..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Neşeli şeyleri neşeyle terennüm etmişimdir,
hüzünlü şeyleri de hüzünle:
Her mevsimin kendine uyan bir eseri var.
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap

"Duyduğuma göre, benim düşüşümle alay ediyormuşsun
ve sözlerini de esirgemiyormuşsun.
Neden yapıyorsun, ah çılgın? Niçin, 
Kader seni de yüzüstü bıraksaydı,
senin gemin batsa kendine gözyaşlarını esirger misin?"
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"İnsan yaşamı pamuk ipliğine bağlıdır,
evvelce sağlam olan her şey ani bir darbeyle bir anda yıkılıp gider..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Sen de kork, neşeliymiş gibi gördüğün şeylerin
sen daha konuşurken, üzücü şeylere dönüşebileceğini düşün..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Hiçbir gün böyle ıslanmamıştır güney yağmurlarıyla
yağmur aralıksız yağacak kadar..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Onları anımsamayacağım,
ama kederimin sıkıntılarını dindiren seni asla unutmayacağım..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Bende utanç sayılacak bir şey olmadığını anlamalısın,
sadece Kaderin bana karşı kör davranması dışında..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Çürüyen zaman demiri de tüketir taşı da,
hiçbir şey zamandan daha güçlü değildir..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Tanrılar bile, bunu söylemek caizse, şiirlerle yaratıldılar..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Teselli vermek belli bir zamanın görevidir,
acı hâlâ sürerken ve hasta yardım dilerken.
Ama günler geçip ruhun yaraları dinince
onlara acımasız dokunan biri sadece onları yeniden açar..."
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Herşeyimi yitirdim; sadece bir yaşam kaldı elimde,
hüzün duygusu ve hüzün kaynağı sağlaaın diye bana.
Çoktan ölmüş bedenimi demirle dağlamaktan ne zevk alırsınız?"
~ Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap

"Peygamber ona dedi: İki gözümün nuru!
İkimiz bir nurdan yaratıldık..."
~ Feridüddin Attâr, Murtazâ'nın Fazileti

"Hem her şeysin hem hiçbir şeysin..."
~ Feridüddin Attâr, İlâhinâme

"Güzel mi güzel bir kadın vardı
Gece ile gündüz, yüzü ile zülfüne misaldi..."
~ Feridüddin Attâr, Kocası Yolculuğa Çıkan Dindar Kadın

"Ama o bir an var ya, bin yıldır..."
~ Feridüddin Attâr, İlâhinâme

"Sözümün kıymetini erbâbı bilir,
be cevherimi methetmem..."
(Ehl olan kadrin bilir ben cevherim medh eylemem)
~ Nef'î, Evrenin Efendisine Övgü

"Hayalim bir gül bahçesidir, gönül de onun şakıyan bülbülü..."
~ Nef'î, Evrenin Efendisine Övgü

"Merhaba, ey manâ âleminin bahtiyar hükümdarı..."
~ Nef'î, Hazret-i Mevlânâ'ya Övgü

"Yine nisan ayı geldi, hava amber kokularına büründü;
Âlem bir katmerli cennete döndü, her köşe bir İrem bağı oluverdi..."
~ Nef'î, Sultan Murad Övgüsüne Kaside

"Ölüm olmasa, yaşamanın tadı nedir?"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXI

"Başkası ah çekse, döner bana öfkelenir..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXVIII

"Yok etti beni var olmak; olmasaydım ben ne olurdu?"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXII

"Öyle değil de şöyle olsaydı ne olurdu?"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXII

"Mey olmadan kim dayanabilir dünya gerçeklerine?"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXIII

"Ah, feryadımdaki o eski güç nerede?"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXV

"Perişan halimin müsebbibi sen değilsin elbet
Bunda güzel yazgımında da cilvesi vardı!"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXVI

"Susuzluktan ölenlerin kuruyan dudağıyım
Kalbi kırıkların ziyaretgâhıyım..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXVII

"Aynaya bakıp kendi yüzüyle kalakaldı
Kimseye gönül vermemekten büyük gurur duyardı..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XL

"Gidiyorum, yaşamdaki beklentiler acısıyla
Sönmüş meşaleyim..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XLI

"Ömür boyu ölümün yolunu gözledim durdum,
Öldüm nihayet. Ne gösterecek bana, bir görelim?"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XLVI

"Zat-ı âlileri sorarlar ki, 'Galib kimdir?'
Biri söylesin, bu soruya ne cevap vereyim?"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XLVI

"Yaşam acısına ölümden gayrı çare mi var?"
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, LXXVIII

"Çıkıp gitti kalbimden, ama kalbimdedir hâlâ..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, LXX

"Yaratılanların hepsi yok olacaktır; alemin güneşi bile
Rüzgârın yolu üstündeki meşaledir her şey burada..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, CV

"Aramızda aşk yoksa da varsın olmasın,
Düşmanlık olsun, ama bir ilişkimiz olsun..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, CXIX

"Kâbe'ye hangi yüzle gideceksin?
Ama sen utanma nedir bilmezsin..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, CLXI

"Aşk zorlamaya gelmez, öyle bir ateştir ki,
Yaksan yanmaz, söndürmek istersen sönmez..."
~ Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, CXCI

"Güneşe delil gene güneştir..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Kimim ben? Bana benden haber ver..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Ne bilgisizdir akla uyan adam...
ovaya düşmüş, ortalığı aydınlatan güneşi mumla aramakta!"
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Yokluk Mutlak Varlığın aynasıdır..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Âlem, bu gördüğün âlemden ibaret değil ya..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Sen uykudasın, bu gördüklerin de hayal.
Ne görüyorsan misalden ibaret!"
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Ey baş aşağı çamura düşmüş, ayağı balçığa batıp kalmış adam,
sana gönül âlemine dair ne söyleyeyim ben?"
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Onun hiçbir karanlık gölgesi yoktu..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Ak, kızıl, sarı, yeşil... bütün renkler,
ona ancak kara görünür..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Tanrı nakşının nüshası sensin, sen...
dilediğini kendinde ara..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Tanrı'yı tanıyan ondan kormaz ki..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Bütün âlemde kimi gördün ki bir an olsun
dertsiz, kedersiz zevke, neşeye sahip olsun..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Her an yeniden yaratılmaktadır, gençtir...
Her an yok olmaktadır, kocamıştır..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Ne o, bu olur... Ne bu, o..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Çek şarabı da seni senden kurtarsın...
katre olan varlığını denize ulaştırsın..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Kendilerini unutturan şarabı içmişler, kendilerinden geçmişler...
bütün hayırları da bırakmışlar, şerleri de..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Meyhane can kuşunun yuvasıdır...
meyhane, lâ-mekân âleminin eşiğidir..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"O yaptı, o dedi, oydu bu işleri yapan...
iyi yaptı, iyi dedi, iyiydi ve iyidir zaten..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Tamrı'yı tanıyan kişi, kendini göstermeye kalkışmaz..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Uçar kuş olmak istersen
bu pis dünyayı akbabaların önüne at.
Bu gaddar dünyayı alçaklara ver..."
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"O gülşenin süsenleri hep söylerler...
nergislerinin gözü daima görür!"
~ Şebüsteri, Gülşen-i Râz

"Bana yazma artık, faydasız: kalk kendin gel!"
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e

"Bir anım geçmedi tasasız,
hep aklımdaydı gerçekler, korkunç felaketler.
Kaygılıydım, korkuyla doluydu aşkım..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e

"Ama ben yanıp yakılırken böyle bir budala gibi,
siz erkeklerin tek derdi belki de yabancı topraklarda bir aşka kapılmak..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e

"Belki de yanılıyorum; öyleyse eğer,
karışıp gitsin hafif meltemlerle bu yakınmam..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e

"Savaştan nefret edenler olarak üç kişi kaldık topu topu..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e

"Tanrılar, yalvarıyorum size, ne olacaksa sırasıyla olsun,
benim gözlerimi de senin gözlerini de oğlumuz kapatsın, n'olur!"
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e

"Bana gelince, henüz körpecik bir kızdım sen gittiğinde,
gel artık gecikme, bir ihtiyar olacağım bak, demedi deme..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e

"Umudum da tükendi yavaş yavaş;
acı verince inandığımız ne varsa, güvenmeyiz kolayca..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"Yaşıyorsa, gelecektir..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"Ah Demophoon, demek rüzgârlara saldın
hem sözlerini hem de yelkenlerini;
söyle bana, ne yaptım, seni sevmekten başka körü körüne?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"Hayal değil ama, o da bir yalan..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"İnandım gözyaşlarına.
Yalan mıydı onlar da, dökülüverir mi arzuladığında?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"Neden bu kadar çok söz verdin bana?
Oysa bir sözün yeterdi beni kandırmaya.
Üzgün değilim, sana açtığım için limanımı, evimi-
ama  daha ileri gitmemeliydi merhametim!"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"Umut ettim, hep daha iyisini hak ettiğimi sandım;
İnandım hak edildiyse eğer, umudun karşılığı olacağına.
Aldatmak övünülecek iş değil inanan bir kızı,
samimiyetim zaten hak etmişti saygıyı..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"Sen sözlerinle aldattın bir kadını, hem de seven bir kadını.
Dilerim en büyük meziyetin olur bu!'
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"Artık unuttun beni,  düşünüyorum da,
adımı bile anımsamıyorsundur şimdi.
Bana yazık değil mi?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a

"Gözünde böyle değersiz olmak için ne yaptım Achilles?
Umarsız aşkın apansız kaçıp benden nerelere gitti?
Yoksa acı kader zavallıları böyle durmadan ezer mi?"
~ Ovidius, Heroides, Briseis'ten Achilles'e

"Anımsıyorum esir bir kadının hanım dediğini bana,
'böyle isimle ağırlaştırıyorsun köleliğimin yükünü.' demiştim ona..."
~ Ovidius, Heroides, Briseis'ten Achilles'e

"Ah, nerede o gururum, nerede o mağrur sözlerim şimdi?"
~ Ovidius, Heroides, Phaedra'dan Hippolytus'a

"...yakarılarımla dolu şu sözlerimi okurken,
gözyaşlarımı hayal etmeyi unutma!"
~ Ovidius, Heroides, Phaedra'dan Hippolytus'a

"Ey ırmak kıyısında kök salmış kavak ağacı, sonsuza dek yaşa-
şu dizeler yazmakta kıvrımlı kabuklarında:
Paris Oenone'yi bırakıp da onsuz nefes alabillirse,
Xanthus'un suları aksın geriye..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e

"Yanıyor mu aşkınla? Ne fark eder,
böyle sevmişti Menelaus'u da,
kocası inandığı için safça, yalnız yatıyor şimdi yatağında..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e

"Sararıp solmuş, dönek rügârlarla kuruyup uçan
yapraklardan daha uçarısın sen..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e

"Anımsıyorum, bir zamanlar kardeşim bana şarkı söylüyordu,
dağıtıp saçlarını, haber veriyordu olacakları:
'Ne yapıyorsun Oenone? Tohumları neden ekiyorsun kumsala?'.."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e

"Bunları nasıl öğrendiğimi mi merak ediyorsun?
Basit, seviyorum!"
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e

"Ölüm çağırırken, ıslak çimenlerde kederli bir beyaz kuğu
Maeander'in kıyısında böyle söylüyordu son şarkısını..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a

"Niyeti ne kadar kötü olursa olsun, nefret etmiyorum ondan,
daha beter seviyorum yakındıkça vefasızlığından..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a

"Yalvarırım, yaşa! Ancak yaşarsan yaralayabilirim seni,
sen olacaksın kaçınılmaz sonumun nedeni..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a

"Zorunlu kaldıysam hata işlemeye,
hatamın şerefli nedenleri vardı..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a

"Hep olduğu gibi, yazgım değişmedi gene..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a

"Eğer hayır dersen, gücüm var yaşamımı sonlandırmaya,
daha fazla zalimce davranamazsın bana..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a

"Anna kız kardeşim, kız kardeşim Anna,
günahımın zavallı sırdaşı..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a

"Bir ayıbı ekliyorsan başarılarına,
ne kalır elinde sefil bir utançtan başka?"
~ Ovidius, Heroides, Deianira'dan Hercules'e

"Anladım vahşi hayvanların hepsi senden daha merhametli;
senin kadar hiçbiri kötüye kullanmazdı güvenimi..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a

"Orada ihanet ettiniz sen ve derin uykum bana,
uykudayken, düşürdün beni tuzağa.
Cam gibi saydam kırağının toprakta yayılmaya başladığı,
yapraklar arasında tüneyen kuşların şakıdığı vakitti.
Tam uyanmamıştım, uyku sersemiyken hâlâ
uzattım uyuşmuş ellerimi arkamda yatan Theseus'a-
ama hiç kimse yoktu!
(...) Ay parlıyordu, sahilden başka bir şey var mı diye etrafıma bakındım.
Gördüğüm kadarıyla başka bir şey yoktu..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a

"Ölüm ceza değil, cezam ölümümün gecikmesi..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a

"Şimdi gözlerinle değil, yapabilirsen kalbinle bir bak bana..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a

"Yazdığım bu satırlar mürekkeple kaplansa da,
bulanacak bu mektup bir kadının kanına.
Sağ elimde bir kalem, diğerinde bir kılıç,
kağıtlar açılmış duruyor kucağımda..."
~ Ovidius, Heroides, Canace'den Macareus'a

"Neden ama neden bu kadar hoşuma gitti sarı saçların,
neden hoşlandım görünüşünden, o tatlı sahte dilimden?
Elden ne gelir, çok hoşlandım işte..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a

"Çok da güzeldin, yazgım kör talihe doğru sürüklüyordu beni,
gözlerin hemen yakaladı gözlerimi..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a

"Anımsıyorsun değil mi?
Yoksa benimle birlikte orası da aklından uçup gitti mi?"
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a

"Gördüm gözyaşlarını - biliyorum onlar da oyunun parçasıydı..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a

"Günlerimin hiç tadı yok; tetikte beklemekte kederli gecelerse,
tatlı uyku perişan ruhumdan çok uzakta şimdi..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a

"Başkasına yararım çok, ama kendime hiç hayrım yok..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a

"Nasıl da benziyorlar sana, üzülüyorum onlara bakınca,
ne zaman görsem onları, başlıyorum ağlamaya..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a

"Öfkem nereye sürüklerse gideceğim!
Belki pişman olacağım - olsun...
Taşan ne ruhumda bilmiyorum!"
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a

"Rüzgâr engellemiş yola çıkmanı, bekliyormuşsun Aulis'te.
Neredeydi bu rüzgâr benden ayrılmadan önce?"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a

"Ama korkuyorum ne zaman aklıma gelse şu kör olası savaş;
akıyor gözyaşlarım, güneşin altında eriyen karlar gibi..."
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a

"O uygun değil yalın kılıçla çarpışmaya,
zalim duygular beslemez savaşçılara,
savaşmaktan çok sevmekte cesurdur o,
başkaları savaşadursun, sevsin Protesilaus'umsa!"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a

"Sensiz yatağımda peşine düşüyorum yalan düşlerimin;
mutlu oluyorum gelip geçici zevklerle..."
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a

"Ama ya biz, biz hep tedirginiz;
huzur vermeyen korku zorluyor bizi inanmaya,
tüm kuruntularımızın gerçek olduğuna..."

~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a

"Son veriyorum mektubuma küçük bir uyarıyla:
dikkat et kendine, eğer bir şey ifade ediyorsam sana!"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a

"Tatlı Zephyrus'la nasıl sallanırsa ince bitkilerin dalları,
soğuk esen rüzgârla nasıl sallanırsa kavak yaprakları,
işte öyle titredim, hatta belki daha fazla..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a

"Sana yalanım yok, üç kez kaldırdım keskin kılıcı,
ama her seferinde düştü ellerim dermamansızca.
Boğazına nişanladım kılıcı,
ama merhametsiz emirlere karşı durdu korkum ve inancım..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a

"Amansız silahlar hiç yakışmıyor bu narin ellere..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a

"Ah! Bu elimin bir cinayet işlemeye gücü olsa,
ancak sahibinin ölümüyle bulanır kana..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a

"Acele etmezsen bu karanlık hiç bitmeyecek!"
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a

"Neden kaçtın, neden katettin uzak denizleri?
Oysa kendinden kaçamazdın ki..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a

"Ya yardımıma gel ya da terket ölüme;
öldükten sonra da bedenim yakılsın diye,
koy odun yığınlarına gizlice,
göm sadık gözyaşlarınla ıslanacak kemiklerimi de..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a

"Ağlamalıyım aşkıma - ağlayan dizelerimdir ağıtıma;
lavtalar deva olmaz şu gözyaşıma..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"İçimden gelmiyor akortlu çalgılara uygun dizeler,
evet, özgür aklımın eseridir o şiirler!"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Sendeki o güzellik, aşk oyunlarına yaraşan o gençlik var ya-
ah, gözlerime pusu kuran o güzellik!"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Endamım kısa olabilir, ama yeryüzüne yayılmış ünüm,
bu addır gerçek büyüklüğüm..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Anımsıyorum, şarkı söylüyordum -sevenler unutmaz asla-
söylerken şarkımı, gizlice öpücükler konduruyordun bana..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Sevenler unutmaz asla..."
(meminerunt omnia amantes)
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Aldatmasın sizi o tatlı dilinden dökülen yalanlar!
Size söylediği her şeyi bana da söylemişti..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Aynı yolu mu tutmuş acı dolu kaderim doğduğum günden beri?"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Sabırla onu uyardım diye nefret ediyor benden de;
açık sözlü oluşumdan, dürüstlüğümdendir başıma ne geldiyse..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Yürümüyor gemimiz kendi rüzgârıyla..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Sevmen için yalvarmıyorum, sadece izin ver seni sevmeme..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Ne gözyaşlarımı yanında götürdün ne öpücüklerimi;
yine de hiç korkmadım çekeceğim acı için..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Ne istekte bulundum ne de bulunmalıydım zira,
yalnız beni unutmaman dışında..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Farksızdı halim, ölmüş oğlunun bedenini
yakılacak odun yığınına taşıyan şefkatli bir anadan..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Hepsi bu, diğer her şey geceyarısı gibi suskundu..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Pyrrha'nın aşkıyla yanıp tutuşan Deucalion
buradan attı kendi sulara, çakıldı hiç yara almadan.
Sulara batarken de aşkı anında uçup gitti, dirense de yüreği,
kurtuldu Deucalion tutkusunun ateşinden..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Uzak dursun yenilen korkum çılgın aşkıma!
N'olacaksa olsun, daha iyidir şu halimden!
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a

"Her zamanki gibi akıcı konuşabilsem keşke!
Kederim sanatımı engellemekte,
yeteneğim biçare kalıyor ıstırabım önünde.
Eski şiirlerimdeki güç yanıt vermiyor  bana;
acıyla susmuş mızrabım ve lirim, duruyor bir kenarda..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
 

"Konuşayım mı, gerek var mı o malum ateşi anlatmama,
elle tutulur gözle görülür değil mi beslediğim aşk sana?"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Zamanı gelene dek, mutluluğumuza korkunun gölgesi 
düşmesin diye, yeğlerdim gizlemeyi,
ama ikiyüzlü davranıyordum zoraki, kim gizleyebilmiş ki
bugüne kadar aleviyle kendini ele veren o ateşi?
Ama istiyorsan sözlerimi gerçekle süsleme mi-
yanıyorum aşkınla!"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Güzelliğinden habersiz bir yer var mı şu dünya da?
Phyrgia'da, güneşin doğduğu herhangi bir yerde
güzellikte boy ölçüşemez hiçbir kadın seninle!
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Sadece cenazemin ateşi bitirir aşkımın ateşini..."
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Ah, temiz kalpli Helene , kaba kaçmasın söyleyeceklerim,
ama inanıyor musun güzelliğinin günahtan uzak olabileceğine?"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Yine de kızmıyorum sana -zira kim öfke duyabilir sevene?"
~ Ovidius, Heroides, Helene'den Paris'e



"Konuşayım mı, gerek var mı o malum ateşi anlatmama,

elle tutulur gözle görülür değil mi beslediğim aşk sana?"

~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Zamanı gelene dek, mutluluğumuza korkunun gölgesi düşmesin diye, yeğlerdim gizlemeyi,
ama ikiyüzlü davranıyordum zoraki, kim gizleyebilmiş ki 
bugüne kadar aleviyle kendini ele veren o ateşi?
Ama istiyorsan sözlerimi gerçekle süsleme mi-
yanıyorum aşkınla!"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Güzelliğinden habersiz bir yer var mı şu dünya da?
Phyrgia'da, güneşin doğduğu herhangi bir yerde
güzellikte boy ölçüşemez hiçbir kadın seninle!
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Sadece cenazemin ateşi bitirir aşkımın ateşini..."
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Ah, temiz kalpli Helene , kaba kaçmasın söyleyeceklerim,
ama inanıyor musun güzelliğinin günahtan uzak olabileceğine?"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye

"Yine de kızmıyorum sana -zira kim öfke duyabilir sevene?"
~ Ovidius, Heroides, Helene'den Paris'e

"Aşkı bilmez gibi, bunu bana nasıl yaparsın?"
~ Ovidius, Heroides, Leander'den Hero'ya

"Ah çok yazık bana!
Ruhlarımız birken, dalgalar neden ayırır bizi,
duygularımız aynıyken, neden ayrı yerlerde yaşıyoruz ki?"
~ Ovidius, Heroides, Leander'den Hero'ya

"Söylediklerimi affet; sabırsızım söz konusu aşkımsa!"
~ Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e

"Ey biricik arzum, 
seviyorum seni karşılığını verebileceğinden de fazla!"
~ Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e

"Ah, arzu dolu severken biz, sıkı sıkıya birleşelim,
daim olsun, gerçek olsun neşemiz!"
~ Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e

"Ne mutlu hep birlikte olan âşıklara,
kaygı duymaları için bir sebep olmayan,
beyhude korkularla yaralanmayanlara!"
~ Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e

"Ey, kalbimin derinlerinde yaşattığım adam, 
gel bizi çoğalt..."
~ Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e

"Ne acıma ne erdem, bırakıp gitmiş bu kanlı
yeryüzünü sonunda gökçe kız Astraea bile..."
~ Ovidius, Metamorphoses, I.Kitap

"Gidermez acılarımı ölüm bile..."
~ Ovidius, Metamorphoses, I.Kitap

"Ölüm tutmuş kapıları, sınır yapmış sıkıntılara sonsuzluğa..."
~ Ovidius, Metamorphoses, I.Kitap

"Son gününü görmeli kişinin,
mutlu olamaz ölmeden son yüceliğe ulaşmadan kişi..."
~ Ovidius, Metamorphoses, III.Kitap
"Onlar için ağlıyorum için için, ne garib,
Ve soruyorum her gördüğüme, onlarsa yanıbaşımda
Arıyor gözlerim onları oysa gözbebeğimdeler
Kalbim onlara iştiyak duyuyor onlarsa göğsümde..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı

"Sana karşı sabredeyim dedim engelledi beni
Kalbimdeki eski aşkından bir sevgi..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sevdiğin her kişinin katilisin sen..."
İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı

"En akıllısı insanların, hiçbir şeye sarılmayanı;
Sonuçlarının başa getireceklerini düşünmeden..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı

"Kınıyorlar beni Selma'ya aşkım için
Ben, bile isteye seçtim aşkı sanıyorlar..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı

"Sevmeyen ve aşık olmayanda hayır yoktur..."
~ Abbas b. Ahnef

"Aşk nedir bilmez ve aşık olmazsan
Kupkuru bir kayada sert taş ol..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı

"Sevgi nedir bilmez ve eğer sevmezsen
Samanla yemlen çünkü eşşeksin sen..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı

"Her gece uyurken son şey şeysin
Uyandığımda da ilk şey yine sen..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı

"Be adam! Elli yaşını devirdin ama hâlâ uykudasın.
Kalan üç beş günün kıymetini nasıl anlayacaksın?"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Bu dünyaya her gelen bir ev kurdu be gitti..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Ömür temmuz güneşine maruz kalan kar gibidir.
Erimiş gitmiş ama efendi, gururlanmakta hâlâ!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Kardeş! Dünya kimseye kalmaz..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Herkes toprağın kölesidir..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Başkalarının eziyetlerinden
Sıkıntı duymayan ey insan!
Sana insan sıfatını vermek yakışmaz..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Dost bana benden yakın olandır..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"İyi adamın evinde huysuz kadın varsa,
O kişi cehennem azabını dünyada çeker..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Kardeş! Madem ki toprak olacaksın.
Öyleyse ölmeden önce toprak ol!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"İyi huylunun elinden ebucehil karpuzu yemek
Ekşi yüzlü kişinin elinden tatlı yemekten daha iyidir..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Avcı her zaman çakal avlamaz.
Bir gün kaplan onu parçalar..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

İster ağla, ister bağır!
Hırsızlar altınla geri gelmeyecek..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan

"Ah, bahçelerde yeşillikler bitince
Gönlüm ne hoş olurdu!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan, 14.Hikaye (Mezar Yazıtı)



"Uzun değil, kısacık bir ömür verdi kader sana,

hem ömrün kısa, hem de acınacak bir halin var..."

~ Homeros, İlyada, I.Bölüm



"Yapraklar gibidir insan soyu.

Bir yandan rüzgâr bakarsın onları döker yere,

bir yandan bakarsın bahar gelir,
yenilerini yetiştirir, yeşertir orman,
böylece soyların biri göçer, biri doğar..."
~ Homeros, İlyada, VI.Bölüm

"Aklı başında değil ne yapalım ki,
hiçbir zaman da gelmeyecek aklı başına,
ama bir gün çekecek bunun acısını..."
~ Homeros, İlyada, VI.Bölüm

"Sensiz kalmaktansa toprak yutsun beni daha iyi.
Benim senden başka dayanağım yok,
alıp götürdüğü zaman ölüm seni
yalnız acılar kalacak bana..."
~ Homeros, İlyada, VI.Bölüm

"Troyalılarla en önde döğüşmeyi öğrenmişim.
Kafama, yüreğime komuşum ben şunu:
Elbet bir gün yok olacak kutsal İlyon..."
~ Homeros, İlyada, VI.Bölüm

"Benim üzüntüm sensin asıl...
çökecek omuzlarına kara kader,
çekeceksin bin türlü sıkıntı..."
~ Homeros, İlyada, VI.Bölüm

"...ama doğduğıu günden bu yana,
hiçbir insan kaçamaz kaderinden,
ister korkak olsun, ister yürekli..."
~ Homeros, İlyada, VI.Bölüm

"İnsanların savaşını durdurmak için düşündüğün ne?"
~ Homeros, İlyada, VII.Bölüm

"Çok eskiden ölen bir adamındır bu mezar..."
~ Homeros, İlyada, VII.Bölüm

"Yürek yakan kinle dövüştüler, ama
gene de dostça anlaşıp ayrıldılar..."
~ Homeros, İlyada, VII.Bölüm

"Sonra yatıp, armağanını aldılar uykunun..."
~ Homeros, İlyada, VII.Bölüm

"Gevşemiş gitmiş senin gücün,
çaresiz yaşlılık yoldaş olmuş sana..."
~ Homeros, İlyada, VIII.Bölüm

"Bu ne hal böyle,
bir şey sanır sizi gören,
aşağılık heriflersiniz oysa.
Övünüp durmanız hani nerde?"
~ Homeros, İlyada, VIII.Bölüm

"Doğru değil Zeus'la savaşmamız ölümlüler için,
yok olan yok olsun, yaşayan yaşasın,
boyun eğsin her ölümlü kaderine..."
~ Homeros, İlyada, VIII.Bölüm

"O sıra güneşin parlak ışınları Okeanos'a düştü,
serdi bereketli toprağın üstüne kara geceyi,
Troyalıların hiç hoşuna gitmedi bu,
Akhalar içinse, kapkara gece,
bulunamayan bir nimetti..."
~ Homeros, İlyada, VIII.Bölüm

"Nasıl söylemen gerekse dinlemen de gerek,
yürekten bir öğüt verirse sana biri..."
~ Homeros, İlyada, IX.Bölüm

"Oğlum, demişti, Athene ile Here
isterlerse versinler sana gücünü,
ama sen ulu yüreğini güğsünde gemle,
yumuşak ol, demişti, tatlı ol,
acılar kaynağı kavgadan uzak dur..."
~ Homeros, İlyada, IX.Bölüm

"Hades kapılarından tiksindiğim gibi tiksinirim
yüreği başka sözü başka adamdan..."
~ Homeros, İlyada, IX.Bölüm

"Çok aldattı, çok kırdı beni,
ama bir daha aptal yerine koyamayacak..."
~ Homeros, İlyada, IX.Bölüm

"Çok saygılı ol herkese,
sakın üstün tutma kendini..."
~ Homeros, İlyada, X.Bölüm

"Dağlarda kızıl çakallar vardır hani,
düşerler boynuzlu bir geyiğin arkasına..."
~ Homeros, İlyada, XI.Bölüm

"Gün doğar, bezgin yürekle çeker gider..."
~ Homeros, İlyada, XI.Bölüm

"Hadi gidelim görelim bakalım,
biz mi düşmana ün veririz,
yoksa düşman mı ün verir bize?"
~ Homeros, İlyada, XII.Bölüm

"Amanın, ne korkunç şeyler görüyor gözlerim,
oysa hiç de böyle olmayacak derdim..."
~ Homeros, İlyada, XIII.Bölüm

"İki kişiysek de işe yararız belki,
bir olmak yürek verir en korkak adamlara bile..."
~ Homeros, İlyada, XIII.Bölüm

"Onun gençlik çağı tam çiçek açmada,
bu da yiğide en büyük güçtür hani..."
~ Homeros, İlyada, XIII.Bölüm

"Bunlar Tanrı yolundan çıkmışlar bi kere,
canlara kıyan savaşa doymak bilmezler.
Her şeyden bıkar insan, ama her şeyden,
uyumaktan, sevişmekten, tatlı türküden, horadan,
savaştan çok bunları özlemez mi kişi?
Ama Troyalılar bir türlü doymak bilmez savaşa..."
~ Homeros, İlyada, XIII.Bölüm

"Öğüt dinlemeye hiç yanaştığın yok, Hektor,
Tanrı sana savaş işlerinde üstünlük verdi, ama
kurultayda kendini herkesten üstün görmek de ne oluyor.
Sen kendine mal edemezsin her üstünlüğü,
Tanrı üstünlüğü kimine savaşta verir,
kimine oyunda, çalgı çalmada kimine türkü söylemede,
kiminin de göğsüne üstün bir düşünme gücü koyar..."
~ Homeros, İlyada, XIII.Bölüm

"Düşünüp taşınmak kaldı bize, kala kala,
bilmem nereye varacak bu işin sonu..."
~ Homeros, İlyada, XIV.Bölüm

"Böbürlenmeye doymaz, geveze Argoslular!..
Kaygı, yas sade bizim payımız değil,
siz de ölüp gideceksiniz böyle..."
~ Homeros, İlyada, XIV.Bölüm

"Tunç kargı saplandı bağırsaklarına etti darmadağın,
canı açık yaradan bir anda uçtu gitti..."
~ Homeros, İlyada, XV.Bölüm

"Hani bir çocuk, deniz kıyısında,
kumla nasıl oyuncaklar yaparsa kendine,
sonra da nasıl yıkarsa onları ayakları, elleriyle..."
~ Homeros, İlyada, XV.Bölüm

"Anasının yanında yürür, eteklerine sarılır hani,
yalvarır durur, beni kucağına al, der,
engel olur anasının yürümesine,
bakar anasına, boyuna ağlar durur,
böyle bir kızcağıza benziyorsun, Patroklos, sen de,
gözlerinden taze yaşlar dökerken..."
~ Homeros, İlyada, XVI.Bölüm

"Ey, yüreğine acı girmeyen adam,
atçı Peleus değil senin baban,
senin anan Thetis değil,
seni çakır dalgalı deniz doğurdu,
yalçın kayalar doğurdu seni,
bu yüzden yüreğin böyle katı..."
~ Homeros, İlyada, XVI.Bölüm

"Neyse bırakalım bunları şimdi, olan oldu,
neye yarar öfkelenip durmak boyuna?"
~ Homeros, İlyada, XVI.Bölüm

"Sen de yaşayacak değilsin uzun zaman,
ölüm, zorlu kader duruyor senin de başında..."
~ Homeros, İlyada, XVI.Bölüm

"Böyle dedi, ölüm kapladı gözlerini,
canı çıktı gövdesinden, uçtu gitti Hades'e,
bıraktı gücünü, gençliğini, kaderine ağlaya ağlaya..."
~ Homeros, İlyada, XVI.Bölüm

"Hey bahtı kara, ölüm aklına gelmiyor mu?
Oysa ölüm sana çok yakın..."
~ Homeros, İlyada, XVII.Bölüm

"Omuzlarına, dizlerine güç kodu,
göğsüne bir sineğin inadını kodu,
kovarsın gene de bırakmaz insan etini,
doyamaz kanın tadına, boyuna ısırır durur,
işte Menelaos'un kara yüreğini
Athene öyle bir inatla doldurdu..."
~ Homeros, İlyada, XVII.Bölüm

"Biz düşünelim şimdi, en iyi karar ne,
çekip almaya mı uğraşalım ölüyü,
yoksa kaçıp Troyalıların uğultusundan
ölümlü kaderden mi kurtaralım kendimizi?"
~ Homeros, İlyada, XVII.Bölüm

"Sonsuz acılar çekmek varmış senin kaderinde,
oğlun ölecek, karşılayamayacaksın,
göremeyeceksin döndüğünü eve..."
~ Homeros, İlyada, XVIII.Bölüm

"Baksana, hepsi yorgun düştüler,
savaşta soluk kısa sürer..."
~ Homeros, İlyada, XVIII.Bölüm

"Bu yüzden ağlıyorum sana boyuna,
sen her zaman tatlıydın, yumuşaktın bana karşı..."
~ Homeros, İlyada, XIX.Bölüm

"Hızlı koşarız biz Zephyros yeli kadar,
en tez giden yel derler ona,
ama yok olmaktır senin de kaderin..."
~ Homeros, İlyada, XIX.Bölüm

"Ama yakında boyun eğecek ömür ipliğine,
ana karnından doğduğu gün ona kaderin büktüğü..."
~ Homeros, İlyada, XX.Bölüm

"Dili oynaktır insanoğlunun,
söz tarlasında otlar durur,
ne söylersen onu alırsın geri..."
~ Homeros, İlyada, XX.Bölüm

"Hadi, sen de öl,
ne diye sızlanır durursun böyle?
Senden çok üstün Patroklos bile öldü..."
~ Homeros, İlyada, XXI.Bölüm

"Athene yapıştırdı o taşı azgın Ares'e,
vurdu boynundan, çözdü elini ayağını.
Ares yere düştü, yedi dönümlük yer kapladı..."
~ Homeros, İlyada, XXI.Bölüm

"Ama güleryüzlü mevsimler gelip geçti,
geldi yıllığı ödemenin günü..."
~ Homeros, İlyada, XXI.Bölüm

"O zavallıcıklar, tıpkı yapraklar gibi,
bakarsın toprağın yemişini yer yaşarlar taptaze,
kimin zaman bakarsın tükenip yok olurlar..."
~ Homeros, İlyada, XXI.Bölüm

"Hızlı oklar yayılırken yere,
Artemis yüzünü çeviriyordu,
başını eğdi, kaçtı gözyaşları içinde,
çaylağın saldırışına uğrayan bir kumru
nasıl uçarsa oyuk bir kayaya doğru,
onun yakalanmasını istemez kader,
Tanrıça da öyle kaçtı ağlaya ağlaya,
bırakarak oracıkta yayını..."
~ Homeros, İlyada, XXI.Bölüm

"Ama düşün öldürülmüş bir ihtiyarı,
kirletmiş köpekler ak başını, ak sakalını, hayalarını.
İnsanoğlu için bundan büyük acı var mı?"
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Gücüne çok güvenirdi Hektor, kıydı halkına..."
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Düş gören bir adam kaçan birini nasıl kovalayamazsa,
kaçan nasıl kaçamaz, kovalayan da yakalayamazsa..."
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Senin ne olduğun yüzünden belli..."
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Ne ağlayanı var, ne gömeni..."
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Unutamam onu canlılar arasındayken,
dizlerim tutana dek unutamam onu..."
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Bak anana, yavrum, talihsiz anana,
senin acını göreyim, öldüğünü göreyim de,
bundan böyle nasıl yaşayayım ben, nasıl?"
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Ne olur, kulaklarım duymasa bu sözümü!"
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Bir çocuğu yetim bırakan gün
akranlarından da yoksun kılar onu,
dolaşır boynu bükük, başı önde, gözü yaşlı..."
~ Homeros, İlyada, XXII.Bölüm

"Bir ara uyku gelip dağıttı yüreğinin kaygısını,
içine tatlılığını döktü, sarıverdi onu çepeçevre.."
~ Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm

"Beni unuttun gitti.
Umursardın ben yaşarken, şimdi umursamaz oldun..."
~ Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm

"Uğursuz ölüm çekti beni uçurumun dibine,
buymuş doğduğum gün kaderime düşen pay..."
~ Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm

"Bir şeyler var insandan Hades ülkesinde bile,
içinde can yoksa bile, bir ruh var, bir gölge..."
~ Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm

"Selam sana, Patroklos, selam Hades'e dek!"
~ Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm

"Benim öğretecek hiçbir şeyim yok ki..."
~ Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm

"Yetmez mi savaşta boyuna geri kalmam?
Anladım, her işte usta olamaz bir adam..."
~ Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm

"Tutmuyordu onu tekmil canlıları yenen uyku.
Bir o yana dönüyordu, bir bu yana..."
~ Homeros, İlyada, XXIV.Bölüm

"(...)Bunları bir bir geçirirken aklından
gözyaşı döküyordu tane tane..."
~ Homeros, İlyada, XXIV.Bölüm

"Bırak uyusun bağrımızda acılar.
Ne yapalım yasımız çok büyükse,
ne çıkar yürek donduran iniltilerden!"
~ Homeros, İlyada, XXIV.Bölüm


"Dokunmaz mı yüreğine senin bunlar, Olymposlu?

~ Homeros, Odysseia, I.Bölüm


"Ama artık gelmez o, kurban gitti kara kadere..."
~ Homeros, Odysseia, I.Bölüm

"Böyle dedi, dadısı Eurykleia bir çığlık attı.
Kanatlı sözler söyledi yanıla yakıla:
'Nerden koydun bunu kafana, yavrum, nerden?
Nerelere gitmek dilersin bu uçsuz bucaksız dünyada?'.."
~ Homeros, Odysseia, II.Bölüm

"Akşamleyin gölgelenirken bütün sokaklar..."
~ Homeros, Odysseia, II.Bölüm

"Güneş güzelim gölün içinden çıktı,
tunca boyalı gökte ışıdı ölümsüzlere,
bereketli topraklar üstünde ölümlülere ışıdı..."
~ Homeros, Odysseia, III.Bölüm

"Daha ne acılar çektik oralarda, ne acılar.
Hiçbir ölümlü insan anlatamaz bunu sana.. "
~ Homeros, Odysseia, III.Bölüm

"Gene gün battı, karanlık kapladı yolları..."
~ Homeros, Odysseia, III.Bölüm

"Biz bugünleri de mi görecektik böyle!"
~ Homeros, Odysseia, IV.Bölüm

"Böyle ağlayıp bitirme kendini,
hiçbir çıkar yol bulamazsın ağlamakla..."
~ Homeros, Odysseia, IV.Bölüm

"Geri dönmektir kaderi onun,
bir daha görmek sevdiklerini, yüksek çatılı evini..."
~ Homeros, Odysseia, V.Bölüm

"Ölümsüz de olsa şaşar kalır buraya gelen,
bütün bu şeyler aydınlatır yüreğini..."
~ Homeros, Odysseia, V.Bölüm

"Neler geldi benim başıma, neler!
Daha da neler gelecek kimbilir!"
~ Homeros, Odysseia, V.Bölüm

"Ne kaygısız doğurmuş, Nausikaa,
anan olacak kadın seni!"
~ Homeros, Odysseia, VI.Bölüm

"Senin gibi bir insan görmedi gözlerim daha,
ne erkeklerden, ne kadınlardan.
Baktıkça bakasım geliyor sana..."
~ Homeros, Odysseia, VI.Bölüm

"Erkekle kadının bir çatı altında
anlaşması kadar güzel, tatlı ne var..."
~ Homeros, Odysseia, VI.Bölüm

"Tanrılar vermez insana bütün güzel, iyi şeyleri,
boy bos ve akıl ve söz ustalığı toplanmaz bir adamda.
Tanrı kimine güzellik vermemiştir ama
bakarsın bir konuşur, bütün gözler ona döner..."
~ Homeros, Odysseia, VIII.Bölüm

"Gidenler iki gözü iki çeşme ağlıyordu,
biz de hıçkırıklar içinde kaldık arkada..."
~ Homeros, Odysseia, X.Bölüm

"Ben böyle konuştum, parçalandı onların yürekleri,
ağladılar hüngür hüngür, yaşlar döktüler sıcak sıcak,
ama yaramadı bu ağlamalar sızlamalar hiçbir işe..."
~ Homeros, Odysseia, X.Bölüm

"Hemen anlar insan, Odysseus, görür görmez seni,
ne idüğü belirsiz palavracılardan değilsin sen,
bu kara toğrağın bol bol yetiştirdiği..."
~ Homeros, Odysseia, XI.Bölüm

"Sende mi o kara bahtı sürüklersin, sen de mi,
bir vakitler güneşin altında benim sürüklediğim gibi?"
~ Homeros, Odysseia, XI.Bölüm

"Bir daha anlatmasını hiç sevmem
uzun uzadıya bir kere anlattığımı..."
~ Homeros, Odysseia, XII.Bölüm

"Tatlı bir uyku düştü gözkapaklarına Odysseus'un,
rahat ve derin bir uykuydu bu, ölümün eşiğinde..."
~ Homeros, Odysseia, XIII.Bölüm

"Hep böyle kuşkulu bir düşünce var senin yüreğinde!"
~ Homeros, Odysseia, XIII.Bölüm

"Şimdi hepsi geçti, hepsi hayal oldu..."
~ Homeros, Odysseia, XIV.Bölüm

"Hoşuna gider insanın geçmişteki acılarını anmak,
çok çile çekmiş, çok dolaşmışsa dünyayı..."
~ Homeros, Odysseia, XV.Bölüm

"Çok yazık! Aklınla güzelliğin hiç denk değil..."
~ Homeros, Odysseia, XVII.Bölüm

"Çaresiz varacağım içinizden birine,
ama ne olur, bekleyin bir parça daha,
bitsin şu dokuma, boşa gitmesin bunca iplik..."
~ Homeros, Odysseia, XIX.Bölüm

"Diyorum, gün gelir, bir hatırlayan çıkar bizi..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Durmadan yürür bir aşağı, bir yukarı
aklında güzelim Atthis, yüreğinde arzular
hasret yiyip bitirir içini..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Burada, atların otladığı çayırda
açar bahar çiçekleri, yumuşacık
solur bahar yeli..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Ve göğsümün içinde yüreğimi
çarptıran güzelim gülüşünü;
bir an bile baksam sana
boğazımda kalıyor sesim..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Kimi der, en güzel şey kara toprağın üstünde
bir süvari birliği, kimi piyadelerden bir ordu
kimi gemilerden bir filo; ben derim ki
gönül verdiğidir insanın en güzel şey..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"... Anaktoria'yı hatırladım şimdi
çok uzaklarda..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Buz tutar yürecikleri
düşüverir kanatları..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

Size gelince, güzel kızlar, bir saplantıyım ben..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"İyilik ettiklerim yaralıyor beni en çok..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Sevdiydim bir zamanlar seni Atthis..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"N'eylesem, ikiye bölünmüş aklım..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Harcım değil benim gökyüzüne dokunmak..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Derler ki, bir gün
sümbüllerin arasında
bir gizli yumurta bulmuş Leda..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Siyah uykusu gecenin
örtüyor peleriniyle gözlerimi..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Karanlık gözlü Uyku
Gecenin çocuğu..."
~ Sappho, Lesbos Şiiri

"Hangi köylü kızı o gönlünü çelen
daha eteğini bileklerine düşürmeyi bilmeden?"
~ Sappho, Musalar

"Güzeldir güzel süzdükçe gözler
iyiyse güzel olur zamanla..."
~ Sappho, Kızlık

Hâla kızlığım mi gözümde tüten?"
~ Sappho, Kızlık

"- Kızlığım, vah kızlığım, nereye gittin bırakıp beni?
- Artık dönmeyeceğim, hiç dönmeyeceğim sana!"
~ Sappho, Kızlık

"Herkes içsin, sarhoş olsun
küp gibi, çünkü öldü Myrsilos..."
~ Alkaios

"Yoksa, kendi ellerinde mi öleceksin?"
~ Alkaios

"Duyuyorum geldiğini baharın, çiçekler mevsiminin;
hazırla, sâki, vakit geçmeden bal tatlısı mey kâsesini..."
~ Alkaios

"Kaplamasın kimseyi korkakça bir kuşku;
çok açık: çetin bir savaş kapımızda.
Hatırlayın çektiklerimizi; göstersin şimdi herkes
dönek olmadığını..."
~ Alkaios, Devlet Gemisi I

"Sonsuz, saydam bir ezgi akıyor kanatlarından
ışıldayan yaz çekiyor kanatlarını toprağın..."
~ Alkaios, Devlet Gemisi II

"Saf gün ışığını bir daha göreceğini ner'den çıkardın?
~ Alkaios, Devlet Gemisi II

"Diktatör yaptılar piç kurusu Pittakos'u
şu şanssız, ödlek kentin başına
şiödi göklere çıkarıyorlar onu halkın önünde..."
~ Alkaios, Devlet Gemisi II

"... ve Poseidon
daha sarsmadı tuzlu denizleri..."
~ Alkaios, Devlet Gemisi II

"Şarap, çocuk ve hakikat giderler el ele..."
~ Alkaios, Devlet Gemisi II

"Şimdi, fakiri zengini, hepsi yeşil çamlar altında, 
sarp kayalıklarda, yersiz yurtsuz yaşıyorlar..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Ne mutlu bahtı açık olana..."
~ Euripides, Bakkhalar

"... Onun için Mainadlar
Yılanları toplar, saçlarını örerler..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Koşmak ne güzel, dağlarda...
Serilip yatmak toprağa!"
~ Euripides, Bakkhalar

"İçime dolan sevinç bana ihtiyarlığımı unutturdu..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Tanrıları küçümsemek benim işim değil,
ölümlü bir insanım ben..."
~ Euripides, Bakkhalar

"... insanın doğasında olan her şeyde ise
bir bilgelik saklıdır..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Sen korkunç bir çılgınlığa tutulmuşsun.
Senin bu haline çare yok,
çünkü deliliğe çare bulunmaz..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Densiz aptal!
Söylediğin lafın nereye gideceğini bilmiyorsun!"
~ Euripides, Bakkhalar

"Ömür kısadır, istekleri engin olanlar
varamazlar tadına yaşadıkları günlerin.
Böylelerine ben,
Yollarını şaşırmış çılgınlar derim..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Kendi doğalarında olmayana göz dikenler,
hadlerini aşanlar bilgelikten uzaktır..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Odur veren zengine de, fakire de
keder dağıtan şarabın ferahlığını.
Sevmez Dionysos,
cömert günlerin, gecelerin
sevincine varamayan insanı..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Uy aklın dediklerine,
kapılma gurura ve derin düşüncelere;
İnan en basit halkın inandığına,
onun yaşadığı gibi yaşa..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Artık sen ne yapacaksan düşün yap..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Aptallara manalı söz manasız gelir..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Ağır ağır gelir tanrının adaleti
ama hiç şaşmadan gelir..."
~ Euripides, Bakkhalar

"Ne duruyorsunuz?
Başınıza gelecek olan gelecektir.. "
~ Euripides, Bakkhalar

"Ölmek soylu bir davranıştır, eğer ölmek gerekiyorsa..."
~ Euripides, Resos

"Geldiler ve öldüler!"
~ Euripides, Resos

"Ey Philammon'un oğlu, gerçekten yaşarken de
Hades'e giderken de kalbimde çok şeyleri yıktın!"
~ Euripides, Resos

"Ey çocuk doğuranlar, bahtsızlar, ölümlülerin acıları!
Her kim sizi kötülük olmadan düşünüyor,
çocuksuz bir yaşam sürdürsün,
doğurduğu çocukları gömmesin diye..."
~ Euripides, Resos

"Ey insan! kendini geri çek, o dalgınlığın hüsranından..."
~ Mor Efrem, Birinci Şiir

"Ne mutlu! bu âlemin kötülüklerinden kurtulan o insana..."
~ Mor Efrem, Beşinci Şiir

"Bu âlemin kusurlarını ve eksikliklerini görecek olursa,
oturup yaşamına ağlayacaktır..."
~ Mor Efrem, Beşinci Şiir

"Öleceğime üzülmüyorum, herkesin öleceğini bildiğim için..."
~ Mor Efrem, Onuncu Şiir

"Ruhlarımız ışıldasın, melekler gibi parlasın..."
~ Mor Efrem, On Birinci Şiir

"Biri diyor ki; bu bir bebektir, doğuşu bugün olmuştur.
Başkası da; yaşlıdır ve bütün kâinatlardan daha eskidir diyor..."
~ Mor Efrem, On Birinci Şiir

"O öldürüldü ve öldürülmesiyle ölümü katletti..."
~ Mor Efrem, On Yedinci Şiir

"Bir dost ki onun yerini başka bir dost tutamaz..."
~ Ali b.Ebû Tâlib Divanı

"Senden sonra yaşamada hayır yoktur..."
~ Ali b.Ebû Tâlib Divanı

"Cümlesi tilkiden daha dönektirler.
Bu gece dün geceye ne kadar benziyor!"
~ Ali b.Ebû Tâlib Divanı

"İnsanlar ne kadar çoktur, hayır onlar ne kadar azdır!"
~ Ali b.Ebû Tâlib Divanı

"Düşünecek olursam günahlarım çoktur..."
~ Ali b.Ebû Tâlib Divanı

"Özgürlük, bayrağım!"
(Libérté, mon drapeau!)
~ Victor Hugo

"Tanrım, büyük kent öyle korkunç ki
Burada her şey alçalıyor, darmadağın oluyor..."
~ Rilke, Dua Kitabı

"Deinliklerden sana sesleniyorum Ya Rabb..."
(Epistola: In Carecere et Vinculis)
~ Eski Ahit, Mezmurlar Kitabı, Mezmur 130

"Ah! Senin hayatta hiçbir amacın olmadı!
Yalnızca heveslerin vardı..."
~ Oscar Wilde, De Profundis

"Senin kusurun, hayatı çok az tanıman değil, 
çok fazla tanımandı..."
~ Oscar Wilde, De Profundis
 

"Kâmillerin kadri bilinmez oldu

Bu gözümün yaşı silinmez oldu

Hakikatli bir dost bulunmaz oldu
Ne gezip kendini yorarsın gönül..."
~ Gevheri

"Yandı bağrım senin akça yüzünden
Kerem et düşürme beni gözünden..."
~ Gevheri

"Can çıkmayınca huy çıkmazmış tenden..."
~ Karac'Oğlan

"Yer yüzünde insan gökte melekte
Aceb sevdiğimin eşi var m'ola..."
~ Karac'Oğlan

"Güneşin doğup da battığı yerde
Aceb sevdiğimin eşi var m'ola..."
~ Karac'Oğlan

"Felek çakmağını üstüme çaktı
Beni bir onulmaz derde bıraktı
Vücudum şehrini odlara yaktı
Yandım ataşına su Leylâ Leylâ..."
~ Karac'Oğlan

Ben ölürsem cenazeme imam ol
Kıl kara zülfüne hû Leylâ Leylâ..."
~ Karac'Oğlan

"Ben güzele güzel demem
 Güzel benim olmayınca..."
~ Karac'Oğlan
 

<<<< Önceki Sayfa                      Sonraki Sayfa >>>>