"Ölmek
kaderde var, yaşayıp köhnemek hazin
Bir
çare yok mudur buna ya Rabbe'l âlemin..."
~
Yahya Kemal
"En
ölümsüz şarkılar en umutsuz olanlardır
Bilirim
onlardan ölümsüz olanları saf hıçkırıklardır…”
~
Alfred de Musset, Mayıs Gecesi
“Gençliğin
katlandığı keder ne olursa olsun
Bırak
onu büyüsün, büyüsün bu kutsal yara
Kara
melekler seni oluşturdu kalbinin derinliklerinde
Hiçbir
şey bizi daha büyük kılamaz büyük bir acıdan…”
~
Alfred de Musset, Mayıs Gecesi
“Ah!
Sor kalbine öğren, oradadır deha.
Oradadır
merhamet, acı ve aşk…”
~
Alfred de Musset, Dostum Edouard Bocher’ye
“Niçin
kalbim böyle hızlı çarpıyor?
(…)
Kadir
Tanrı! Bütün bedenim titriyor…”
~
Alfred de Musset, Mayıs Gecesi
“Hayatını
yöneten Rolla’nın kendisi değildi
Tutkularıydı;
salıvermişti tutkularını…”
~
Alfred de Musset, Rolla ll
“Geçen
zamana içelim, ölüme, yaşama!
Unutalım
ve içelim; -yaşasın özgürlük!”
~
Alfred de Musset, Rolla lll
“Hiçlik!
Hiçlik! Görmüyor musun onun sonsuz gölgesini
Alevlenen
yansısı üzerinde güneşi kemiriyor
Karanlık
kazanıyor! Sönüyor, sonsuzluk başlıyor
Asla
sevmeyeceksin sen, sen ki hiç sevmedin…”
~
Alfred de Musset, Rolla lll
“Fakat
fırtınadaki korkunç rüzgar
Bütün
tasarılarımı alıp götürdü…”
~
François Coppée, Haziran
“Sık
sık düşündüğüm bir mutluluk rüyası,
Kırlara
bakan bir barınak sahibi olmaktır…”
~
François Coppée, İç Gezinti
“Zira
aşkla dolu kalbim
Acılarının
arasında bulur,
Aziz
çiçekler arasında senin bakışını
Ve
kokular içinde senin nefesini…”
~
François Coppée, Mayıs
“Ve
leylakların çiçek açtığını gördüm
Teskin
edilemeyen acımla birlikte…”
~
François Coppée, Mayıs
“Fakat
acı çekmekten yorulan kâlbim
Bu
kuşları hayranlıkla izlerken onlara imreniyor
Bu
kuşlar ki hayattan sadece bilirler
Şarkı
söylemeyi, sevmeyi ve ölmeyi!”
~
François Coppée, Ağustos
“Ey
toprak!
Hayat
bir bilmecedir ve ölüm bir sırdır,
Fakat
sen, rüzgârlar tarafından sallanan başakların
Ölülerle
besleniyor yaşayanları beslemek içim…”
~
François Coppée, Toprak
“Ey
anaç toprak, her yaratık sende
Arar
hayatını ve sonunda sende bulur kabrini…”
~
François Coppée, Toprak
“Akşamın
temiz, engin gökyüzünde
Daha
şimdiden solgun birkaç yıldız ışıldar…”
~
François Coppée, Terasta
“Bu
istasyonda inmeli miyim?
Hayır,
Arzu, sahip olmaktan daha iyidir…”
~
François Coppée, Sevr İstasyonu
“Ben
dizeler toplayan, sen çiçekler devşiren…”
~
François Coppée, Nakarat
“Yalnızlık
ve vecd içinde yaşadı
Sonsuz
bir rüyaya ruhunu yoğunlaştırarak
İlahi
hiçlik içinde eritilmeden önce
Zaman
onu çöp gibi zayıf ve cılız kılmıştı…”
~
François Coppée, Buda
“Her
şey yaşar, herkes sever! Ve ben kederli ve yalnız dikilirim
İlkbahar
semaında ölen bir ağaç gibi…”
~
François Coppée, Bunalımda Arzu
“Gel!
Sana her şeyi vaat ediyorum,
Ruhumu
ve kalbimi, kanımı ve tenimi…”
~
François Coppée, Bunalımda Arzu
“Bazen
isterdim ki sonum yakın olsun…”
~
François Coppée, Bunalımda Arzu
“Ve
umut benim için sadece bir göçmen kuş
Yuvasını
yapmak için mezar seçmeye giden…”
~
François Coppée, Umutsuzca
“Bu
sonsuz ve monoton melankoli
Bütün
umudu ve sevme arzusunu alıp götüren…”
~
François Coppée, Sonbahar/Hüzün
“Fark
ediyor ki son leylakla birlikte
Dün
son kelebek de kayboldu gitti…”
~
François Coppée, Sonbahar/Hüzün
“Milyonlar!
Milyonlar! Şatolar! Devlet başkanlığı ödenekleri!
Bir
gün Lille şehrinin bodrumlarına indim;
Gördüm
o kasvetli cehennemi…”
~
Victor Hugo, Neşeli Hayat
“Sizin
zenginlikleriniz bu acılardan doğmakta,
Prensler!
Sizin cömertliklerinizi bu yoksulluklar besliyor…”
~
Victor Hugo, Neşeli Hayat
“Gözyaşları
içindeki bu halk, üzüntülü ve açlığın parçaladığı bu halk
Sizin
güldüğünüzü duyduğuna göre doymuş olmalı…”
~
Victor Hugo, Neşeli Hayat
“Beyaz
Gerçek büyük bir kuyunun dibinde uyuyor
Koyu
bir aşkla ben, yapayalnız, kendimi tehlikeye atarak
Buraya
iniyorum, kuyuların en karanlığına…”
~
Sully Prudhomme, Şüphe
“İlk
gençlik çağımın çılgınlıkları içinde
bir
ölçüde bir başka insandım ben şimdikinden:
farklı
ağlar, farklı konuşurum şimdi eskisinden,
bomboş
umutlar, boşa ağlayıp sızlanmalar içinde…”
~
Francesco Petrarca, Divan I, Sone I
“Çılgınlığımın
ürünüdür utancım, pişmanlığım;
ve
şimdi görüyorum apaçık bir biçimde,
hoşa
giden her şeyin dünyada kısa bir düş olduğunu…”
~
Francesco Petrarca, Divan I, Sone I
“Güneş
ışınlarının soluk olduğu bir gündü
yaratıcısına
duyduğu acıdan ötürü…”
~
Francesco Petrarca, Divan III, Sone III
“Herkesin
üstünde, ezilen insanları, her zaman,
baştacı
etmekten hoşlanırdı!”
~
Francesco Petrarca, Divan IV, Sone IV
“Ve
söndü tüm iyilik yıldızlarının ışığı,
onunla
biçim kazanır insanlık yaşamı…”
~
Francesco Petrarca, Divan VII, Sone VII
“Bil
ki az dostun olacak öteki yolda yürürken:
sana
daha da yalvarıyorum, ey soylu insan,
gene
de bırakma, n’olur, tuttuğun o onurlu yolu…”
~
Francesco Petrarca, Divan VII, Sone VII
“Yaşıyorduk
biz özgürce geçerken bu ölümlü dünyadan…”
~
Francesco Petrarca, Divan VIII, Sone IX
“Yol
uzun mu uzun oysa yaşam kısa…”
~
Francesco Petrarca, Divan XV, Sone XIII
“Bir
başkası hoşuma gitmeyecek kadar güzel görünmüştün gözüme…”
~
Francesco Petrarca, Divan XXI, Sone XVIII
“Tanrım,
ne idim ne oldum?
Dereyi
görmeden paçayı sıvamamak gerek…”
~
Francesco Petrarca, Divan XXIII, Şarkı I
“Ne
ki zaman kısa
kalemim
yetmiyor yazmaya anlatmak istediklerimi…”
~
Francesco Petrarca, Divan XXIII, Şarkı I
“Güneş
nereye ulaşırsa ulaşsın, hiçbir yerde,
bulamaz
senin değerinde birini Aşk, kadınım…”
~
Francesco Petrarca, Divan XXIX, Şarkı III
“Zaman
geçiyor, yıllar uçup gidiyor ardından
bir
anda ulaşıyoruz ölüme…”
~
Francesco Petrarca, Divan XXX, Altılı II
“Göreceğiz
sonunda net bir biçimde insanların
nasıl
boşuna sık sık yanılsamalar ardından koştuğunu,
ve
nasıl sık sık boşuna ıstırap çektiğini…”
~
Francesco Petrarca, Divan XXXII, Sone XXV
“Yalnız
ve düşünceliyim bomboş sokaklarda;
dolaşır
dururum, başıboş, yavaş ve ağır adımlarla;
gözlerim
dikkatli, çünkü kaçmak isterim
insanoğlunun
ayak bastığı yerlerden…”
~
Francesco Petrarca, Divan XXXV, Sone XXVIII
“Güzel
günler, mutlu anlar
geri
döner mi dersin?”
~
Francesco Petrarca, Divan XXXVII, Şarkı IV
“Kırılmıyordum
kolaylıkla insanların sözlerine,
o
kadar ki, duyduklarımın hepsi artık
canımı
sıkmaktan başka bir işe yaramaz…”
~
Francesco Petrarca, Divan XXXVII, Şarkı IV
“Ve
eğer anımsayacak olursan Nergis’in yaşamını,
görürsün
seninkiyle aynı sona vardığını…”
~
Francesco Petrarca, Divan XLV, Sone XXXVII
“Aynalar,
cehennem sularında biçim aldılar,
ve
boyandılar unutkanlığın sonsuzluğunda
ölümümün
başladığı yerdir orası…”
~
Francesco Petrarca, Divan XLVI, Sone XXXVIII
“Tanrım,
ne kadar çarpık işler bunlar!
Çan
sesiyle topluyorlar insanları savaş alanlarına
oysa
çanlar Tanrı için yukarıya asıldılar…”
~
Francesco Petrarca, Divan LIII, Şarkı VI
“Çok
azdır kötü yazgının ters düşmediği
soylu
ve yüce girişimlerle; görülmemiştiruyuştuğu
ruhtan
kopup gelen eylemlerle…”
~
Francesco Petrarca, Divan LIII, Şarkı VI
“Son
yolculuktan önce,
hiç
kimse mutlu sayamaz ki kendini…”
~
Francesco Petrarca, Divan LVI, Sone XLIII
“Ah
benin kara yazgım!
Onunla
olmak yok eder beni, kaçmak ise işime gelmiyor…”
~
Francesco Petrarca, Divan LXXI, Şarkı VIII
“Yürüyüşü
ölümlü yürüyüşü değildi o kadının,
meleklere
özgüydü ve sözleri insansan sesin
ötesinde
yankılanıyordu kulaklarda…”
~
Francesco Petrarca, Divan XC, Sone LXIX
“Ağlayın
sevenler, dünyanın her yerindeki,
çünkü
öldü o insan, sizi onurlandırmak
isteyen,
yaşadığı sürece yeryüzünde…”
~
Francesco Petrarca, Divan XCII, Sone LXXI
“Dizelerime
sığdırabilsem, keşke,
,ç,mde
duyduğum gibi düşüncelerimi
yoktur
böylesine acımasız bir ruh dünyada
bana
acılarımdan ötürü acımayacak kadar…”
~
Francesco Petrarca, Divan XCV, Sone LXXIV
“Bilirim
nasıl da günler, dakikalar ve saatler
alıp
götürüyor yılları, gitmiyorum arkasından yanılsamaların…”
~
Francesco Petrarca, Divan CI, Sone LXXX
“Beni
anlayan anlasın, ben kendimi anlıyorum…”
~
Francesco Petrarca, Divan CV, Şarkı XI
“
‘Sev seni seveni’, bu özleyiş eskide kaldı artık;
Ne
diyeceğimi bilirim ben. Ama boşver.
Her
şeyin bir bedeli vardır çünkü. Herkes kendisi ödesin…”
~
Francesco Petrarca, Divan CV, Şarkı XI
“Merhametli
Tanrım,
boşuboşuna
boğazlıyoruz acımasızca birbirimizi;
sen
aç, sen çöz, taş kesilen yüreklerimizin düğümünü…”
~
Francesco Petrarca, Divan CXXVIII, Şarkı XVI
“Yakını
görüyor, uzak görüşlü olduğunuzu sanıyorsunuz…”
~
Francesco Petrarca, Divan CXXVIII, Sone Şarkı XVI
“Baylar,
bakınız nasıl da geçiyor zaman,
gidiyor
elden yaşam
ve
ölümün ağırlığı omuzlarımızda.
geçerken
bu vadiden
uzak
kalın kin ve nefretten, fırtına koparan
rüzgarlar
gibi huzurlu yaşamınızı altüst eden…”
~
Francesco Petrarca, Divan CXXVIII, Şarkı XVI
“Bağırmak
istiyorum: ‘Barış, barış, barış’ diye;
içimden
geldiğince…”
~
Francesco Petrarca, Divan CXXXVIII, Şarkı XVI
“Bana
karanlık bir ün ver ya da parlak:
Olduğum
gibi olmak, yaşadığım gibi yaşamak isterim…”
~
Francesco Petrarca, Divan CXLV, Sone CXIII
“Mutluyuz
o güneşi anımsamış olmaktan ötürü:
acılıyız
tatlı dostluğundan yoksun kaldığımız için….”
~
Francesco Petrarca, Divan CCXXII, Sone CLXXXVI
“Ne
yapmalıyım, sence, bana ne dersin, Aşk?”
~
Francesco Petrarca, Divan CCLXVIII, Şarkı XXII
“Eğer
yazgı gereği ise bütün bu başımıza gelenler
ne
yapabilirm ki hüzünlü ruhumla başbaşa olmaktan başka,
gözlerim
sürekli yaşlı ve başım önüme eğik?”
~
Francesco Petrarca, Divan CCLXIX, Sone CCXXIX
“Ne
yapıyorsun? Ne düşünüyorsun? Arkana bakıyorsun,
dönmeyeceğini
bile bile geriye zamanın,
umutsuz
ruhum? İçinde yandığın ateşe
odun
atmayı sürdürmek neyine?
~
Francesco Petrarca, Divan CCLXXIII, Sone CCXXXII
“Biz
gerçekte toz ve gölgeyiz:
gerçekte
kör ve açgözlü tutkumuz var:
gerçekte
umutlarımız boş…”
~
Francesco Petrarca, Divan CCXCIV, Sone CCLII
“Yoktur
yüreğimi duygulandıracak başka bir şey,
o
kadın gömdü yüreğimi kendisiyle birlikte,
yalnız
benim gözlerime oldu ayna ve ışık…”
~
Francesco Petrarca, DivanCCCXII, Sone CCLXXI
“Gelip
geçti yaşamı hemen;
tıpkı
rüzgarda dağılan sis gibi…”
~
Francesco Petrarca, Divan CCCXVI, Sone CCLXXV
“Zavallı
dünya, mağrur ve dönek!
Tümden
kör olmuş gözleri sana umut bağlayanın…”
~
Francesco Petrarca, Divan CCCXIX, Sone CCLXXVIII
“Gözlerim
asla kuru kalmayacaktır,
ruhum
asla yitirmeyecektir heyecanını,
sevgi
ve sevecenlikle
yazdığın
dizelerin karşısında…”
~
Francesco Petrarca, Divan CCCXXII, Sone CCLXXXI
(Ölümünden
sonra Giasomo Colonna’nın sonesine yanıt)
“Şarkım,
görürsen eğer birini huzurlu bir aşk yaşarken,
de
ki: ‘Öl, mutlu iken;
çünkü
zamanında gelen ölüm acı değil, avuntudur;
ve
mutlu ölebilen ölmeli hemen, geç kalmadan’…”
~
Francesco Petrarca, Divan CCCXXXI, Şarkı XXVI
“Ayrılıp
gitti dünyadan, Aşk da çekip gitti,
seninle
birlikte, soyluluk da ve düştü göklerden güneş;
tatlı
gözükmeye başladı artık ölüm gözüme…”
~
Francesco Petrarca, Divan CCCLII, Sone CCCVI
"Ne
keyif verir kimbilir,
avare
avare akan bir ırmağın kıyısına yaslanmak
ya
da taze çimenlere uzanıp şöyle tatlı tatlı kestirmek..."
~
Seneca, Phaedra
"Ardından,
dereler gibi aktı kanlar
irine
bulandı bütün yeryüzü, kıpkızıl oldu engin deniz.
Dur
durak dinlemedi katliamlar, işlenmedik günah kalmadı..."
~
Seneca, Phaedra
"İyi
bilinir, Aşk en inatçı ruhlara bile boyunduruk vurur,
nefreti
değiştirir..."
~
Seneca, Phaedra
"İster
akıl olsun nedeni, ister içgüdü, ister kör bir öfke,
neyse
ne, içten nefret ediyorum..."
~
Seneca, Phaedra
"Cesaret
ruhum, ha gayret, yerine getir kendi buyruğunu.
Titremeden
dökülsün sözlerin:
Korkakça
istersen, hazır ol ret cevabına.
Günahsa,
epeyce işledim zaten:
utanç
için vakit çok geç artık: Haydi, başla, ey ruhum!"
~
Seneca, Phaedra
"Ruhun
bir şey söylemeyi arzuluyor, ama söyleyemiyor, öyle mi?
Dertler
hafifse konuşur, ağırsa susup kalır..."
~
Seneca, Phaedra
"Ah
âşıkların saf umutları, ah yalancı Aşk!"
~
Seneca, Phaedra
"Başa
gelen değil, niyettir insanı iffetsiz kılan..."
~
Seneca, Phaedra
"Ne
geçici bir nimet, ölümlüler için şu güzellik,
kısacık
ömrün küçücük hediyesi,
nasıl
kayıp gider hızla, koşar adımlarla!"
~
Seneca, Phaedra
"Güzellik
geçici şey:
Hâlâ
güzelken, keyfini çıkar çıkarabildiğince.
Zaman
harap eder seni sessizce..."
~
Seneca, Phaedra
"Öldüm
ölmesine, yaşamdan tek bir şey kaldı hep benimle:
işkenceleri
hissetme..."
~
Seneca, Phaedra
"Tek
kelime söylemiyor hiç kimseye,
esrarını
gömüyor kederine,
karar
vermiş bu acıyı kendisiyle birlikte öldürmeye..."
~
Seneca, Phaedra
"Theseus:
Nedir
seni ölüme zorlayan?
Phaedra:
Ölüm
nedenimi söylersem, ölmemin anlamı kalmaz..."
~
Seneca, Phaedra
"Theseus:
Söyle
hangi günahın bedeli bu, ölümle ödemen gereken.
Phaedra:
Hâlâ
yaşıyor olmam..."
~
Seneca, Phaedra
"Ölümlerin
en iyisidir, sevdiklerinin gözyaşları arasında ölmek..."
~
Seneca, Phaedra
"Ah
ne hilekârsın yaşam, nasıl saklıyorsun gizli hislerini,
çirkin
ruhuna güzel bir yüz giydiriyorsun!"
~
Seneca, Phaedra
"Ah,
değersiz utanç, ah sahte onur!"
Seneca,
Phaedra
"Ne
felaketler pahasına döner şu kaderin tekeri!"
~
Seneca, Phaedra
"Uçarcasına
geçip gider zaman, hercai kanatlarıyla,
tezcanlı
Kader hiç kimseye göstermez sadakat..."
~
Seneca, Phaedra
"Ah
ne uğursuz bir talihin var Theseus,
ah,
asla kavuşmadın sevdiklerine gönül huzuruyla!"
~
Seneca, Phaedra
"Vah
bana, nereye gitti o güzel bedenin,
gözlerin,
o benim yıldızlarım?
Cansız
mı yatacaktın öyle?"
~
Seneca, Phaedra
"Ruhlarımız
birleşemezdi, ama yazgılarımız birleşecek inan ki..."
~
Seneca, Phaedra
"Akıl
ne yapabilir! Delilik üstün geliyor, hükmediyor,
güçlü
bir tanrı emrediyor bütün yüreğime..."
~
Seneca, Phaedra
"Ne
yöne gidiyorsun, ey ruhum? Nedir bu ormanlara olan çılgın tutkun!"
~
Seneca, Phaedra
"Ruhum
bile bile uçuruma yürüyor,
ardına
bakıyor uslu düşünceler bulurum diye, ama nafile..."
~
Seneca, Phaedra
"Niçin
kutsal Venüs mütevazı damlarda oturur,
niçin
edeplidir sevgisi sıradan insanın, aşmaz çizgisini
tevazuyla
sınırlar kendini, ama zenginler,
saltanatla
şişinenler, niçin hak edilenden fazlasını özler?"
~
Seneca, Phaedra
"Ağlayıp
sızlanmayı bırak artık;
Acı
çekmek deva olmaz biçarelere..."
~
Seneca, Phaedra
"Gençliğinin
farkına var artık, sal yüreğini:
Kaldır
alev alev yanan meşaleni, cümbüş eyle geceleri..."
~
Seneca, Phaedra
"Yaşamın
keyfini çıkar, bak hızla geçip gidiyor,
ne
diye gem vuruyorsun kendine, gerçek doğanı eziyorsun, ne diye?"
~
Seneca, Phaedra
"Her
yaşa özgü bir yol biçmiş tanrı:
Neşe
gence yaraşır, çatık kaşsa yaşlı bir yüze..."
~
Seneca, Phaedra
"Hiçbir
krala kölelik etmez,
peşinden
koşmaz boş ünvanların ya da gelip geçici servetin,
hırsı
da yoktur, korkusu da..."
~
Seneca, Phaedra
"Doğuştan
değil, dostluktan kardeş oluruz..."
~
Schiller, Über die Iphigenie auf Tauris von Goethe
"Yaşamak
rüya görmektir...
~
Schiller, Die Verschwörung des Fiesco
"Söyle,
ey küçük büyük adam:
Gözlerinin
böyle asilce aşağıya baktığı kule,
Neden
yapılmıştır, neyin üzerine kurulmuştur?
Sen
kendin nasıl çıktın oraya -ve boş kibrin,
Neyine
yarar senin, vadiyi görmekten başka?"
~
Schiller, Genişlik ve Derinlik
"An,
bir insan hayatı gibi değerlidir..."
~
Schiller, Don Carlos IV
"Geriye
bakma! Sana artık faydası olmaz. İleriye bak!"
~
Schiller, Wallensteins Tod
"Kötünün
sonu kötüdür..."
~
Schiller, Das Siegesfest
"Harf,
kalbe asla ulaşamaz..."
Schiller,
Düşes Schimmelmann'a
"Yalnızca
şair, hakiki insandır..."
~
Schiller, Goethe'ye
"Evet,
hayattan üstün olan, şereftir..."
~
Schiller, Wallensteins Lager
"Kibir
korkunçtur..."
~
Schiller, Elfride Dramatischer Nachlass
"Bilge
bir varlıksan eğer,
aynı
insanı her zaman zavallı göremezsin..."
~
Schiller, Phönizierinnen
"Güzel
bir yüzdeki sevinci görmemişsen
sevinci
asla görmemişsindir..."
~
Schiller, Die Schönste Erscheinung
"Dost,
dostun derdini kendine dert edinir..."
~
Schiller, Iphigenie in Aulis
"Ah
boşuna arayıp duruyorsun bütün haritalarda
O
mutlu bölgeyi:
İçinde
özgürlüğün solmayan bahçeleri,
İnsanlığın
güzel gençliği coşan..."
~
Schiller, Yeni Yüzyıla Girerken
"Asil
dost! Nerede açılır barışa,
Nerede
özgürlüğe kaçış kapısı?
O
yüsyıl fırtınalarla geçti;
Yenisi
ise cinayetle açılıyor..."
~
Schiller, Yeni Yüzyıla Girerken
"Kalbin
kutsal ıssız yerlerine
Kaçman
gerek hayatın zorundan:
Özgürlük
yalnız rüyalar ülkesinde,
Güzelse
yalnız şarkılarda..."
~
Schiller, Yeni Yüzyıla Girerken
"Duyarsınız
onların yüksek sesli konuşmalarını,
Sanırsınız
fethetmişler gerçekten gelini.
Ama
sessizce olur ayrılışları dünyadan,
Kaybolmuştur
hepten hayatları:
Kalıcı
bir şeyler bırakmak isteyen,
Toplasın
sessizce ve yorulmadan
En
küçük noktada en yüksek gücü..."
~
Schiller, Genişlik ve Derinlik
"Gövde
yükselir havaya
Süslü
zengin dallarla,
Parlar
yapraklar ve saçar güzel kokuları,
Ama
mevye vermez onlar;
Yalnızca
çekirdektir dar mekânda
Saklayan
ormanın gururu ağacı..."
~
Schiller, Genişlik ve Derinlik
"Nasıl
ortadan kaybolup gitti bu tatlılıklar?
Nasıl
değişti ve nasıl gitti geçip günler?"
~
Nizar Qabbani, Bir Kediye Mersiye
"Bir
tecelli değildir güzelliğin artık
Ve
yüzün perestiş yeri değildir artık..."
~
Nizar Qabbani, Bir Kediye Mersiye
"Seni
ben duyulmayan bir ses olarak tanıdım,
Çekingen
ağzın buselerden kaçarken..."
~
Nizar Qabbani, Bir Kediye Mersiye
"Hiçbir
zaafı yoktur ki farenin kedi onu bilmesin..."
~
Ubeyd-i Zakani, Kedi ve Fare
"Hayırlı
hiçbir kehanette bulunmaz..."
~
Ephesoslu Hipponaks, Hesykhios
"Aylakça
geçirme hiçbir zamanı..."
~
Ephesoslu Hipponaks, Stobaeus
"Şarap
içenler çok az ince sözler söyler onlar için..."
~
Ephesoslu Hipponaks, Etymologicum Genuinum
"İki
gün görür hayatında kadın
biri
evlendiği gün, öbürü öldüğü gün..."
~
Ephesoslu Hipponaks, Stobaeus
"Bir
bâkire olsydım, hem güzel, hem narin..."
~
Ephesoslu Hipponaks, Hephaestion
"Acı
dolu sesime bak,
iki
gözümdeki yaşa,
ellerimle
tırmalayarak
yırtım
yaşlı derimi. Niçin mi?
Ölen
evlatlarımı ne eve götürmeme
izin
var, ne de toprakla örtmeye..."
~
Euripides, Yakarıcılar
"Şu
an benim halimi düşün, anla
doğurduğum
evlatların ölmesi üzerine
mutsuz
halde ne kadar acı çekiyorum..."
~
Euripides, Yakarıcılar
Ölümlüler
için sadece bu şey tekrar elde edilemez,
ölümlü
ruhunu yitirdiğinde..."
~
Euripides, Yakarıcılar
"Yaşamı
büyüktü, zenginliğiyle hiç övünmezdi.
Yoksul
bir adamınkinden daha büyük bir kibiri yoktu..."
~
Euripides, Yakarıcılar
"Yaşlı
bir baba için hiçbir şey
kız
evladından daha hoş değildir.
Erkeklerin
ruhları daha katıdır..."
~
Euripides, Yakarıcılar
"Ey,
katı yaşlılık, sana sahip olmaktan nefret ediyorum..."
~
Euripides, Yakarıcılar
"Ölümlüler
için hangi felaket
evlatlarının
öldüğünü görmekten daha ağırdır..."
~
Euripides, Yakarıcılar
"Öyle
olsun! Aynı şeyler senin de kaderin olsun..."
~
Euripides, Yakarıcılar
"Sen
melekler âleminde misin, yoksa insanlar âleminde mi?"
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Anlamı
ancak anlamak isteyene açık, başkalarına değil..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Onun
o kadar çok derdi var ki
kağıt,
mürekkeb ve yazı onun için ağlamakta!"
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Onu
kınıyor, ayıplıyor; normal... onu tanımıyor çünkü..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Ey
ruhum! Sakın umutsuzluğa düşme!
Umulur
ki, o güzel günler, güler yüzle yeniden gelecektir..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Ben
yaşadıkça sen de yaşayasın!
Eğer
ölürsem, kabrin derin karanlığında,
kalbimin
içinde kalasın!"
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Dertli
bir âşığın sevgilisini görüşü gibi,
bahçedeki
güller gülerken gökteki bulutlar ağlıyor..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Düşüşü
görmeyen kimse izzeti ne bilsin..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Karanlıklara
güvenme, çünkü yakında şafak doğacak;
ışıkla
da kendini aldatma, çünkü akşam olunca güneş batacak..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Ama
sonra o güzel günler yeniden geldi;
umarım
sen de böyle yeniden döner gelirsin..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Önceleri
kendim umut edilendim,
şimdiyse
umut eden ben oldum.
İşte
kader böyle cilveli, gidişli dönüşlü..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Ne
bir evde ne bir vatanda karar kıldı;
o
nazenin bedeni yatağını hiç ısıtmadı..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Her
ayrılıkta tüm umutlar yitirilmez.
İnsan
ölmedikçe tümden ortadan kaybolmaz..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Ancak
üzüntü ve keder içinde yaşar, mutsuz olur;
her
gün yenilenen bir utanç ve rezillik içinde geçer günleri..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Ne
tuhaf!
Artık
yaşamayan birinin ölümüne ağlıyor da,
zulme
uğrayarak öldürülen için hiç üzülmüyor..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Hakkımda
ne düşünürsen düşün, ben sana âşığım..."
~İbn
Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Dikkat
et! Delicesine seven âşığı kınama sakın!"
~İbn
Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Dünya
sana parlak bir hayat sundu;
ne
ki paraklığı çabuk solacak..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Fâni,
geçici bir dünyada karar kılmayı nasıl ister insan?
Nasıl
olur da bir anlık dünyayı düşünür?"
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"İnsanın
ne denli akıllı kanıtı yaptığı seçimdir..."
~
İbn Hazım, Güvercin Gerdanlığı
"Nasıl
sen gümüş gibi pırıl pırıl ışınlar saçarken,
bütün
yıldızlar sönük kalıraa ışığının yanında,
bütün
güzellerden işte o denli güzeldir o..."
~
Ovidius, Hero ile Leander
"Buz
gibi soğukta üşümemem için enginde,
tutkun
yüreğimi kavuran aşk güvencemdir..."
~
Ovidius, Hero ile Leander
"Açıkça
söylüyorum diye bağışla beni;
deli
gibi seviyorum seni..."
~
Ovidius, Hero ile Leander
"İnan
ki bana, ölürüm üzüntüden,
yaşamında
biri var diye öğrenirsem;
haydi
günah işle, öleyim istiyorsan..."
~
Ovidius, Hero ile Leander
"Kabul
et, ne olursa olsun, yeter ki aşk olmasın..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Kederimin
bir türlü bitip tükenmeyen ısırışlarını duyumsuyor kalbim.
Ben
ölmeden de bırakmayacak ruhumu bu didiklemeler,
acı
çeken insan, acının kendisinden daha çabuk tükenir..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Kötü
bir dava, kabul ediyorum,
ama
senin konuşmanla iyi olacak..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Dostun
Naso yolluyor bu selamı sana, Rufinus,
zavalla
bir adam, birinin dostu olabilirse eğer..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Artık
benim için kötü olan bu çağ
saçlarıma
beyazlar serpmekte
yaşlılık
çizgileri yüzümü kırıştırmakta..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Serbestlik
bedeni besler, ruh da beslenir bununla,
aşırı
eziyet ise bozar her ikisini de..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Çürük
bir ağaç kabuğuyla koca denizler aştım..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Ah,
tanrılar lütfetseler de seni şöyle bir görsem,
ağlaşarak
karşılıklı, çektiğim ıstırapları sana anlatabilsem..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Gör
bak nasıl çürütüyor durgunluk tembel bedenimi,
hareket
etmedikçe sular nasıl bulanıklaşırsa öyle..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Acaba
başıma gelen felaketleri işittiğide,
kalbin
hüzün doldu mu?"
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Yaralarım
dokunulmaktan ürker.
Sorgulamayı
bırak; nasıl olduysa oldu, bu yaraları aldım işte!
Deşme
eğer tedavi etmek istiyorsan..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Öyle
her şey benim kaderimle değişmez..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Doğru
bile olsa hatamı affetmen gerekir:
Beni
övmen şöhretinden bir şey eksiltmez..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Naso'nun
başına gelen belalara gelinve,
madem
ki bunları haketmiş görünüyor,
katlandıkları
seni üzmüyorsa
bari
bunları haketmiş olduğuna üzül..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Boşver,
sorma ne yaptığımı.
Anlatmaya
bir başlarsam hepsini, ağlarsın..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, I.Kitap
"Neyin
onurlu olduğuna önem vermektense,
neyin
kâr sağladığına önem vermek önce gelir,
sadakat
ise servetle ayağa kalkar ya da düşer.
Kolayca
bulamazsın binlerce insan arasından
erdemin
bir değeri olduğunu düşünen tek kişi..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap
"Artık
herkes kendi gelirine tutkun,
ve
çıkarına uygun olanı hesaplıyor kaygılı parmaklarıyla.
Bir
zamanlar dostluk adına tapınılan o İlah
şimdi
satılık ve bir fahişe gibi geçimini sağlıyor..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap
"Talihin
gözdesi olmadın mı, hiç kimse tarafından sevilmiyorsun..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap
"İyi
dövüşmek için, iyi dövüşen bir düşman gerekir..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap
"Benim
için sen doğmadan önce başlamıştı bu dostluk;
çünkü
sen başkalarıyla dost oldun ama benimle dost olarak doğmuştun,
çünkü
beşiğindeyken sana ilk öğücüğü ben vermiştim..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap
"Bir
şeyler kaldı mı zihninde acaba
bu
talihsiz arkadaşının hatırasından..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap
"Çok
kez saatler koşuyormuş gibi gelirdi uzun sohbetlerimizde,
çok
kez sözlerimizden daha kısa kalırdı günler..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, II.Kitap
"Dilemek
yetmez; amacına ulaşmak için arzulamalısın..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Beni
de dostlarımın bazıları terk etti,
bana
karşı duydukları nefretten değil de,
endişe
ve korku yüzünden..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Benim
içtenliğim benim için değerli olan dostları affeder..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Güçlü
şeyler özden sağlamdır, bir Machaon'a ihtiyaç duymazlar..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Hiç
önemli değil bakir gül bahçesine ilkin mi girdim
yoksa
geç kalmış elimle geçip gitmiş çiçekleri mi topladım..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Taşıma
suda hoş bir tat bulunsa da,
bizzat
kaynağından içmek daha zevklidir.
Nakışlı
kaseden almaktansa,
dalı
eğip meyve koparmak da daha keyifli..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Caesar'ın
merhameti ne kadar büyük, öfkesinin doruğundayken bile..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Nazik
ruhunu boş korkularla itibarsız kılmaktan vazgeç.
Neden
durgun suda vahşi kayalıklardan korkuyorsun?"
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Hoş
bir şey umuda sarılmak -kendisi hiç hoş olmasa ve bir değeri olmasa da -
ne
olmak istersen olacağını düşünmelisin;
sonraki
adım kurtuluş ümidini iyice terk etmektir..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Ama
hatam düşüncemi asla değiştirmez,
doğurduğum
ne varsa onu dosdoğru severim..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Neşeli
şeyleri neşeyle terennüm etmişimdir,
hüzünlü
şeyleri de hüzünle:
Her
mevsimin kendine uyan bir eseri var.
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, III.Kitap
"Duyduğuma
göre, benim düşüşümle alay ediyormuşsun
ve
sözlerini de esirgemiyormuşsun.
Neden
yapıyorsun, ah çılgın? Niçin,
Kader seni de yüzüstü bıraksaydı,
Kader seni de yüzüstü bıraksaydı,
senin
gemin batsa kendine gözyaşlarını esirger misin?"
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"İnsan
yaşamı pamuk ipliğine bağlıdır,
evvelce
sağlam olan her şey ani bir darbeyle bir anda yıkılıp gider..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Sen
de kork, neşeliymiş gibi gördüğün şeylerin
sen
daha konuşurken, üzücü şeylere dönüşebileceğini düşün..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Hiçbir
gün böyle ıslanmamıştır güney yağmurlarıyla
yağmur
aralıksız yağacak kadar..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Onları
anımsamayacağım,
ama
kederimin sıkıntılarını dindiren seni asla unutmayacağım..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Bende
utanç sayılacak bir şey olmadığını anlamalısın,
sadece
Kaderin bana karşı kör davranması dışında..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Çürüyen
zaman demiri de tüketir taşı da,
hiçbir
şey zamandan daha güçlü değildir..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Tanrılar
bile, bunu söylemek caizse, şiirlerle yaratıldılar..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Teselli
vermek belli bir zamanın görevidir,
acı
hâlâ sürerken ve hasta yardım dilerken.
Ama
günler geçip ruhun yaraları dinince
onlara
acımasız dokunan biri sadece onları yeniden açar..."
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Herşeyimi
yitirdim; sadece bir yaşam kaldı elimde,
hüzün
duygusu ve hüzün kaynağı sağlaaın diye bana.
Çoktan
ölmüş bedenimi demirle dağlamaktan ne zevk alırsınız?"
~
Ovidius, Epistulae ex Ponto, IV.Kitap
"Peygamber
ona dedi: İki gözümün nuru!
İkimiz
bir nurdan yaratıldık..."
~
Feridüddin Attâr, Murtazâ'nın Fazileti
"Hem
her şeysin hem hiçbir şeysin..."
~
Feridüddin Attâr, İlâhinâme
"Güzel
mi güzel bir kadın vardı
Gece
ile gündüz, yüzü ile zülfüne misaldi..."
~
Feridüddin Attâr, Kocası Yolculuğa Çıkan Dindar Kadın
"Ama
o bir an var ya, bin yıldır..."
~
Feridüddin Attâr, İlâhinâme
"Sözümün
kıymetini erbâbı bilir,
be
cevherimi methetmem..."
(Ehl
olan kadrin bilir ben cevherim medh eylemem)
~
Nef'î, Evrenin Efendisine Övgü
"Hayalim
bir gül bahçesidir, gönül de onun şakıyan bülbülü..."
~
Nef'î, Evrenin Efendisine Övgü
"Merhaba,
ey manâ âleminin bahtiyar hükümdarı..."
~
Nef'î, Hazret-i Mevlânâ'ya Övgü
"Yine
nisan ayı geldi, hava amber kokularına büründü;
Âlem
bir katmerli cennete döndü, her köşe bir İrem bağı oluverdi..."
~
Nef'î, Sultan Murad Övgüsüne Kaside
"Ölüm
olmasa, yaşamanın tadı nedir?"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXI
"Başkası
ah çekse, döner bana öfkelenir..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXVIII
"Yok
etti beni var olmak; olmasaydım ben ne olurdu?"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXII
"Öyle
değil de şöyle olsaydı ne olurdu?"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXII
"Mey
olmadan kim dayanabilir dünya gerçeklerine?"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXIII
"Ah,
feryadımdaki o eski güç nerede?"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXV
"Perişan
halimin müsebbibi sen değilsin elbet
Bunda
güzel yazgımında da cilvesi vardı!"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXVI
"Susuzluktan
ölenlerin kuruyan dudağıyım
Kalbi
kırıkların ziyaretgâhıyım..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XXXVII
"Aynaya
bakıp kendi yüzüyle kalakaldı
Kimseye
gönül vermemekten büyük gurur duyardı..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XL
"Gidiyorum,
yaşamdaki beklentiler acısıyla
Sönmüş
meşaleyim..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XLI
"Ömür
boyu ölümün yolunu gözledim durdum,
Öldüm
nihayet. Ne gösterecek bana, bir görelim?"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XLVI
"Zat-ı
âlileri sorarlar ki, 'Galib kimdir?'
Biri
söylesin, bu soruya ne cevap vereyim?"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, XLVI
"Yaşam
acısına ölümden gayrı çare mi var?"
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, LXXVIII
"Çıkıp
gitti kalbimden, ama kalbimdedir hâlâ..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, LXX
"Yaratılanların
hepsi yok olacaktır; alemin güneşi bile
Rüzgârın
yolu üstündeki meşaledir her şey burada..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, CV
"Aramızda
aşk yoksa da varsın olmasın,
Düşmanlık
olsun, ama bir ilişkimiz olsun..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, CXIX
"Kâbe'ye
hangi yüzle gideceksin?
Ama
sen utanma nedir bilmezsin..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, CLXI
"Aşk
zorlamaya gelmez, öyle bir ateştir ki,
Yaksan
yanmaz, söndürmek istersen sönmez..."
~
Mirza Esedullah Han Galib, Galib Divânı, CXCI
"Güneşe
delil gene güneştir..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Kimim
ben? Bana benden haber ver..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Ne
bilgisizdir akla uyan adam...
ovaya
düşmüş, ortalığı aydınlatan güneşi mumla aramakta!"
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Yokluk
Mutlak Varlığın aynasıdır..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Âlem,
bu gördüğün âlemden ibaret değil ya..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Sen
uykudasın, bu gördüklerin de hayal.
Ne
görüyorsan misalden ibaret!"
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Ey
baş aşağı çamura düşmüş, ayağı balçığa batıp kalmış adam,
sana
gönül âlemine dair ne söyleyeyim ben?"
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Onun
hiçbir karanlık gölgesi yoktu..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Ak,
kızıl, sarı, yeşil... bütün renkler,
ona
ancak kara görünür..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Tanrı
nakşının nüshası sensin, sen...
dilediğini
kendinde ara..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Tanrı'yı
tanıyan ondan kormaz ki..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Bütün
âlemde kimi gördün ki bir an olsun
dertsiz,
kedersiz zevke, neşeye sahip olsun..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Her
an yeniden yaratılmaktadır, gençtir...
Her
an yok olmaktadır, kocamıştır..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Ne
o, bu olur... Ne bu, o..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Çek
şarabı da seni senden kurtarsın...
katre
olan varlığını denize ulaştırsın..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Kendilerini
unutturan şarabı içmişler, kendilerinden geçmişler...
bütün
hayırları da bırakmışlar, şerleri de..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Meyhane
can kuşunun yuvasıdır...
meyhane,
lâ-mekân âleminin eşiğidir..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"O
yaptı, o dedi, oydu bu işleri yapan...
iyi
yaptı, iyi dedi, iyiydi ve iyidir zaten..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Tamrı'yı
tanıyan kişi, kendini göstermeye kalkışmaz..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Uçar
kuş olmak istersen
bu
pis dünyayı akbabaların önüne at.
Bu
gaddar dünyayı alçaklara ver..."
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"O
gülşenin süsenleri hep söylerler...
nergislerinin
gözü daima görür!"
~
Şebüsteri, Gülşen-i Râz
"Bana
yazma artık, faydasız: kalk kendin gel!"
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Bir anım geçmedi tasasız,
hep aklımdaydı gerçekler, korkunç felaketler.
Kaygılıydım, korkuyla doluydu aşkım..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Ama ben yanıp yakılırken böyle bir budala gibi,
siz erkeklerin tek derdi belki de yabancı topraklarda bir aşka kapılmak..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Belki de yanılıyorum; öyleyse eğer,
karışıp gitsin hafif meltemlerle bu yakınmam..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Savaştan nefret edenler olarak üç kişi kaldık topu topu..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Tanrılar, yalvarıyorum size, ne olacaksa sırasıyla olsun,
benim gözlerimi de senin gözlerini de oğlumuz kapatsın, n'olur!"
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Bana gelince, henüz körpecik bir kızdım sen gittiğinde,
gel artık gecikme, bir ihtiyar olacağım bak, demedi deme..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Umudum da tükendi yavaş yavaş;
acı verince inandığımız ne varsa, güvenmeyiz kolayca..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Yaşıyorsa, gelecektir..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Ah Demophoon, demek rüzgârlara saldın
hem sözlerini hem de yelkenlerini;
söyle bana, ne yaptım, seni sevmekten başka körü körüne?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Hayal değil ama, o da bir yalan..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"İnandım gözyaşlarına.
Yalan mıydı onlar da, dökülüverir mi arzuladığında?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Neden bu kadar çok söz verdin bana?
Oysa bir sözün yeterdi beni kandırmaya.
Üzgün değilim, sana açtığım için limanımı, evimi-
ama daha ileri gitmemeliydi merhametim!"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Umut ettim, hep daha iyisini hak ettiğimi sandım;
İnandım hak edildiyse eğer, umudun karşılığı olacağına.
Aldatmak övünülecek iş değil inanan bir kızı,
samimiyetim zaten hak etmişti saygıyı..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Sen sözlerinle aldattın bir kadını, hem de seven bir kadını.
Dilerim en büyük meziyetin olur bu!'
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Artık unuttun beni, düşünüyorum da,
adımı bile anımsamıyorsundur şimdi.
Bana yazık değil mi?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Gözünde böyle değersiz olmak için ne yaptım Achilles?
Umarsız aşkın apansız kaçıp benden nerelere gitti?
Yoksa acı kader zavallıları böyle durmadan ezer mi?"
~ Ovidius, Heroides, Briseis'ten Achilles'e
"Anımsıyorum esir bir kadının hanım dediğini bana,
'böyle isimle ağırlaştırıyorsun köleliğimin yükünü.' demiştim ona..."
~ Ovidius, Heroides, Briseis'ten Achilles'e
"Ah, nerede o gururum, nerede o mağrur sözlerim şimdi?"
~ Ovidius, Heroides, Phaedra'dan Hippolytus'a
"...yakarılarımla dolu şu sözlerimi okurken,
gözyaşlarımı hayal etmeyi unutma!"
~ Ovidius, Heroides, Phaedra'dan Hippolytus'a
"Ey ırmak kıyısında kök salmış kavak ağacı, sonsuza dek yaşa-
şu dizeler yazmakta kıvrımlı kabuklarında:
Paris Oenone'yi bırakıp da onsuz nefes alabillirse,
Xanthus'un suları aksın geriye..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Yanıyor mu aşkınla? Ne fark eder,
böyle sevmişti Menelaus'u da,
kocası inandığı için safça, yalnız yatıyor şimdi yatağında..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Sararıp solmuş, dönek rügârlarla kuruyup uçan
yapraklardan daha uçarısın sen..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Anımsıyorum, bir zamanlar kardeşim bana şarkı söylüyordu,
dağıtıp saçlarını, haber veriyordu olacakları:
'Ne yapıyorsun Oenone? Tohumları neden ekiyorsun kumsala?'.."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Bunları nasıl öğrendiğimi mi merak ediyorsun?
Basit, seviyorum!"
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Ölüm çağırırken, ıslak çimenlerde kederli bir beyaz kuğu
Maeander'in kıyısında böyle söylüyordu son şarkısını..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Niyeti ne kadar kötü olursa olsun, nefret etmiyorum ondan,
daha beter seviyorum yakındıkça vefasızlığından..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Yalvarırım, yaşa! Ancak yaşarsan yaralayabilirim seni,
sen olacaksın kaçınılmaz sonumun nedeni..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Zorunlu kaldıysam hata işlemeye,
hatamın şerefli nedenleri vardı..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Hep olduğu gibi, yazgım değişmedi gene..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Eğer hayır dersen, gücüm var yaşamımı sonlandırmaya,
daha fazla zalimce davranamazsın bana..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Anna kız kardeşim, kız kardeşim Anna,
günahımın zavallı sırdaşı..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Bir ayıbı ekliyorsan başarılarına,
ne kalır elinde sefil bir utançtan başka?"
~ Ovidius, Heroides, Deianira'dan Hercules'e
"Anladım vahşi hayvanların hepsi senden daha merhametli;
senin kadar hiçbiri kötüye kullanmazdı güvenimi..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a
"Orada ihanet ettiniz sen ve derin uykum bana,
uykudayken, düşürdün beni tuzağa.
Cam gibi saydam kırağının toprakta yayılmaya başladığı,
yapraklar arasında tüneyen kuşların şakıdığı vakitti.
Tam uyanmamıştım, uyku sersemiyken hâlâ
uzattım uyuşmuş ellerimi arkamda yatan Theseus'a-
ama hiç kimse yoktu!
(...) Ay parlıyordu, sahilden başka bir şey var mı diye etrafıma bakındım.
Gördüğüm kadarıyla başka bir şey yoktu..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a
"Ölüm ceza değil, cezam ölümümün gecikmesi..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a
"Şimdi gözlerinle değil, yapabilirsen kalbinle bir bak bana..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a
"Yazdığım bu satırlar mürekkeple kaplansa da,
bulanacak bu mektup bir kadının kanına.
Sağ elimde bir kalem, diğerinde bir kılıç,
kağıtlar açılmış duruyor kucağımda..."
~ Ovidius, Heroides, Canace'den Macareus'a
"Neden ama neden bu kadar hoşuma gitti sarı saçların,
neden hoşlandım görünüşünden, o tatlı sahte dilimden?
Elden ne gelir, çok hoşlandım işte..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Çok da güzeldin, yazgım kör talihe doğru sürüklüyordu beni,
gözlerin hemen yakaladı gözlerimi..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Anımsıyorsun değil mi?
Yoksa benimle birlikte orası da aklından uçup gitti mi?"
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Gördüm gözyaşlarını - biliyorum onlar da oyunun parçasıydı..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Günlerimin hiç tadı yok; tetikte beklemekte kederli gecelerse,
tatlı uyku perişan ruhumdan çok uzakta şimdi..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Başkasına yararım çok, ama kendime hiç hayrım yok..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Nasıl da benziyorlar sana, üzülüyorum onlara bakınca,
ne zaman görsem onları, başlıyorum ağlamaya..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Öfkem nereye sürüklerse gideceğim!
Belki pişman olacağım - olsun...
Taşan ne ruhumda bilmiyorum!"
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Rüzgâr engellemiş yola çıkmanı, bekliyormuşsun Aulis'te.
Neredeydi bu rüzgâr benden ayrılmadan önce?"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Ama korkuyorum ne zaman aklıma gelse şu kör olası savaş;
akıyor gözyaşlarım, güneşin altında eriyen karlar gibi..."
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"O uygun değil yalın kılıçla çarpışmaya,
zalim duygular beslemez savaşçılara,
savaşmaktan çok sevmekte cesurdur o,
başkaları savaşadursun, sevsin Protesilaus'umsa!"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Sensiz yatağımda peşine düşüyorum yalan düşlerimin;
mutlu oluyorum gelip geçici zevklerle..."
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Ama ya biz, biz hep tedirginiz;
huzur vermeyen korku zorluyor bizi inanmaya,
tüm kuruntularımızın gerçek olduğuna..."
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Son veriyorum mektubuma küçük bir uyarıyla:
dikkat et kendine, eğer bir şey ifade ediyorsam sana!"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Tatlı Zephyrus'la nasıl sallanırsa ince bitkilerin dalları,
soğuk esen rüzgârla nasıl sallanırsa kavak yaprakları,
işte öyle titredim, hatta belki daha fazla..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Sana yalanım yok, üç kez kaldırdım keskin kılıcı,
ama her seferinde düştü ellerim dermamansızca.
Boğazına nişanladım kılıcı,
ama merhametsiz emirlere karşı durdu korkum ve inancım..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Amansız silahlar hiç yakışmıyor bu narin ellere..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Ah! Bu elimin bir cinayet işlemeye gücü olsa,
ancak sahibinin ölümüyle bulanır kana..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Acele etmezsen bu karanlık hiç bitmeyecek!"
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Neden kaçtın, neden katettin uzak denizleri?
Oysa kendinden kaçamazdın ki..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Ya yardımıma gel ya da terket ölüme;
öldükten sonra da bedenim yakılsın diye,
koy odun yığınlarına gizlice,
göm sadık gözyaşlarınla ıslanacak kemiklerimi de..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Ağlamalıyım aşkıma - ağlayan dizelerimdir ağıtıma;
lavtalar deva olmaz şu gözyaşıma..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"İçimden gelmiyor akortlu çalgılara uygun dizeler,
evet, özgür aklımın eseridir o şiirler!"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Sendeki o güzellik, aşk oyunlarına yaraşan o gençlik var ya-
ah, gözlerime pusu kuran o güzellik!"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Endamım kısa olabilir, ama yeryüzüne yayılmış ünüm,
bu addır gerçek büyüklüğüm..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Anımsıyorum, şarkı söylüyordum -sevenler unutmaz asla-
söylerken şarkımı, gizlice öpücükler konduruyordun bana..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Sevenler unutmaz asla..."
(meminerunt omnia amantes)
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Aldatmasın sizi o tatlı dilinden dökülen yalanlar!
Size söylediği her şeyi bana da söylemişti..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Aynı yolu mu tutmuş acı dolu kaderim doğduğum günden beri?"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Sabırla onu uyardım diye nefret ediyor benden de;
açık sözlü oluşumdan, dürüstlüğümdendir başıma ne geldiyse..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Yürümüyor gemimiz kendi rüzgârıyla..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Sevmen için yalvarmıyorum, sadece izin ver seni sevmeme..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Ne gözyaşlarımı yanında götürdün ne öpücüklerimi;
yine de hiç korkmadım çekeceğim acı için..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Ne istekte bulundum ne de bulunmalıydım zira,
yalnız beni unutmaman dışında..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Farksızdı halim, ölmüş oğlunun bedenini
yakılacak odun yığınına taşıyan şefkatli bir anadan..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Hepsi bu, diğer her şey geceyarısı gibi suskundu..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Pyrrha'nın aşkıyla yanıp tutuşan Deucalion
buradan attı kendi sulara, çakıldı hiç yara almadan.
Sulara batarken de aşkı anında uçup gitti, dirense de yüreği,
kurtuldu Deucalion tutkusunun ateşinden..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Uzak dursun yenilen korkum çılgın aşkıma!
N'olacaksa olsun, daha iyidir şu halimden!
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Her zamanki gibi akıcı konuşabilsem keşke!
Kederim sanatımı engellemekte,
yeteneğim biçare kalıyor ıstırabım önünde.
Eski şiirlerimdeki güç yanıt vermiyor bana;
acıyla susmuş mızrabım ve lirim, duruyor bir kenarda..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Konuşayım mı, gerek var mı o malum ateşi anlatmama,
elle tutulur gözle görülür değil mi beslediğim aşk sana?"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Zamanı gelene dek, mutluluğumuza korkunun gölgesi
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Bir anım geçmedi tasasız,
hep aklımdaydı gerçekler, korkunç felaketler.
Kaygılıydım, korkuyla doluydu aşkım..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Ama ben yanıp yakılırken böyle bir budala gibi,
siz erkeklerin tek derdi belki de yabancı topraklarda bir aşka kapılmak..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Belki de yanılıyorum; öyleyse eğer,
karışıp gitsin hafif meltemlerle bu yakınmam..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Savaştan nefret edenler olarak üç kişi kaldık topu topu..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Tanrılar, yalvarıyorum size, ne olacaksa sırasıyla olsun,
benim gözlerimi de senin gözlerini de oğlumuz kapatsın, n'olur!"
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Bana gelince, henüz körpecik bir kızdım sen gittiğinde,
gel artık gecikme, bir ihtiyar olacağım bak, demedi deme..."
~ Ovidius, Heroides, Penelope'den Ulixes'e
"Umudum da tükendi yavaş yavaş;
acı verince inandığımız ne varsa, güvenmeyiz kolayca..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Yaşıyorsa, gelecektir..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Ah Demophoon, demek rüzgârlara saldın
hem sözlerini hem de yelkenlerini;
söyle bana, ne yaptım, seni sevmekten başka körü körüne?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Hayal değil ama, o da bir yalan..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"İnandım gözyaşlarına.
Yalan mıydı onlar da, dökülüverir mi arzuladığında?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Neden bu kadar çok söz verdin bana?
Oysa bir sözün yeterdi beni kandırmaya.
Üzgün değilim, sana açtığım için limanımı, evimi-
ama daha ileri gitmemeliydi merhametim!"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Umut ettim, hep daha iyisini hak ettiğimi sandım;
İnandım hak edildiyse eğer, umudun karşılığı olacağına.
Aldatmak övünülecek iş değil inanan bir kızı,
samimiyetim zaten hak etmişti saygıyı..."
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Sen sözlerinle aldattın bir kadını, hem de seven bir kadını.
Dilerim en büyük meziyetin olur bu!'
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Artık unuttun beni, düşünüyorum da,
adımı bile anımsamıyorsundur şimdi.
Bana yazık değil mi?"
~ Ovidius, Heroides, Phyllis'ten Demophoon'a
"Gözünde böyle değersiz olmak için ne yaptım Achilles?
Umarsız aşkın apansız kaçıp benden nerelere gitti?
Yoksa acı kader zavallıları böyle durmadan ezer mi?"
~ Ovidius, Heroides, Briseis'ten Achilles'e
"Anımsıyorum esir bir kadının hanım dediğini bana,
'böyle isimle ağırlaştırıyorsun köleliğimin yükünü.' demiştim ona..."
~ Ovidius, Heroides, Briseis'ten Achilles'e
"Ah, nerede o gururum, nerede o mağrur sözlerim şimdi?"
~ Ovidius, Heroides, Phaedra'dan Hippolytus'a
"...yakarılarımla dolu şu sözlerimi okurken,
gözyaşlarımı hayal etmeyi unutma!"
~ Ovidius, Heroides, Phaedra'dan Hippolytus'a
"Ey ırmak kıyısında kök salmış kavak ağacı, sonsuza dek yaşa-
şu dizeler yazmakta kıvrımlı kabuklarında:
Paris Oenone'yi bırakıp da onsuz nefes alabillirse,
Xanthus'un suları aksın geriye..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Yanıyor mu aşkınla? Ne fark eder,
böyle sevmişti Menelaus'u da,
kocası inandığı için safça, yalnız yatıyor şimdi yatağında..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Sararıp solmuş, dönek rügârlarla kuruyup uçan
yapraklardan daha uçarısın sen..."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Anımsıyorum, bir zamanlar kardeşim bana şarkı söylüyordu,
dağıtıp saçlarını, haber veriyordu olacakları:
'Ne yapıyorsun Oenone? Tohumları neden ekiyorsun kumsala?'.."
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Bunları nasıl öğrendiğimi mi merak ediyorsun?
Basit, seviyorum!"
~ Ovidius, Heroides, Oenone'den Paris'e
"Ölüm çağırırken, ıslak çimenlerde kederli bir beyaz kuğu
Maeander'in kıyısında böyle söylüyordu son şarkısını..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Niyeti ne kadar kötü olursa olsun, nefret etmiyorum ondan,
daha beter seviyorum yakındıkça vefasızlığından..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Yalvarırım, yaşa! Ancak yaşarsan yaralayabilirim seni,
sen olacaksın kaçınılmaz sonumun nedeni..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Zorunlu kaldıysam hata işlemeye,
hatamın şerefli nedenleri vardı..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Hep olduğu gibi, yazgım değişmedi gene..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Eğer hayır dersen, gücüm var yaşamımı sonlandırmaya,
daha fazla zalimce davranamazsın bana..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Anna kız kardeşim, kız kardeşim Anna,
günahımın zavallı sırdaşı..."
~ Ovidius, Heroides, Dido'dan Aeneas'a
"Bir ayıbı ekliyorsan başarılarına,
ne kalır elinde sefil bir utançtan başka?"
~ Ovidius, Heroides, Deianira'dan Hercules'e
"Anladım vahşi hayvanların hepsi senden daha merhametli;
senin kadar hiçbiri kötüye kullanmazdı güvenimi..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a
"Orada ihanet ettiniz sen ve derin uykum bana,
uykudayken, düşürdün beni tuzağa.
Cam gibi saydam kırağının toprakta yayılmaya başladığı,
yapraklar arasında tüneyen kuşların şakıdığı vakitti.
Tam uyanmamıştım, uyku sersemiyken hâlâ
uzattım uyuşmuş ellerimi arkamda yatan Theseus'a-
ama hiç kimse yoktu!
(...) Ay parlıyordu, sahilden başka bir şey var mı diye etrafıma bakındım.
Gördüğüm kadarıyla başka bir şey yoktu..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a
"Ölüm ceza değil, cezam ölümümün gecikmesi..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a
"Şimdi gözlerinle değil, yapabilirsen kalbinle bir bak bana..."
~ Ovidius, Heroides, Ariadne'den Theseus'a
"Yazdığım bu satırlar mürekkeple kaplansa da,
bulanacak bu mektup bir kadının kanına.
Sağ elimde bir kalem, diğerinde bir kılıç,
kağıtlar açılmış duruyor kucağımda..."
~ Ovidius, Heroides, Canace'den Macareus'a
"Neden ama neden bu kadar hoşuma gitti sarı saçların,
neden hoşlandım görünüşünden, o tatlı sahte dilimden?
Elden ne gelir, çok hoşlandım işte..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Çok da güzeldin, yazgım kör talihe doğru sürüklüyordu beni,
gözlerin hemen yakaladı gözlerimi..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Anımsıyorsun değil mi?
Yoksa benimle birlikte orası da aklından uçup gitti mi?"
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Gördüm gözyaşlarını - biliyorum onlar da oyunun parçasıydı..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Günlerimin hiç tadı yok; tetikte beklemekte kederli gecelerse,
tatlı uyku perişan ruhumdan çok uzakta şimdi..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Başkasına yararım çok, ama kendime hiç hayrım yok..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Nasıl da benziyorlar sana, üzülüyorum onlara bakınca,
ne zaman görsem onları, başlıyorum ağlamaya..."
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Öfkem nereye sürüklerse gideceğim!
Belki pişman olacağım - olsun...
Taşan ne ruhumda bilmiyorum!"
~ Ovidius, Heroides, Medea'dan Iason'a
"Rüzgâr engellemiş yola çıkmanı, bekliyormuşsun Aulis'te.
Neredeydi bu rüzgâr benden ayrılmadan önce?"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Ama korkuyorum ne zaman aklıma gelse şu kör olası savaş;
akıyor gözyaşlarım, güneşin altında eriyen karlar gibi..."
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"O uygun değil yalın kılıçla çarpışmaya,
zalim duygular beslemez savaşçılara,
savaşmaktan çok sevmekte cesurdur o,
başkaları savaşadursun, sevsin Protesilaus'umsa!"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Sensiz yatağımda peşine düşüyorum yalan düşlerimin;
mutlu oluyorum gelip geçici zevklerle..."
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Ama ya biz, biz hep tedirginiz;
huzur vermeyen korku zorluyor bizi inanmaya,
tüm kuruntularımızın gerçek olduğuna..."
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Son veriyorum mektubuma küçük bir uyarıyla:
dikkat et kendine, eğer bir şey ifade ediyorsam sana!"
~ Ovidius, Heroides, Laodamia'dan Protesilaus'a
"Tatlı Zephyrus'la nasıl sallanırsa ince bitkilerin dalları,
soğuk esen rüzgârla nasıl sallanırsa kavak yaprakları,
işte öyle titredim, hatta belki daha fazla..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Sana yalanım yok, üç kez kaldırdım keskin kılıcı,
ama her seferinde düştü ellerim dermamansızca.
Boğazına nişanladım kılıcı,
ama merhametsiz emirlere karşı durdu korkum ve inancım..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Amansız silahlar hiç yakışmıyor bu narin ellere..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Ah! Bu elimin bir cinayet işlemeye gücü olsa,
ancak sahibinin ölümüyle bulanır kana..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Acele etmezsen bu karanlık hiç bitmeyecek!"
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Neden kaçtın, neden katettin uzak denizleri?
Oysa kendinden kaçamazdın ki..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Ya yardımıma gel ya da terket ölüme;
öldükten sonra da bedenim yakılsın diye,
koy odun yığınlarına gizlice,
göm sadık gözyaşlarınla ıslanacak kemiklerimi de..."
~ Ovidius, Heroides, Hypermestra'dan Lynceus'a
"Ağlamalıyım aşkıma - ağlayan dizelerimdir ağıtıma;
lavtalar deva olmaz şu gözyaşıma..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"İçimden gelmiyor akortlu çalgılara uygun dizeler,
evet, özgür aklımın eseridir o şiirler!"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Sendeki o güzellik, aşk oyunlarına yaraşan o gençlik var ya-
ah, gözlerime pusu kuran o güzellik!"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Endamım kısa olabilir, ama yeryüzüne yayılmış ünüm,
bu addır gerçek büyüklüğüm..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Anımsıyorum, şarkı söylüyordum -sevenler unutmaz asla-
söylerken şarkımı, gizlice öpücükler konduruyordun bana..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Sevenler unutmaz asla..."
(meminerunt omnia amantes)
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Aldatmasın sizi o tatlı dilinden dökülen yalanlar!
Size söylediği her şeyi bana da söylemişti..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Aynı yolu mu tutmuş acı dolu kaderim doğduğum günden beri?"
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Sabırla onu uyardım diye nefret ediyor benden de;
açık sözlü oluşumdan, dürüstlüğümdendir başıma ne geldiyse..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Yürümüyor gemimiz kendi rüzgârıyla..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Sevmen için yalvarmıyorum, sadece izin ver seni sevmeme..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Ne gözyaşlarımı yanında götürdün ne öpücüklerimi;
yine de hiç korkmadım çekeceğim acı için..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Ne istekte bulundum ne de bulunmalıydım zira,
yalnız beni unutmaman dışında..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Farksızdı halim, ölmüş oğlunun bedenini
yakılacak odun yığınına taşıyan şefkatli bir anadan..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Hepsi bu, diğer her şey geceyarısı gibi suskundu..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Pyrrha'nın aşkıyla yanıp tutuşan Deucalion
buradan attı kendi sulara, çakıldı hiç yara almadan.
Sulara batarken de aşkı anında uçup gitti, dirense de yüreği,
kurtuldu Deucalion tutkusunun ateşinden..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Uzak dursun yenilen korkum çılgın aşkıma!
N'olacaksa olsun, daha iyidir şu halimden!
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Her zamanki gibi akıcı konuşabilsem keşke!
Kederim sanatımı engellemekte,
yeteneğim biçare kalıyor ıstırabım önünde.
Eski şiirlerimdeki güç yanıt vermiyor bana;
acıyla susmuş mızrabım ve lirim, duruyor bir kenarda..."
~ Ovidius, Heroides, Sappho'dan Phaon'a
"Konuşayım mı, gerek var mı o malum ateşi anlatmama,
elle tutulur gözle görülür değil mi beslediğim aşk sana?"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Zamanı gelene dek, mutluluğumuza korkunun gölgesi
düşmesin
diye, yeğlerdim gizlemeyi,
ama ikiyüzlü davranıyordum zoraki, kim gizleyebilmiş ki
bugüne kadar aleviyle kendini ele veren o ateşi?
Ama istiyorsan sözlerimi gerçekle süsleme mi-
yanıyorum aşkınla!"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Güzelliğinden habersiz bir yer var mı şu dünya da?
Phyrgia'da, güneşin doğduğu herhangi bir yerde
güzellikte boy ölçüşemez hiçbir kadın seninle!
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Sadece cenazemin ateşi bitirir aşkımın ateşini..."
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Ah, temiz kalpli Helene , kaba kaçmasın söyleyeceklerim,
ama inanıyor musun güzelliğinin günahtan uzak olabileceğine?"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Yine de kızmıyorum sana -zira kim öfke duyabilir sevene?"
~ Ovidius, Heroides, Helene'den Paris'e
ama ikiyüzlü davranıyordum zoraki, kim gizleyebilmiş ki
bugüne kadar aleviyle kendini ele veren o ateşi?
Ama istiyorsan sözlerimi gerçekle süsleme mi-
yanıyorum aşkınla!"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Güzelliğinden habersiz bir yer var mı şu dünya da?
Phyrgia'da, güneşin doğduğu herhangi bir yerde
güzellikte boy ölçüşemez hiçbir kadın seninle!
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Sadece cenazemin ateşi bitirir aşkımın ateşini..."
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Ah, temiz kalpli Helene , kaba kaçmasın söyleyeceklerim,
ama inanıyor musun güzelliğinin günahtan uzak olabileceğine?"
~ Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Yine de kızmıyorum sana -zira kim öfke duyabilir sevene?"
~ Ovidius, Heroides, Helene'den Paris'e
"Konuşayım
mı, gerek var mı o malum ateşi anlatmama,
elle
tutulur gözle görülür değil mi beslediğim aşk sana?"
~
Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Zamanı
gelene dek, mutluluğumuza korkunun gölgesi düşmesin diye, yeğlerdim gizlemeyi,
ama
ikiyüzlü davranıyordum zoraki, kim gizleyebilmiş ki
bugüne
kadar aleviyle kendini ele veren o ateşi?
Ama
istiyorsan sözlerimi gerçekle süsleme mi-
yanıyorum
aşkınla!"
~
Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Güzelliğinden
habersiz bir yer var mı şu dünya da?
Phyrgia'da,
güneşin doğduğu herhangi bir yerde
güzellikte
boy ölçüşemez hiçbir kadın seninle!
~
Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Sadece
cenazemin ateşi bitirir aşkımın ateşini..."
~
Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Ah,
temiz kalpli Helene , kaba kaçmasın söyleyeceklerim,
ama
inanıyor musun güzelliğinin günahtan uzak olabileceğine?"
~
Ovidius, Heroides, Paris'ten Helene'ye
"Yine
de kızmıyorum sana -zira kim öfke duyabilir sevene?"
~
Ovidius, Heroides, Helene'den Paris'e
"Aşkı
bilmez gibi, bunu bana nasıl yaparsın?"
~
Ovidius, Heroides, Leander'den Hero'ya
"Ah
çok yazık bana!
Ruhlarımız
birken, dalgalar neden ayırır bizi,
duygularımız
aynıyken, neden ayrı yerlerde yaşıyoruz ki?"
~
Ovidius, Heroides, Leander'den Hero'ya
"Söylediklerimi
affet; sabırsızım söz konusu aşkımsa!"
~
Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e
"Ey
biricik arzum,
seviyorum
seni karşılığını verebileceğinden de fazla!"
~
Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e
"Ah,
arzu dolu severken biz, sıkı sıkıya birleşelim,
daim
olsun, gerçek olsun neşemiz!"
~
Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e
"Ne
mutlu hep birlikte olan âşıklara,
kaygı
duymaları için bir sebep olmayan,
beyhude
korkularla yaralanmayanlara!"
~
Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e
"Ey,
kalbimin derinlerinde yaşattığım adam,
gel
bizi çoğalt..."
~
Ovidius, Heroides, Hero'dan Leander'e
"Ne
acıma ne erdem, bırakıp gitmiş bu kanlı
yeryüzünü
sonunda gökçe kız Astraea bile..."
~
Ovidius, Metamorphoses, I.Kitap
"Gidermez
acılarımı ölüm bile..."
~
Ovidius, Metamorphoses, I.Kitap
"Ölüm
tutmuş kapıları, sınır yapmış sıkıntılara sonsuzluğa..."
~
Ovidius, Metamorphoses, I.Kitap
"Son
gününü görmeli kişinin,
mutlu
olamaz ölmeden son yüceliğe ulaşmadan kişi..."
~
Ovidius, Metamorphoses, III.Kitap
"Onlar
için ağlıyorum için için, ne garib,
Ve soruyorum her gördüğüme, onlarsa yanıbaşımda
Arıyor gözlerim onları oysa gözbebeğimdeler
Kalbim onlara iştiyak duyuyor onlarsa göğsümde..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sana karşı sabredeyim dedim engelledi beni
Kalbimdeki eski aşkından bir sevgi..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sevdiğin her kişinin katilisin sen..."
İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"En akıllısı insanların, hiçbir şeye sarılmayanı;
Sonuçlarının başa getireceklerini düşünmeden..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Kınıyorlar beni Selma'ya aşkım için
Ben, bile isteye seçtim aşkı sanıyorlar..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sevmeyen ve aşık olmayanda hayır yoktur..."
~ Abbas b. Ahnef
"Aşk nedir bilmez ve aşık olmazsan
Kupkuru bir kayada sert taş ol..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sevgi nedir bilmez ve eğer sevmezsen
Samanla yemlen çünkü eşşeksin sen..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Her gece uyurken son şey şeysin
Uyandığımda da ilk şey yine sen..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Be adam! Elli yaşını devirdin ama hâlâ uykudasın.
Kalan üç beş günün kıymetini nasıl anlayacaksın?"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Bu dünyaya her gelen bir ev kurdu be gitti..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Ömür temmuz güneşine maruz kalan kar gibidir.
Erimiş gitmiş ama efendi, gururlanmakta hâlâ!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Kardeş! Dünya kimseye kalmaz..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Herkes toprağın kölesidir..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Başkalarının eziyetlerinden
Sıkıntı duymayan ey insan!
Sana insan sıfatını vermek yakışmaz..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Dost bana benden yakın olandır..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"İyi adamın evinde huysuz kadın varsa,
O kişi cehennem azabını dünyada çeker..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Kardeş! Madem ki toprak olacaksın.
Öyleyse ölmeden önce toprak ol!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"İyi huylunun elinden ebucehil karpuzu yemek
Ekşi yüzlü kişinin elinden tatlı yemekten daha iyidir..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Avcı her zaman çakal avlamaz.
Bir gün kaplan onu parçalar..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
İster ağla, ister bağır!
Hırsızlar altınla geri gelmeyecek..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Ah, bahçelerde yeşillikler bitince
Gönlüm ne hoş olurdu!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan, 14.Hikaye (Mezar Yazıtı)
Ve soruyorum her gördüğüme, onlarsa yanıbaşımda
Arıyor gözlerim onları oysa gözbebeğimdeler
Kalbim onlara iştiyak duyuyor onlarsa göğsümde..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sana karşı sabredeyim dedim engelledi beni
Kalbimdeki eski aşkından bir sevgi..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sevdiğin her kişinin katilisin sen..."
İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"En akıllısı insanların, hiçbir şeye sarılmayanı;
Sonuçlarının başa getireceklerini düşünmeden..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Kınıyorlar beni Selma'ya aşkım için
Ben, bile isteye seçtim aşkı sanıyorlar..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sevmeyen ve aşık olmayanda hayır yoktur..."
~ Abbas b. Ahnef
"Aşk nedir bilmez ve aşık olmazsan
Kupkuru bir kayada sert taş ol..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Sevgi nedir bilmez ve eğer sevmezsen
Samanla yemlen çünkü eşşeksin sen..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Her gece uyurken son şey şeysin
Uyandığımda da ilk şey yine sen..."
~ İbnu'l Kayyim el-Cevziyye, Aşıklar Kitabı
"Be adam! Elli yaşını devirdin ama hâlâ uykudasın.
Kalan üç beş günün kıymetini nasıl anlayacaksın?"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Bu dünyaya her gelen bir ev kurdu be gitti..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Ömür temmuz güneşine maruz kalan kar gibidir.
Erimiş gitmiş ama efendi, gururlanmakta hâlâ!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Kardeş! Dünya kimseye kalmaz..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Herkes toprağın kölesidir..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Başkalarının eziyetlerinden
Sıkıntı duymayan ey insan!
Sana insan sıfatını vermek yakışmaz..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Dost bana benden yakın olandır..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"İyi adamın evinde huysuz kadın varsa,
O kişi cehennem azabını dünyada çeker..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Kardeş! Madem ki toprak olacaksın.
Öyleyse ölmeden önce toprak ol!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"İyi huylunun elinden ebucehil karpuzu yemek
Ekşi yüzlü kişinin elinden tatlı yemekten daha iyidir..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Avcı her zaman çakal avlamaz.
Bir gün kaplan onu parçalar..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
İster ağla, ister bağır!
Hırsızlar altınla geri gelmeyecek..."
~ Sadi Şirâzi, Gülistan
"Ah, bahçelerde yeşillikler bitince
Gönlüm ne hoş olurdu!"
~ Sadi Şirâzi, Gülistan, 14.Hikaye (Mezar Yazıtı)
"Uzun
değil, kısacık bir ömür verdi kader sana,
hem
ömrün kısa, hem de acınacak bir halin var..."
~
Homeros, İlyada, I.Bölüm
"Yapraklar
gibidir insan soyu.
Bir
yandan rüzgâr bakarsın onları döker yere,
bir
yandan bakarsın bahar gelir,
yenilerini
yetiştirir, yeşertir orman,
böylece
soyların biri göçer, biri doğar..."
~
Homeros, İlyada, VI.Bölüm
"Aklı
başında değil ne yapalım ki,
hiçbir
zaman da gelmeyecek aklı başına,
ama
bir gün çekecek bunun acısını..."
~
Homeros, İlyada, VI.Bölüm
"Sensiz
kalmaktansa toprak yutsun beni daha iyi.
Benim
senden başka dayanağım yok,
alıp
götürdüğü zaman ölüm seni
yalnız
acılar kalacak bana..."
~
Homeros, İlyada, VI.Bölüm
"Troyalılarla
en önde döğüşmeyi öğrenmişim.
Kafama,
yüreğime komuşum ben şunu:
Elbet
bir gün yok olacak kutsal İlyon..."
~
Homeros, İlyada, VI.Bölüm
"Benim
üzüntüm sensin asıl...
çökecek
omuzlarına kara kader,
çekeceksin
bin türlü sıkıntı..."
~
Homeros, İlyada, VI.Bölüm
"...ama
doğduğıu günden bu yana,
hiçbir
insan kaçamaz kaderinden,
ister
korkak olsun, ister yürekli..."
~
Homeros, İlyada, VI.Bölüm
"İnsanların
savaşını durdurmak için düşündüğün ne?"
~
Homeros, İlyada, VII.Bölüm
"Çok
eskiden ölen bir adamındır bu mezar..."
~
Homeros, İlyada, VII.Bölüm
"Yürek
yakan kinle dövüştüler, ama
gene
de dostça anlaşıp ayrıldılar..."
~
Homeros, İlyada, VII.Bölüm
"Sonra
yatıp, armağanını aldılar uykunun..."
~
Homeros, İlyada, VII.Bölüm
"Gevşemiş
gitmiş senin gücün,
çaresiz
yaşlılık yoldaş olmuş sana..."
~
Homeros, İlyada, VIII.Bölüm
"Bu
ne hal böyle,
bir
şey sanır sizi gören,
aşağılık
heriflersiniz oysa.
Övünüp
durmanız hani nerde?"
~
Homeros, İlyada, VIII.Bölüm
"Doğru
değil Zeus'la savaşmamız ölümlüler için,
yok
olan yok olsun, yaşayan yaşasın,
boyun
eğsin her ölümlü kaderine..."
~
Homeros, İlyada, VIII.Bölüm
"O
sıra güneşin parlak ışınları Okeanos'a düştü,
serdi
bereketli toprağın üstüne kara geceyi,
Troyalıların
hiç hoşuna gitmedi bu,
Akhalar
içinse, kapkara gece,
bulunamayan
bir nimetti..."
~
Homeros, İlyada, VIII.Bölüm
"Nasıl
söylemen gerekse dinlemen de gerek,
yürekten
bir öğüt verirse sana biri..."
~
Homeros, İlyada, IX.Bölüm
"Oğlum,
demişti, Athene ile Here
isterlerse
versinler sana gücünü,
ama
sen ulu yüreğini güğsünde gemle,
yumuşak
ol, demişti, tatlı ol,
acılar
kaynağı kavgadan uzak dur..."
~
Homeros, İlyada, IX.Bölüm
"Hades
kapılarından tiksindiğim gibi tiksinirim
yüreği
başka sözü başka adamdan..."
~
Homeros, İlyada, IX.Bölüm
"Çok
aldattı, çok kırdı beni,
ama
bir daha aptal yerine koyamayacak..."
~
Homeros, İlyada, IX.Bölüm
"Çok
saygılı ol herkese,
sakın
üstün tutma kendini..."
~
Homeros, İlyada, X.Bölüm
"Dağlarda
kızıl çakallar vardır hani,
düşerler
boynuzlu bir geyiğin arkasına..."
~
Homeros, İlyada, XI.Bölüm
"Gün
doğar, bezgin yürekle çeker gider..."
~
Homeros, İlyada, XI.Bölüm
"Hadi
gidelim görelim bakalım,
biz
mi düşmana ün veririz,
yoksa
düşman mı ün verir bize?"
~
Homeros, İlyada, XII.Bölüm
"Amanın,
ne korkunç şeyler görüyor gözlerim,
oysa
hiç de böyle olmayacak derdim..."
~
Homeros, İlyada, XIII.Bölüm
"İki
kişiysek de işe yararız belki,
bir
olmak yürek verir en korkak adamlara bile..."
~
Homeros, İlyada, XIII.Bölüm
"Onun
gençlik çağı tam çiçek açmada,
bu
da yiğide en büyük güçtür hani..."
~
Homeros, İlyada, XIII.Bölüm
"Bunlar
Tanrı yolundan çıkmışlar bi kere,
canlara
kıyan savaşa doymak bilmezler.
Her
şeyden bıkar insan, ama her şeyden,
uyumaktan,
sevişmekten, tatlı türküden, horadan,
savaştan
çok bunları özlemez mi kişi?
Ama
Troyalılar bir türlü doymak bilmez savaşa..."
~
Homeros, İlyada, XIII.Bölüm
"Öğüt
dinlemeye hiç yanaştığın yok, Hektor,
Tanrı
sana savaş işlerinde üstünlük verdi, ama
kurultayda
kendini herkesten üstün görmek de ne oluyor.
Sen
kendine mal edemezsin her üstünlüğü,
Tanrı
üstünlüğü kimine savaşta verir,
kimine
oyunda, çalgı çalmada kimine türkü söylemede,
kiminin
de göğsüne üstün bir düşünme gücü koyar..."
~
Homeros, İlyada, XIII.Bölüm
"Düşünüp
taşınmak kaldı bize, kala kala,
bilmem
nereye varacak bu işin sonu..."
~
Homeros, İlyada, XIV.Bölüm
"Böbürlenmeye
doymaz, geveze Argoslular!..
Kaygı,
yas sade bizim payımız değil,
siz
de ölüp gideceksiniz böyle..."
~
Homeros, İlyada, XIV.Bölüm
"Tunç
kargı saplandı bağırsaklarına etti darmadağın,
canı
açık yaradan bir anda uçtu gitti..."
~
Homeros, İlyada, XV.Bölüm
"Hani
bir çocuk, deniz kıyısında,
kumla
nasıl oyuncaklar yaparsa kendine,
sonra
da nasıl yıkarsa onları ayakları, elleriyle..."
~
Homeros, İlyada, XV.Bölüm
"Anasının
yanında yürür, eteklerine sarılır hani,
yalvarır
durur, beni kucağına al, der,
engel
olur anasının yürümesine,
bakar
anasına, boyuna ağlar durur,
böyle
bir kızcağıza benziyorsun, Patroklos, sen de,
gözlerinden
taze yaşlar dökerken..."
~
Homeros, İlyada, XVI.Bölüm
"Ey,
yüreğine acı girmeyen adam,
atçı
Peleus değil senin baban,
senin
anan Thetis değil,
seni
çakır dalgalı deniz doğurdu,
yalçın
kayalar doğurdu seni,
bu
yüzden yüreğin böyle katı..."
~
Homeros, İlyada, XVI.Bölüm
"Neyse
bırakalım bunları şimdi, olan oldu,
neye
yarar öfkelenip durmak boyuna?"
~
Homeros, İlyada, XVI.Bölüm
"Sen
de yaşayacak değilsin uzun zaman,
ölüm,
zorlu kader duruyor senin de başında..."
~
Homeros, İlyada, XVI.Bölüm
"Böyle
dedi, ölüm kapladı gözlerini,
canı
çıktı gövdesinden, uçtu gitti Hades'e,
bıraktı
gücünü, gençliğini, kaderine ağlaya ağlaya..."
~
Homeros, İlyada, XVI.Bölüm
"Hey
bahtı kara, ölüm aklına gelmiyor mu?
Oysa
ölüm sana çok yakın..."
~
Homeros, İlyada, XVII.Bölüm
"Omuzlarına,
dizlerine güç kodu,
göğsüne
bir sineğin inadını kodu,
kovarsın
gene de bırakmaz insan etini,
doyamaz
kanın tadına, boyuna ısırır durur,
işte
Menelaos'un kara yüreğini
Athene
öyle bir inatla doldurdu..."
~
Homeros, İlyada, XVII.Bölüm
"Biz
düşünelim şimdi, en iyi karar ne,
çekip
almaya mı uğraşalım ölüyü,
yoksa
kaçıp Troyalıların uğultusundan
ölümlü
kaderden mi kurtaralım kendimizi?"
~
Homeros, İlyada, XVII.Bölüm
"Sonsuz
acılar çekmek varmış senin kaderinde,
oğlun
ölecek, karşılayamayacaksın,
göremeyeceksin
döndüğünü eve..."
~
Homeros, İlyada, XVIII.Bölüm
"Baksana,
hepsi yorgun düştüler,
savaşta
soluk kısa sürer..."
~
Homeros, İlyada, XVIII.Bölüm
"Bu
yüzden ağlıyorum sana boyuna,
sen
her zaman tatlıydın, yumuşaktın bana karşı..."
~
Homeros, İlyada, XIX.Bölüm
"Hızlı
koşarız biz Zephyros yeli kadar,
en
tez giden yel derler ona,
ama
yok olmaktır senin de kaderin..."
~
Homeros, İlyada, XIX.Bölüm
"Ama
yakında boyun eğecek ömür ipliğine,
ana
karnından doğduğu gün ona kaderin büktüğü..."
~
Homeros, İlyada, XX.Bölüm
"Dili
oynaktır insanoğlunun,
söz
tarlasında otlar durur,
ne
söylersen onu alırsın geri..."
~
Homeros, İlyada, XX.Bölüm
"Hadi,
sen de öl,
ne
diye sızlanır durursun böyle?
Senden
çok üstün Patroklos bile öldü..."
~
Homeros, İlyada, XXI.Bölüm
"Athene
yapıştırdı o taşı azgın Ares'e,
vurdu
boynundan, çözdü elini ayağını.
Ares
yere düştü, yedi dönümlük yer kapladı..."
~
Homeros, İlyada, XXI.Bölüm
"Ama
güleryüzlü mevsimler gelip geçti,
geldi
yıllığı ödemenin günü..."
~
Homeros, İlyada, XXI.Bölüm
"O
zavallıcıklar, tıpkı yapraklar gibi,
bakarsın
toprağın yemişini yer yaşarlar taptaze,
kimin
zaman bakarsın tükenip yok olurlar..."
~
Homeros, İlyada, XXI.Bölüm
"Hızlı
oklar yayılırken yere,
Artemis
yüzünü çeviriyordu,
başını
eğdi, kaçtı gözyaşları içinde,
çaylağın
saldırışına uğrayan bir kumru
nasıl
uçarsa oyuk bir kayaya doğru,
onun
yakalanmasını istemez kader,
Tanrıça
da öyle kaçtı ağlaya ağlaya,
bırakarak
oracıkta yayını..."
~
Homeros, İlyada, XXI.Bölüm
"Ama
düşün öldürülmüş bir ihtiyarı,
kirletmiş
köpekler ak başını, ak sakalını, hayalarını.
İnsanoğlu
için bundan büyük acı var mı?"
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Gücüne
çok güvenirdi Hektor, kıydı halkına..."
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Düş
gören bir adam kaçan birini nasıl kovalayamazsa,
kaçan
nasıl kaçamaz, kovalayan da yakalayamazsa..."
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Senin
ne olduğun yüzünden belli..."
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Ne
ağlayanı var, ne gömeni..."
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Unutamam
onu canlılar arasındayken,
dizlerim
tutana dek unutamam onu..."
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Bak
anana, yavrum, talihsiz anana,
senin
acını göreyim, öldüğünü göreyim de,
bundan
böyle nasıl yaşayayım ben, nasıl?"
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Ne
olur, kulaklarım duymasa bu sözümü!"
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Bir
çocuğu yetim bırakan gün
akranlarından
da yoksun kılar onu,
dolaşır
boynu bükük, başı önde, gözü yaşlı..."
~
Homeros, İlyada, XXII.Bölüm
"Bir
ara uyku gelip dağıttı yüreğinin kaygısını,
içine
tatlılığını döktü, sarıverdi onu çepeçevre.."
~
Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm
"Beni
unuttun gitti.
Umursardın
ben yaşarken, şimdi umursamaz oldun..."
~
Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm
"Uğursuz
ölüm çekti beni uçurumun dibine,
buymuş
doğduğum gün kaderime düşen pay..."
~
Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm
"Bir
şeyler var insandan Hades ülkesinde bile,
içinde
can yoksa bile, bir ruh var, bir gölge..."
~
Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm
"Selam
sana, Patroklos, selam Hades'e dek!"
~
Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm
"Benim
öğretecek hiçbir şeyim yok ki..."
~
Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm
"Yetmez
mi savaşta boyuna geri kalmam?
Anladım,
her işte usta olamaz bir adam..."
~
Homeros, İlyada, XXIII.Bölüm
"Tutmuyordu
onu tekmil canlıları yenen uyku.
Bir
o yana dönüyordu, bir bu yana..."
~
Homeros, İlyada, XXIV.Bölüm
"(...)Bunları
bir bir geçirirken aklından
gözyaşı
döküyordu tane tane..."
~
Homeros, İlyada, XXIV.Bölüm
"Bırak
uyusun bağrımızda acılar.
Ne
yapalım yasımız çok büyükse,
ne
çıkar yürek donduran iniltilerden!"
~
Homeros, İlyada, XXIV.Bölüm
"Dokunmaz
mı yüreğine senin bunlar, Olymposlu?
~
Homeros, Odysseia, I.Bölüm
"Ama
artık gelmez o, kurban gitti kara kadere..."
~
Homeros, Odysseia, I.Bölüm
"Böyle
dedi, dadısı Eurykleia bir çığlık attı.
Kanatlı
sözler söyledi yanıla yakıla:
'Nerden
koydun bunu kafana, yavrum, nerden?
Nerelere
gitmek dilersin bu uçsuz bucaksız dünyada?'.."
~
Homeros, Odysseia, II.Bölüm
"Akşamleyin
gölgelenirken bütün sokaklar..."
~
Homeros, Odysseia, II.Bölüm
"Güneş
güzelim gölün içinden çıktı,
tunca
boyalı gökte ışıdı ölümsüzlere,
bereketli
topraklar üstünde ölümlülere ışıdı..."
~
Homeros, Odysseia, III.Bölüm
"Daha
ne acılar çektik oralarda, ne acılar.
Hiçbir
ölümlü insan anlatamaz bunu sana.. "
~
Homeros, Odysseia, III.Bölüm
"Gene
gün battı, karanlık kapladı yolları..."
~
Homeros, Odysseia, III.Bölüm
"Biz
bugünleri de mi görecektik böyle!"
~
Homeros, Odysseia, IV.Bölüm
"Böyle
ağlayıp bitirme kendini,
hiçbir
çıkar yol bulamazsın ağlamakla..."
~
Homeros, Odysseia, IV.Bölüm
"Geri
dönmektir kaderi onun,
bir
daha görmek sevdiklerini, yüksek çatılı evini..."
~
Homeros, Odysseia, V.Bölüm
"Ölümsüz
de olsa şaşar kalır buraya gelen,
bütün
bu şeyler aydınlatır yüreğini..."
~
Homeros, Odysseia, V.Bölüm
"Neler
geldi benim başıma, neler!
Daha
da neler gelecek kimbilir!"
~
Homeros, Odysseia, V.Bölüm
"Ne
kaygısız doğurmuş, Nausikaa,
anan
olacak kadın seni!"
~
Homeros, Odysseia, VI.Bölüm
"Senin
gibi bir insan görmedi gözlerim daha,
ne
erkeklerden, ne kadınlardan.
Baktıkça
bakasım geliyor sana..."
~
Homeros, Odysseia, VI.Bölüm
"Erkekle
kadının bir çatı altında
anlaşması
kadar güzel, tatlı ne var..."
~
Homeros, Odysseia, VI.Bölüm
"Tanrılar
vermez insana bütün güzel, iyi şeyleri,
boy
bos ve akıl ve söz ustalığı toplanmaz bir adamda.
Tanrı
kimine güzellik vermemiştir ama
bakarsın
bir konuşur, bütün gözler ona döner..."
~
Homeros, Odysseia, VIII.Bölüm
"Gidenler
iki gözü iki çeşme ağlıyordu,
biz
de hıçkırıklar içinde kaldık arkada..."
~
Homeros, Odysseia, X.Bölüm
"Ben
böyle konuştum, parçalandı onların yürekleri,
ağladılar
hüngür hüngür, yaşlar döktüler sıcak sıcak,
ama
yaramadı bu ağlamalar sızlamalar hiçbir işe..."
~
Homeros, Odysseia, X.Bölüm
"Hemen
anlar insan, Odysseus, görür görmez seni,
ne
idüğü belirsiz palavracılardan değilsin sen,
bu
kara toğrağın bol bol yetiştirdiği..."
~
Homeros, Odysseia, XI.Bölüm
"Sende
mi o kara bahtı sürüklersin, sen de mi,
bir
vakitler güneşin altında benim sürüklediğim gibi?"
~
Homeros, Odysseia, XI.Bölüm
"Bir
daha anlatmasını hiç sevmem
uzun
uzadıya bir kere anlattığımı..."
~
Homeros, Odysseia, XII.Bölüm
"Tatlı
bir uyku düştü gözkapaklarına Odysseus'un,
rahat
ve derin bir uykuydu bu, ölümün eşiğinde..."
~
Homeros, Odysseia, XIII.Bölüm
"Hep
böyle kuşkulu bir düşünce var senin yüreğinde!"
~
Homeros, Odysseia, XIII.Bölüm
"Şimdi
hepsi geçti, hepsi hayal oldu..."
~
Homeros, Odysseia, XIV.Bölüm
"Hoşuna
gider insanın geçmişteki acılarını anmak,
çok
çile çekmiş, çok dolaşmışsa dünyayı..."
~
Homeros, Odysseia, XV.Bölüm
"Çok
yazık! Aklınla güzelliğin hiç denk değil..."
~
Homeros, Odysseia, XVII.Bölüm
"Çaresiz
varacağım içinizden birine,
ama
ne olur, bekleyin bir parça daha,
bitsin
şu dokuma, boşa gitmesin bunca iplik..."
~
Homeros, Odysseia, XIX.Bölüm
"Diyorum,
gün gelir, bir hatırlayan çıkar bizi..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Durmadan
yürür bir aşağı, bir yukarı
aklında
güzelim Atthis, yüreğinde arzular
hasret
yiyip bitirir içini..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Burada,
atların otladığı çayırda
açar
bahar çiçekleri, yumuşacık
solur
bahar yeli..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Ve
göğsümün içinde yüreğimi
çarptıran
güzelim gülüşünü;
bir
an bile baksam sana
boğazımda
kalıyor sesim..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Kimi
der, en güzel şey kara toprağın üstünde
bir
süvari birliği, kimi piyadelerden bir ordu
kimi
gemilerden bir filo; ben derim ki
gönül
verdiğidir insanın en güzel şey..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"...
Anaktoria'yı hatırladım şimdi
çok
uzaklarda..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Buz
tutar yürecikleri
düşüverir
kanatları..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
Size
gelince, güzel kızlar, bir saplantıyım ben..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"İyilik
ettiklerim yaralıyor beni en çok..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Sevdiydim
bir zamanlar seni Atthis..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"N'eylesem,
ikiye bölünmüş aklım..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Harcım
değil benim gökyüzüne dokunmak..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Derler
ki, bir gün
sümbüllerin
arasında
bir
gizli yumurta bulmuş Leda..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Siyah
uykusu gecenin
örtüyor
peleriniyle gözlerimi..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Karanlık
gözlü Uyku
Gecenin
çocuğu..."
~
Sappho, Lesbos Şiiri
"Hangi
köylü kızı o gönlünü çelen
daha
eteğini bileklerine düşürmeyi bilmeden?"
~
Sappho, Musalar
"Güzeldir
güzel süzdükçe gözler
iyiyse
güzel olur zamanla..."
~
Sappho, Kızlık
Hâla
kızlığım mi gözümde tüten?"
~
Sappho, Kızlık
"-
Kızlığım, vah kızlığım, nereye gittin bırakıp beni?
-
Artık dönmeyeceğim, hiç dönmeyeceğim sana!"
~
Sappho, Kızlık
"Herkes
içsin, sarhoş olsun
küp
gibi, çünkü öldü Myrsilos..."
~
Alkaios
"Yoksa,
kendi ellerinde mi öleceksin?"
~
Alkaios
"Duyuyorum
geldiğini baharın, çiçekler mevsiminin;
hazırla,
sâki, vakit geçmeden bal tatlısı mey kâsesini..."
~
Alkaios
"Kaplamasın
kimseyi korkakça bir kuşku;
çok
açık: çetin bir savaş kapımızda.
Hatırlayın
çektiklerimizi; göstersin şimdi herkes
dönek
olmadığını..."
~
Alkaios, Devlet Gemisi I
"Sonsuz,
saydam bir ezgi akıyor kanatlarından
ışıldayan
yaz çekiyor kanatlarını toprağın..."
~
Alkaios, Devlet Gemisi II
"Saf
gün ışığını bir daha göreceğini ner'den çıkardın?
~
Alkaios, Devlet Gemisi II
"Diktatör
yaptılar piç kurusu Pittakos'u
şu
şanssız, ödlek kentin başına
şiödi
göklere çıkarıyorlar onu halkın önünde..."
~
Alkaios, Devlet Gemisi II
"...
ve Poseidon
daha
sarsmadı tuzlu denizleri..."
~
Alkaios, Devlet Gemisi II
"Şarap,
çocuk ve hakikat giderler el ele..."
~
Alkaios, Devlet Gemisi II
"Şimdi,
fakiri zengini, hepsi yeşil çamlar altında,
sarp
kayalıklarda, yersiz yurtsuz yaşıyorlar..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Ne
mutlu bahtı açık olana..."
~
Euripides, Bakkhalar
"...
Onun için Mainadlar
Yılanları
toplar, saçlarını örerler..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Koşmak
ne güzel, dağlarda...
Serilip
yatmak toprağa!"
~
Euripides, Bakkhalar
"İçime
dolan sevinç bana ihtiyarlığımı unutturdu..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Tanrıları
küçümsemek benim işim değil,
ölümlü
bir insanım ben..."
~
Euripides, Bakkhalar
"...
insanın doğasında olan her şeyde ise
bir
bilgelik saklıdır..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Sen
korkunç bir çılgınlığa tutulmuşsun.
Senin
bu haline çare yok,
çünkü
deliliğe çare bulunmaz..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Densiz
aptal!
Söylediğin
lafın nereye gideceğini bilmiyorsun!"
~
Euripides, Bakkhalar
"Ömür
kısadır, istekleri engin olanlar
varamazlar
tadına yaşadıkları günlerin.
Böylelerine
ben,
Yollarını
şaşırmış çılgınlar derim..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Kendi
doğalarında olmayana göz dikenler,
hadlerini
aşanlar bilgelikten uzaktır..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Odur
veren zengine de, fakire de
keder
dağıtan şarabın ferahlığını.
Sevmez
Dionysos,
cömert
günlerin, gecelerin
sevincine
varamayan insanı..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Uy
aklın dediklerine,
kapılma
gurura ve derin düşüncelere;
İnan
en basit halkın inandığına,
onun
yaşadığı gibi yaşa..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Artık
sen ne yapacaksan düşün yap..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Aptallara
manalı söz manasız gelir..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Ağır
ağır gelir tanrının adaleti
ama
hiç şaşmadan gelir..."
~
Euripides, Bakkhalar
"Ne
duruyorsunuz?
Başınıza
gelecek olan gelecektir.. "
~
Euripides, Bakkhalar
"Ölmek
soylu bir davranıştır, eğer ölmek gerekiyorsa..."
~
Euripides, Resos
"Geldiler
ve öldüler!"
~
Euripides, Resos
"Ey
Philammon'un oğlu, gerçekten yaşarken de
Hades'e
giderken de kalbimde çok şeyleri yıktın!"
~
Euripides, Resos
"Ey
çocuk doğuranlar, bahtsızlar, ölümlülerin acıları!
Her
kim sizi kötülük olmadan düşünüyor,
çocuksuz
bir yaşam sürdürsün,
doğurduğu
çocukları gömmesin diye..."
~
Euripides, Resos
"Ey
insan! kendini geri çek, o dalgınlığın hüsranından..."
~
Mor Efrem, Birinci Şiir
"Ne
mutlu! bu âlemin kötülüklerinden kurtulan o insana..."
~
Mor Efrem, Beşinci Şiir
"Bu
âlemin kusurlarını ve eksikliklerini görecek olursa,
oturup
yaşamına ağlayacaktır..."
~
Mor Efrem, Beşinci Şiir
"Öleceğime
üzülmüyorum, herkesin öleceğini bildiğim için..."
~
Mor Efrem, Onuncu Şiir
"Ruhlarımız
ışıldasın, melekler gibi parlasın..."
~
Mor Efrem, On Birinci Şiir
"Biri
diyor ki; bu bir bebektir, doğuşu bugün olmuştur.
Başkası
da; yaşlıdır ve bütün kâinatlardan daha eskidir diyor..."
~
Mor Efrem, On Birinci Şiir
"O
öldürüldü ve öldürülmesiyle ölümü katletti..."
~
Mor Efrem, On Yedinci Şiir
"Bir
dost ki onun yerini başka bir dost tutamaz..."
~
Ali b.Ebû Tâlib Divanı
"Senden
sonra yaşamada hayır yoktur..."
~
Ali b.Ebû Tâlib Divanı
"Cümlesi
tilkiden daha dönektirler.
Bu
gece dün geceye ne kadar benziyor!"
~
Ali b.Ebû Tâlib Divanı
"İnsanlar
ne kadar çoktur, hayır onlar ne kadar azdır!"
~
Ali b.Ebû Tâlib Divanı
"Düşünecek
olursam günahlarım çoktur..."
~
Ali b.Ebû Tâlib Divanı
"Özgürlük,
bayrağım!"
(Libérté,
mon drapeau!)
~ Victor
Hugo
"Tanrım,
büyük kent öyle korkunç ki
Burada
her şey alçalıyor, darmadağın oluyor..."
~ Rilke,
Dua Kitabı
"Deinliklerden
sana sesleniyorum Ya Rabb..."
(Epistola:
In Carecere et Vinculis)
~ Eski
Ahit, Mezmurlar Kitabı, Mezmur 130
"Ah!
Senin hayatta hiçbir amacın olmadı!
Yalnızca
heveslerin vardı..."
~ Oscar
Wilde, De Profundis
"Senin
kusurun, hayatı çok az tanıman değil,
çok
fazla tanımandı..."
~ Oscar
Wilde, De Profundis
"Kâmillerin
kadri bilinmez oldu
Bu
gözümün yaşı silinmez oldu
Hakikatli
bir dost bulunmaz oldu
Ne
gezip kendini yorarsın gönül..."
~
Gevheri
"Yandı
bağrım senin akça yüzünden
Kerem
et düşürme beni gözünden..."
~
Gevheri
"Can
çıkmayınca huy çıkmazmış tenden..."
~
Karac'Oğlan
"Yer
yüzünde insan gökte melekte
Aceb
sevdiğimin eşi var m'ola..."
~
Karac'Oğlan
"Güneşin
doğup da battığı yerde
Aceb
sevdiğimin eşi var m'ola..."
~
Karac'Oğlan
"Felek
çakmağını üstüme çaktı
Beni
bir onulmaz derde bıraktı
Vücudum
şehrini odlara yaktı
Yandım
ataşına su Leylâ Leylâ..."
~
Karac'Oğlan
Ben
ölürsem cenazeme imam ol
Kıl
kara zülfüne hû Leylâ Leylâ..."
~
Karac'Oğlan
"Ben
güzele güzel demem
Güzel
benim olmayınca..."
~
Karac'Oğlan