Seçme Dizeler XII


<<<< Önceki Sayfa           Sonraki Sayfa >>>>




“Hiçbir şeyim yok ki, bu da benimdir diyebileyim…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Her şeyle bir olabilmek, budur tanrıların hayatı
ve insanların mutluluğu…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah, keşke okullarınıza hiç ayak basmamış olsaydım…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Evet, çocuk tanrısal bir varlıktır:
İnsanların bukalemun renklerine bulanmadan önce…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Çocuk barış halindedir;
kendi karşısına, kendi düşmanı olarak çıkmamıştır daha.
Onda hazineler gizlidir; kendi kalbini, hayatın zavallılığını tanımaz.
Ölümsüzdür, çünkü ölümü bilmez…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah, ne mutlu bir çocuktum…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah, sevgi sevinçleriyle, tatlı uğraşmalarla dolu
ne unutulmaz , güzel günlerdi o günler!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Her şey bizim kendi içimizdedir…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Şerefini kaybetmiş bu topraklar…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ruhumuz tabiatın güzelliğini duyduğu içindir ki
sonsuz olduğuna inanıyoruz…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah, görülecek bir işim olsa bu yeryüzünde!
Benim için de bir iş, bir savaş bulunsa da kalbim ferahlasa…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ne bir yaprak fısıltısını, ne bir kaynak şırıltısını
dinlemeden geçmeyen o duygulu varlığın ağzından
zaman zaman yalnız: ‘Ne kadar güzel!’ kelimeleri duyuluyordu…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Sana gelince, Bellarmin’im,
bu sözü sen anlayamazsın,
onun söylenişini görmedin ve duymadın…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve onun kadar alçalamaz…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Biliyor muydunuz, istediğiniz şeyin ne olduğunu?
~ Hölderlin, Hyperion

“Başlangıcım sen oldun.
Seni tanımadan geçirdiğim günler anmaya değmez…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah, varlığıyla her şey kutsallaşmış, güzelleşmişti…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Dünyayı göklerin çiçeklerinden biri diye adlandırıyor,
göke de hayatın sonsuz bahçesi diyorduk…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Gelişimiz oradan, gidişimiz oraya…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Kalbi bir çiçekmiş kadar çiçeklere yakın, onlara bağlıydı…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Kendi bildiğini, nasıl bir varlık olduğunu bilmeyen bu ruhun
o yapmacıksız sözleri yanında, dünyada yapma olan bütün bilginin,
insan düşüncesinin bütün o gururlu üstünlüğünün değeri nedir?”
~ Hölderlin, Hyperion

“Her zaman o az konuşur görünüyor, ama ne kadar çok şey söylüyordu…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Evet, evet! Ben elimden geleni yaptım!
Kader de ruhumu bana bıraksın…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ne zaman birbirimizin olmuştuk?
Bunu ne o, ne de ben bilmiyorduk…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah, gülün solmasın senin, mutlu ve tanrısal gençlik!
Dünya dertleri güzelliğini yıpratmasın!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Sen insan değil, inan bana,
Sen bir dünya arıyordun…”
~ Hölderlin, Hyperion

 “…sen güzellik ve doğruluk ülkelerinin yurttaşısın.”
~ Hölderlin, Hyperion

“Her şey söner ve solarken ben seni dinliyor
ve sonsuz bir hayat buluyorum…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah, normal hayattan bir daha dönmemek
uzaklaştığımız zaman içimizde,
mutluluk ve hüzünle karışık ne garip bir duyu belirir…”
~ Hölderlin, Hyperion

“İnsanı beşiğinde rahat bırakın!”
~ Hölderlin, Hyperion

“En iyi şey dünyaya hiç gelmemiş olmak!
Eğer bir kez gelmişsen, yapabileceğin en iyi şey
Bie an evvel geldiğin yere gitmektir…”
~ Sophokles

“Solan yapraklarda akşam kızıllığının rengi vardı…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Bu söze güldük, oysaki acı ruhumuza daha yakındı.
Kendi mutluluğumuzda da işte böyle uçup gidecekti,
bunu şimdiden duyuyorduk…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah Bellarmin!
Güzellik de kaderine boyun eğecek olduktan sonra,
kim değişmediğini söyleyebilir!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Eğer, sen de değişmediysen, gel!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ey güzel ruh, yapacağın vahşi savaş seni parçalayacak,
kocayacaksın sen, ey mutlu ruh!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ancak zincirleri koparan insan gençliğini kazanmıştır…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Gözlerinde ezilmiş gönlünün alevi ışıldıyordu…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Haydi git, nasıl olsa gideceksin, haydı git ruhum!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Elveda Diotima! Sevgimin cenneti, elvada!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Bilmiyorum düş hangisi, acılarım mı, yoksa sevincim mi?
-Her ikisi de! Ve her ikisi de iyi!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Düşünce bizi sonunda her şeyle barıştırıyor…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Sevgilim! Sen parlarken ben solacak mıyım?”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ey mutlu zamanların gölgeleri!
Sizler ey sevgili anılarım!”
~ Hölderlin, Hyperion

“İnsan ne yaparsa
bir zamanlar ormandaki geyikler kadar
mutlu yaşamış olduğunu saklıyamıyor,
bunca yıldan sonra bile içimizde,
o çok eski zamanlara ait günlerin özlemi var…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Çocuğum olmasını da istemiyorum;
zira doğacak yavruları bu köleler dünyasına lâyık görmüyorum…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Acı çekmek herkesin alın yazısı, değil mi?
Ve ne kadar yetkinsen o kadar acı çekeceksin!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Böyle bir varlığın ölümü korkunç bir sır…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Kalbimin sözü gücünü kaybetti.
Zira rüzgârdan başka dinleyen yok…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Aman Tanrı’m, ben bir hiçten başka neyim ki?
~ Hölderlin, Hyperion

“O doğuya doğru gitti, bense güneybatı yönünü tuttum,
tesadüf böyle istedi…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ey kalbimde sevgilerini beslediğim aziz varlıklar…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Gerçek acı çoşturucudur.
Aczini ayaklarının altına alan insan yükselir…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ben zaten yurtsuz, duraksız yaşamak için dünyaya gelmişim.
Ey toprak! Siz ey yıldızlar! Sonunda yerleşecek hiçbir yer bulamayacak mıyım?”
~ Hölderlin, Hyperion

“Seni anlamayanlar, mutlu kişilerdir!
Seni anlayanlardır ki büyüklüğünle beraber umutsuzluğunu da paylaşırlar…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Bülbülün ötüşünü nasıl karanlıkta duyarsak,
dünyanın hayat şarkısını da ancak
derin acı içinde bütün tanrısallığıyle duyabiliriz…”
~ Hölderlin, Hyperion

“Ah! Bu zavallı insanların bütün söyledikleri boş,
değil mi ki olan her şey istekten doğuyor
ve biten her şey gönül hoşluğuyle bitiyor!”
~ Hölderlin, Hyperion

“Siz yükseklerde, nur içinde dolaşırsınız,
Bastığınız yerler ayağınızı incitmez, ey mutlu hayaller!”
~ Hölderlin, Kader Şarkısı

“Kaderden habersizdir, Göklüler
Uyuyan minik yavrular gibi;
Tertemiz ruhları
Gösterişsiz goncası içinde
Sonsuz br bahar yaşar…”
~ Hölderlin, Kader Şarkısı

“Bizim alınyazımız,
Durmadan didinmek.
Biz acılı insanlar
Saatler ve yıllar boyunca körü körüne,
Başını taştan taşa vurarak akan bir su gibi
Bilinmezliklerin içine atılarak
Ömrümüzü tüketiriz….”
~ Hölderlin, Kader Şarkısı

“Ancak şimdi anlıyorum insanoğlunu,
Yalnız ve ondan uzak olduğum için!”
~ Hölderlin

“Çocuklara özgüdür güzellik,
Tanrının yansımasıdır belki de,
Çocuklarındır, melekleri bile
Övülesi kılan huzur ve sessizlik...”
~ Hölderlin, Bir Çocuğun Ölümü Üzerine

“Tadını çıkardım bu dünyanın hoşluklarının,
Nasıl da kıp gitti bütün bir gençlik!
Uzakta şimdi Nisan, Mayıs ve Haziran,
Hoşlanmıyorum yaşamaktan yokum artık!”
~ Hölderlin, Bu Dünyanın Hoşlukları...

“Birbirinden farklıdır yaşamın çizgileri
Tıpkı yollar ve dağların sınırları gibi.
Neysek burada, ötede Tanrı getirebilir gerisini
Armağan ederek huzuru ve ahengi...”
~ Hölderlin, Yaşamın Çizgileri

“Bir insan için derim ki, iyi ve bilgeyse
Neyi gereksinir daha?”
~ Hölderlin, Zimmer İçin

“Çoğu zaman sevgilidir bir dost,
Ama ondan da fazlası, sanattır...”
~ Hölderlin, Zimmer İçin

“İyiyi onurlandıran, uğramaz herhangi bir zarara,
Korur yüceşiğini, boşuna yaşamaz insanı,
Bilir böyle bir hayatın değerini, yararını,
İyiye emanet derek kendini ilerler esenliğin yollarında...”
~ Hölderlin, İnsanoğlu

“Aslında hiç sormamalısın bunu,
Eğer yanıt vermemi istiyorsan sana...”
~ Hölderlin, Neşeli Hayat

“İyi bir şeydir insanın uzaktan bakabilmesi hayata,
Ve anlayabilmesi hayatın kendini nasıl algıladığını...”
~ Hölderlin, Ruh Huzuru

“Ama güzelliği tanımış olmaktır daha da iyisi,
Bütün bir hayatın düzeni ve yüceliği olan güzelliği...”
~ Hölderlin, Ruh Huzuru

“Ama meraklı insanlar kalkıp sorduklarında bana,
Bütün bunları hissedebilme cesaretinin anlamını,
Ne olduğunu kaderin, yücenin ve kazancın, derim ki
O zaman, hem yaşamak, hem de düşünmektir yaşadığını...”
~ Hölderlin, Ruh Huzuru

“Eğer doğa yalın ve dingin yaratmışsa birini,
Bu bir uyarıdır insanoğluna neşeyle bakmam için...”
~ Hölderlin, Ruh Huzuru

“Günlerin hepsine en güzel demez,
Dostları tarafından sevildiği ve gençken
Kendisinden hiçbir lütfun esirgenmediği
O mutlu zamanların özlemini çeken insan...”
~ Hölderlin, Günlerin Hepsine En Güzel Demez...

“Livia, birlikte yaşamımızı ömrünce unutma, hoşça kal…”
~ Suetonius

“Büyük kent, büyük yalnızlık…”
~ Bir Roma Atasözü

“Ey Rabbim, sana sadık olanların çığılığını bir kerecik olsun duy!
Sana daima şükredenlerden bir kerecik de sitem dinle!..”
~ Muhammed İkbal

“O çemenlerde bülbül gibi terennüm eder,
Ben ıssız çöllerde feryâd eden bir ruhum…”
~ Muhammed İkbal, Goethe

“Onu ararsan kendinden başkasını görmezsin.
Kendini ararsan ondan başkasını bulamazsın!”
~ Muhammed İkbal

“Neden beni cennet bahçesinden kovdun?”
~ Muhammed İkbal

“İnsâniyetini Tanrı’nın kudretiyle değişme!”
~ Muhammed İkbal

“Şaşkınca sordu Ebu Ali: ‘Ben nereden geldim?’
Rûmi ise yalnızca şunu düşündü: ‘Şimdi nereye gideceğim?’ “
~ Muhammed İkbal

“Ölüm düşüncesidir, sonunda,
İnsanı yaşama bağlayan…”
~ Umberto Saba, Şubat Akşamı

“Herkes yalnız dünyasının ortasında
vurulmuş bir güneş ışınıyla
Ve çabucak akşam…”
~ Salvatore Quasimodo, Ve Çabucak Akşam

“O evlerden
yıkık birkaç
duvardan başka
bir şey kalmadı geriye…”
~ Giuseppe Ungaretti, San Martino Del Carso

“Hangi günah, hangi acımasız suç
daha doğmadan önce lekeledi ki beni
gökyüzü ve yazgı böylesine düşman kesilerek yüz çevirdi bana?”
~ Giasomo Leopardi, Sappho’nun Son Şarkısı

“Mutlu yaşa, mutlu yaşayabildiyse dünyada bir ölümlü…”
~ Giasomo Leopardi, Sappho’nun Son Şarkısı

“Ah, pişman olacağım, sık sık
ama, çaresiz geçmişe döneceğim özlemle…”
~ Giasomo Leopardi, Yalnız Serçe

“Sana umudu yasaklıyorum, dedi bana, umudu bile,
yalnızca gözyaşından parlasın dedi gözlerin…”
~ Giasomo Leopardi, Bayram Akşamı

“Ah korkunç günler böylesine körpe bir yaşta!”
~ Giasomo Leopardi, Bayram Akşamı

“Silvia, anımsıyor musun hâla?
Ölümlü yaşamının o eski günlerini?”
~ Giasomo Leopardi, Silvia’ya

“Ey gece, ey tatlı zaman, kapkara olsan da…”
~ Michelangelo, Gece

“En son acı en iyi çaresin…”
~ Michelangelo, Gece

“Ah!
Kimbilir ne tatlı düşünceler, ne büyük arzu onları acı sona götürdü…”
~ Dante

“Birbirine ne kadar benziyor talihimiz:
Uzun yollar aştınız sizler de benim gibi…”
~ Friedrich Schiller, İbikus’un Turnaları

“Devrin alçaklığına eşsiz bir abidesin,
Vatanın alnında silinmez bir lekesin…”
~ Friedrich Schiller, Rousseau

“Yaşamanın sevinci içindesin, değil mi?
Benden helâl olsun sana!
Zira ben de yaşadım ve bu sevinci tattım!”
~ Friedrich Schiller, Mezar Taşı

“Yine gel!.. Yine gel!.. Ne olursan ol, yine gel!
Kâfir, rind, puta tapan da olsan yine gel!..
Kapımız ümitsizlik kapısı değildir;
Yüz kere tövbeni bozsan da yine gel!..”
~ Bâbâ Efdalüddîn Kâşânî

“Özlemleriyle dolduğum çocuklarım,
acıyın annenize ruhu acıyla dolan, ölümün kokusunu alan…”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Üstün görmeyin kız kardeşinizin hayatından,
kendi hayatınızı, acıyın ona…”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Tanrım bizim köle olmamıza izin verme…”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Ey bizim güzel kardeşimiz, nasıl kıydılar sana böyle gaddarca?
Ey bizim tatlı ruhumuz, nasıl yaptılar bunu sana?
Vaktinden önce nasıl battı güneşin ve bizi ışıksız bıraktı?
Bedenin barbarların ellerinde nasıl da lime lime doğrandı?”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Ey asil soylu ruh, sen değersizleşmektense
ölümü ve katledilmeyi seçtin…”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Ey zamanların en acımasızı, günlerin en sahtesi,
güneş yüzü görmeyesin bir daha, ışıktan uzak kalasın...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Ey güneş, neden kıskandın bizim tatlı kardeşimizi
ve öldürdün onu zalimce sırf senden daha fazla parlıyor diye?”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Zira güzelliği zalimleri ile yola getirir
ve düşmanlara gençliği ve güzelliği öğretir...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Her âşık Eros’un kölesidir...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Her şeyi elde edip ruhumuzu kaybedersek,
artık hiçbir şeyin değeri yoktur...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Kim Tanrı’nın mucizelerinin ihtişamına şaşıp kalmaz,
kim onun eşsiz büyüklüğünü övmez ki?”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Yüzünün güzelliği gözlerini örtmekteydi...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Mutlulktan gözyaşları döktüler...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Gençlik tamamen kibirden ibarettir
uygunsuz hazlarla karşılaştığında;
dürtülerini dizginleyebilen kişi ise
ebediyen tutkularına esir olmaktan kurtulur,
ve sonsuz hayatın varisi olur...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Ateşle barutu bir arada tutamazsınız
dizginsiz hayatlar yaşayanlar günahtan kaçınamazlar...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Zira acı ancak konuşarak hafifler...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Gidiyor musun sevgilim? Beni yalnız başıma nereye bırakıyorsun?
Sana gösterdiğim nezaketi unuttun mu?
Başta bana verdiğin inanılmaz sözleri anımsıyor musun?”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Ağladıkça daha fazla yalvardım,
ama o tek bir kelime bile etmeden gözden kayboldu...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Bir kadının aşkı bir erkeğin aşkından çok daha yoğundur...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Kişi ayların en yücesini seçmek zorunda kalırsa,
Mayıs hepsinden üstün gelir.
O tüm yeryüzünün en keyif verici süslemesini yapar,
tüm bitkiler tomurcuklanır çiçekler parıldar,
çayırlar güzelleşir ve pembeleşir;
tutkuları eşsizce açığa çıkarır ve Afrodit’i çağırır,
yeryüzünü cennete çevirir,
onu çiçeklerle bezer, güllerle ve nergislerle...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Cesetlere vurmak güçsüzlere mahsustur...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Güzelliğinde tarifsiz bir parlaklık vardı,
gözlerinden inanılmaz ışıklar saçıyordu,
görüntüsü yeni açmış bir bitki gibiydi
canlı bir resim gibi hepimizin ruhunu çaldı...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Ruhum yaralandı o an güzelliğinden...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Bu yalan dünyanın tüm zevklerini
Hades buruşturup Charon’a verir,
ve hepsi göçüp gider bir rüya gibi, süzülür bir gölge gibi,
bu dünyanın tüm zenginliği bir duman gibi kaybolup gider...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Herkes acıdan aklını yitirmişti,
saçlarını yoluyor, sakallarını çekiştiriyor, ağlıyorlardı:
Sallan yeryüzü; yas tut dünya;
güneş sön, ışınlarını gizle;
karar ay, parlama artık.
Işıl ışıl yıldızlar sönün hepiniz...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Bu başımıza gelenlerin asıl sorumlusu kim peki?
Âdem’in günahı ve Tanrı’nın kararı...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Fakat ey Efendimiz ve Tanrımız, niçin izin verdin böyle bir askerin,
böylesine genç, sevecen ve herkese yakın askerin,
ölmesine ve sonsuza dek yaşamamasına?
Der ki, Tanrı’nın oğlu, hiç bir insan yoktur ki yaşasın sonsuza dek
ve ölmesin; zira hayat geçicidir,
görünen âlem geçicidir, şan şöhret anlamsızdır...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“Yazıklar olsun bu yalan dünyadaki tüm iyi şeylere,
zevke, neşeye, gençliğe;
günah işleyip af dilemeyenlere,
gençliğine güvenip gücüyle böbürlenenlere...”
~ Digenes Akrites, Grottaferrata

“...Sakın ola gürültülerin, bağırtıların ve tehditlerin
seni korkutmasına izin verme...”
~ Digenes Akrites, Escorial

“Artık yaşamak bize haram;
Dövüşen bizlerdik ama cezasını başkaları çekti...”
~ Digenes Akrites, Escorial

“Kardeşlerine ağlamaktan çok yorgun düştüler
ve daha fazla aramaktansa onu bulmaktan vazgeçtiler...”
~ Digenes Akrites, Escorial

“Unuttun mu Halep’in soylu kızlarını,
güneş gibi parladıklarını, misk otu gibi koktuklarını?”
~ Digenes Akrites, Escorial

“Roma toprakları Cennet’in ta kendisiydi!”
~ Digenes Akrites, Escorial

“Ama sen, güzel annem, ruhumun ferahlığı...”
~ Digenes Akrites, Escorial

“Üzüntüye boğuldum;
acı hiç terk etmeyecek beni, ve hep kederli olacağım...”
~ Digenes Akrites, Escorial

“Her ne kadar yalan söylemesini bilsek de
Gerçekleri de konuşuruz…”
~ Hesiodos, Tanrıların Doğuşu

“Ama meşeden ve taştan söz etmek neye yarar?”
~ Hesiodos, Tanrıların Doğuşu

“İnsanların arasından geçtiğinde bir tanrı muamelesi görür.
Çevresindeki insanlara yumuşak hareketleriyle bir ışık olur…”
~ Hesiodos, Tanrıların Doğuşu

“Kadınların bütün işleri sıkıntı yaratmaktır.
İyiliğe karşı kötülük yaparlar…”
~ Hesiodos, Tanrıların Doğuşu

“Bu dertlerle zaman geçmek bilmez…”
~ Hesiodos, Tanrıların Doğuşu

“Kalplerinde sürekli bir acı vardı…”
~ Hesiodos, Tanrıların Doğuşu

“Kaderinde evlilik olan birisi
iyi bir kadınla evlense bile
Kötü şeyler yaşamak zorundadır.
Karısı delinin tekiyse
O zaman da hayatı boyunca acı çeker.
Bu dertlerle zaman geçmek bilmez…”
~ Hesiodos, Tanrıların Doğuşu

“Bilgileri zincirlerini kırmasını sağlayamadı…”
~ Hesiodos, Tanrıların Doğuşu

“İnsanlar eskiden bu hayatta
Hiçbir sıkıntıları olmadan yaşarlardı.
Ölüm getiren hastalıkların ne olduğunu bilmezlerdi.
Pandora kutunun kapağını açınca
İnsanlara acıları ve dertleri sundu…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Kendi kendilerini yok ettiler ve öteki yaşama gittiler.
Hades’in soğuk karanlıklarına giderken
isimlerini bu dünyaya bırakamadılar.
Kara ölüm rüzgarlarıyla çekti onları yanına
Onlar da yaşamın ışıltısını bırakıp gitmek zorunda kaldılar…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Gündüzleri çalışır, geceleri üzülürler.
Tanrıların verdikleri sıkıntılarla karışık bir şekilde
birkaç ufak tefek zevk tadabilirler…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Tanrı sevgisi bilmeyen bu kötü insanlar
çok kötü davranacaklar annelerine ve babalarına
Kendilerini besleyenleri beslemeyecekler,
yeminlerin de doğruluğun da iyiliğin de değeri kalmayacak…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Tüm saygılarını
kötülere ve adaletsiz davrananlara yöneltecekler.
Adaleti güçlüler yönlendirecek, kötüler iyilere saldıracaklar.
Yalan söyleyerek yeminlerini bozacaklar.
Zavallı insanlarda
kıskançlıkların kötü bakışları altında ezilecekler…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Bu felaket kötülüklere karşın
İnsanlara kalan tek şey acılar olacak…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“En güzeli dürüstlük, sonunda adalet kazanacaktır…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Birine kötülük yapmak
aslında kendine kötülük yapmaktır.
Kötü şeyler düşünen insan
diğerlerinden önce kendisine zarar verir…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Doğru insanlar doğru sözleri dinlerler…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Masana oturanlar dostların olsun…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Sana bir şey verene sen de bir şey ver…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Bir kadın ya da hırsıza güvenmek arasında bir fark yoktur…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Yoksul bir adam için para her şeydir…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Ölümsüzlerin mutluluğuna gereken saygıyı göster.
Dostuna kardeşinmiş gibi davranma…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Ne düşünüyorsan öyle yap…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“İnsanın en önemli hazinesi susmasını bilen dildir.
Zamanında konuşmak da değerlidir…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Güneşe karşı işeme…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Gecelerin sadece ölümsüz mutluluğa ait olduğunu unutma…”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Sabahına iyi, akşamına kötü günler vardır..”
~ Hesiodos, İşler ve Günler

“Hepimiz kavşaklardayız, yalpalıyoruz yaşam patikasında…”
~ Andrea Alciatus, Emblemata

“Sustu mu, farkı yoktur akılsızın akıllıdan:
Dili ve sesidir onun budalalığını ele veren…”
~ Andrea Alciatus, Emblemata

“Nerede çizgiyi aştın? Ne yapıyorsun?
neden yapmadan bırakıyorsun, yapman gerekeni?”
~ Samoslu Pythagoras

“Ah, güzel şeyler neden kolayca gelmez insanın başına!”
~ Andrea Alciatus, Emblemata

“Ah, vazgeç:
Kara gecenin gölgesini kimse ışığa çeviremez…”
~ Aesopus, Fabulae

“Zihnin çürümesi, yok olmasıdır, kendini beğenmişlik,
viraneye çevirmiştir nice bilgeleri, hâlâ da çevirir…”
~ Andrea Alciatus, Emblemata

“Derler ki, aldatıcıdır hükümdar sarayı,
altın zincirlere vurup besler Saray efradını…”
~ Andrea Alciatus, Emblemata

“Güçlüler savaşır, bilgelerse yıldızlar tutar…”
~ Andrea Alciatus, Emblemata

“Süzülüp yükselirdim yüce zirvelere, yeteneğimle,
kıskanç yoksulluk çekmeseydi beni yere…”
~ Iuvenalis, Saturae

“Ne muhteşem bir baş bu! Ama beyni yok…”
~ Phaedrus, fabulae

“Kötülük ne zaman bu kadar arttı?”
~ Iuvenalis, Saturae

“Nerde bizden öncekilerin
ateşli ruhlarının istediklerini yazma içtenliği?”
~ Iuvenalis, Saturae

“Curius’lara benzemeye çalışanlar ve Bacchus gibi yaşayanlar,
ne zaman ahlâk üzerine bir şey söylemeye kalkışsalar
kaçıp gitmek isterim buradan…”
~ Iuvenalis, Saturae

“Kalçalarını sallarken sana hürmet mi edeceğim Sextius?”
~ Varillus (Kaynak: Iuvenalis, Saturae)

“Kim gökyüzünü yeryüzüyle, denizi gökyüzüyle karıştırmaz…”
~ Iuvenalis, Saturae

“Ne yazık, zavallı bir halde sürükleniyoruz oraya…”
~ Iuvenalis, Saturae

“Yürekten düşkünsen karına, ruhunu bir tek kadına vermişsen,
başını eğ ve boyunduruğa hazırla bouynunu.
Asla bulamazsın âşığını esirgeyen kadını…”
~ Iuvenalis, Saturae

“Bütün barış umutlarından vazgeçmelisin 
kaynanan hayattaysa eğer…”
~ Iuvenalis, Saturae

“Anam, ey anam ne diye,
Ne diye doğurdun beni?”
-Seni beslemek için her gün
Başım dertlere girsin diye…”
~ Aristophanes, Eşekarıları

“Ey zavallı yiyecek torbam:
İçin bomboş, neyleyim seni?”
~ Aristophanes, Eşekarıları

“Ne bekliyoruz bütün öfkemizi boşaltmak için;
Yuvamıza saldıranlara karşı?”
~ Aristophanes, Eşekarıları

“İşte bu! Sizin işiniz gücünüzbu:
Dört bir yanda zorbalık görmek
Şunu bunu vatan haini diye damgalamak…”
~ Aristophanes, Eşekarıları

“Kim yalvarırdı bana böyle, yargıç olmasam?”
~ Aristophanes, Eşekarıları

“Atina’dan daha büyük bir yer ni arıyorsunuz?
Daha büyük olmasın daha rahat olsun…”
~ Aristophanes, Kuşlar

“-Ne biçim bir memleket istiyorsunuz?
-Nasıl anlatayım sana: Bir memleket istiyorum ki,
En büyük kaygılar şu cinsten olsun orda:
Gün doğarken bir dost kapına gelsin,
Tanrı aşkına desin, erkenden yıkan da gel bize,
Çoluğun çocuğunla birlikte.
Düğünüm var da ziyafet çekiyorum.
Sakın gelmezlik etmeyesin, darılırım,
En iyi günümde gelmezsen, kara günümde de gelme.
-Amma da belalı yer arıyorsun!”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Peki, siz kuşların hayatı nasıl şey?
Hoş bir hayat mı? Anlatsana biraz?
Eh, pek fena değildir.
En iyi tarafı para mara yoktur bizde…”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Kurtlara acınır da insanoğullarına acınmaz.
Kim etmiş onların bize ettiğini?”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Ey sizler, cılız insanoğulları,
uçarı yapraklara, aldatıcı düşlere benzeyenler!..
Siz ki bir avuç çamur, dağılıp giden bir dumansınız,
Kanadınız yok uçmaya, zavallı ölümlü varlıklar!
Biz kuşları dinleyin, ölümsüz kuşları,
hep genç kalan, göklerde dolaşanları,
Mezar çamur nedir bilmeyenleri, düşünceleri aydınlıkta yüzenleri…”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Her şeyin başında Khaos vardı, karanlık vardı,
hava yoktu, Toprak yoktu, Gök yoktu…”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Biz kuşlar Sevgi’den doğmuşuz besbelli,
Onun için hep sevişenlerden yanayız…”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Mutlu yaşamak isteyen varsa içinizde,
Gelsin yaşasın bizimle.
Ayıp günah yoktur bizde…”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Ne güzel şey kanatlı olmak!”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Sen böyle yelkeni açmış nerelere gidiyorsun?”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Söz insan düşüncesinin kanadıdır.
İnsanı sözdür yücelere çıkaran…”
~ Aristophanes, Kuşlar

“Ah, kaç kez yüreğim kan ağladı benim!
Sevinçlerimse ne az, ne az, beşi bulmaz
Ama çektiklerim saymakla bitmez;
Denizde kum bende dert!”
~ Aristophanes, Kömürcüler

“Düşüncemi değerlendirecek bilgeliğe sahip değilsin…”
~ Euripides, Yakarıcılar

“Çok hüzünlü bu sözü duyduğumda ağladım.
İçime işledi…”
~ Euripides, Yakarıcılar

“Ah, ah!
Ölsem de bu acıları unutsam…”
~ Euripides, Yakarıcılar

“Kuşlar doğal olarak dünyanın en hoş yaratıklarıdır…”
~ Giasomo Leopardi, Kuşların Övgüsü

“Uyuyanlar ve ölüler tıpkı birbirlerine benzer,
Ölüm’ün resmi çizilemez…”
~ Gılgamış Destanı

“Tanrı bu curcunadan rahatsız oldu,
Enlil gürültülerini dinlemek zorunda kaldı.
Sonra büyük tanrılara seslendi,
‘İnsanlığın gürültüsü fazla olmaya başladı,
Patırtıları yüzünden uykularım kaçıyor,
Gündüz dinlenemiyor, gece uyuyamıyorum…” 
~ Gılgamış Destan 

"Ölünceye dek sadık ol…”
~ Apokalips

 “Herkes sırrımı anlayamaz ki…
Bülbülün sırrını şüphe yok ki, yalnız gül bilir…”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr, Bülbülün Özrü 

“Beni yarattıkları gün, meğerse bu gece için yaratmışlar!
Yarabbi, bu gecenin gündüzü yok mu?
Feleğin mumu yanmayacak mı?”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Hepimiz de yele benzeriz…
Şu dünyadan geçip gidiyoruz.
O gitti, biz de hep gitmekteyiz!”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Herkes, yaratılıştan temiz olsaydı,
peygamberleri göndermek doğru olur muydu?
Ne lüzumu vardı peygamber yollamanın?”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Dünya nedir? Hırs ve tamah yuvası.
Firavun’dan, Nemrud’dan artakalan bir şey!”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Bu aşağılık dünyanın zahmetini ne vakte dek çekeceksin?”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Ey bu âlemde daima üzülüp duran, ip gibi kıvrılıp bükülen,
Nihayet bu âlemi ebediyen bırakıp gideceksin…”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Bilmez misin ki, her doğan ölür;
toprağa girer veher var olanı yel alır götürür!”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Birisi Meryem oğlu İsa’ya dedi ki:
‘Ey ancak çifti güneş olan tek kişi,
Neden kendine bir ev yapmazsın?’
İsa dedi ki: ‘Ben deli değilim ki!’ “
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr,
( On Yedinci Makale )

“Madem ki dünya durmuyor, geçip gidiyor,
sen de geç. Onu bırak…”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Bir deli vardı… Çocuklar onu taşladıklarından
gönlünden kan damlamakta idi…”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Âdem cennete doydu;
Bütün o eski nimetleri bir buğday tanesine sattı…”
~ Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr

“Gece gündüz ağlar dururdu.
Gecesi gündüzünden beterdi,
gündüzü gecesinden beter!”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Ne varsa, ne olmuş ve ne olacaksa;
hepsi bir zerreden ibarettir…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Ben hiçbir şey bilmem ki. Ne onu bilirim, ne bunu.
Âşıkım ama kime âşığım? Onu da bilmiyorum.
Ne müslümanım, ne kâfirim.
Peki, neyim ben öyleyse?”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“İnsanların nasibi ancak hayaldir.
Hiç kimse hal nedir bilmez…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Hiçbir şey bilmiyorum. Keşke bilseydim!”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Daha ilk adımda kaybolup giderler…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Surette ikisi de küldür, ikisi de birbirinin aynı olmuştur.
Fakat sıfat bakımından aralarında bir hayli fark var!”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Yüzünü övmeye imkân yoktu;
ne kadar övülse, saçının bir teli bile övülmemiş gibiydi…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Nergis gözlerini bir kırptı mı, bütün âlemi ateşe yakardı…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Sen de bir gün olur, bu yola düşersen, anlarsın…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Mecnun dedi ki:
Bütün yeryüzündekiler, beni övse ve beğense ne çıkar?
Benim methim, Leylâ’nın sövüp saymasıdır…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Dert sahibi ol ki, derdin sana dermandır.
İki âlemde de can ilacın, derdindir.
İş, düşkünlüktedir.
Kimin derdi varsa dilerim dermanını bulmasın…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Âşıkların arasında öyle kuşlar vardır ki,
ecelden önce kafesten kurtulmuşlardır…”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Kefenimi gözyaşlarımla yıkadım ve ona :
‘yazıklar olsun.’ diye yazdım!”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr

“Öyle acıyordu ki ona, yaşlar boşanıyordu gözlerinden,
yiyip bitiriyordu Medeia’yı yüreğinde yer eden acı…”
~Apollonios, Medeia

“Zavallı ben! Kötülüklerden kötülük beğen!”
~Apollonios, Medeia

“Elveda utanç! Elveda iyi adım benim!”
~Apollonios, Medeia

“Yazgısı ölmekse ovada varsın ölsün savaşta…”
~Apollonios, Medeia

“Hangi ayıp benim olmayacak ki?
Vah, şu çılgın tutkum!
~Apollonios, Medeia

“Ayrılmak olacak benim için en hayırlısı
bu yaşamdan gizemli bir ölümle bu gece…”
~Apollonios, Medeia

“Islattı göğsünü dinmeyen gözyaşları;
seller gibi ağladı acı acı kendi yazgısına…”
~Apollonios, Medeia

“Hayatının baharında bırakıp biz İalysosluları
battın Phaenokritos unutuşun denizine,
koparıp daracık ömründe çiçeklerini bilgeliğin…”
~ Dionysios

“Gelmez daha sen gibi bir türkücü sürdükçe insan soyu…”
~ Dionysios

“Kader kadar ağır mezar taşı der:
‘Alıp götürdü ölüm daha ilkbaharında küçük Theodota’yı.’
Ve yanıtlar babasını küçük kız:
‘Bırak acı çekmeyi Theodotos,
benmişim sanki bu dünyada ilk bahtsız!’ “
~ Philetas

“Şunu da dedi Phokylides: Kötüdür Leroslular;
şu ya da bu değil, hepsi kötü, Prokles dışında;
ama Prokles de Leroslu…”
~ Phokylides

“İç Asklepiades. Neden bu gözyaşları? Nedir derdin?
Neden bulanıyorsun ölümün küllerine ölmeden?”
~ Asklepiades

“Sev beni, ama yanmasın yüreğin başkasının olursam…”
~ Asklepiades

“Bakarken güzelliğine mum gibi eridim…”
~ Asklepiades

“Karaysa kara, bana ne bundan, kömür de kara.
Ama bir yanmayagörsün, güller gibi ışıldar!”
~ Asklepiades

“İçelim! Başlar belki şaraptan sonra
yeni, soylu, baldan tatlı bir sohbet…”
~ Hedylos

“Küplere batırın beni Khios şarabıyla dolu
ve deyin: ‘Keyfine bak Hedylos!’ “
~ Hedylos

“İki gün görür hayatında kadın:
Biri evlendiği, öbürü gömüldüğü gün…”
~ Hipponaks

“Ey derbederler!
Size kalsa her şey güllük gülistanlık;
oysa savaş kapımızda…”
~Kallinos, Savaş Kapıda

“Gelip çatınca acıyla dolu yaşlılık,
hem çirkin, hem kötü olunca insan,
kapkara kaygılar dolanır durur kafasında,
artık tat almaz olur gün ışığına bakmaktan…”
~ Mimnermos

“Yaratmasaydı tanrı sarı balı
incir olacaktı baldan tatlı…”
~ Ksenophanes

“Başka şey tutar mı altının yerini?”
~ Pythermos

“Tanığım ki lahanalar
en sevdiğim sensin insanlar içinde…”
~ Ananios

“…güzelim boynuna
gölgesi vururdu saçlarının…”
~ Anakreon

“Yakışır mıydı size acılar çekmek mutsuz ölümlüler gibi?”
~ Homeros, Akhilleus’un Ölümsüz Atları

“Aktıkça sular, çiçek açtıkça ulu ağaçlar
ışıyıp durdukça güneş ve pırıl pırıl ay
çağladıkça ırmaklar, deniz kabardıkça,
durup nice gözyaşlarının mezarında
diyeceğim hep gelip geçene:
Burada yatıyor Midas…”
~ Homeros, Midas’ın Mezarı

“Elveda, ey Semele’nin güzel yüzlü oğlu!
Kim unutur da seni, güzel türkü söyler!”
~ Homeros, Dionysos’a İlahi

“Karanlık gözlü uyku
Gecenin çocuğu…”
~ Sappho, Kızlık

“Böbürlenme, kadın, bir yüzük için…”
~ Sappho, Musalar

“Ölüp gideceksin, kimse anmayacak seni,
dermedin çünkü güllerinden Pieria’nın…”
~ Sappho, Musalar

“Yoksulluk, o zalim, aman vermez hastalık
kız kardeşi Çaresizlik’le birlikte
ümüğüne çökmüş büyük bir halkın…”
~ Alkaios, Devlet Gemisi

“Aptal değildir
şu Miletoslular, ama aptalca işler yaparlar…”
~ Leroslu Demodokos

“Evet, evet, gelincik filizi adına!”
~ Antikçağ Anadolu’da Bir Yemin (Anonim)

“Bir gün hesabını soracağım size nasıl tüketildiğimin
Sizin yüzünüzden, ama şimdilik yolculuk devam ediyor...”
~ John Ashbery, Kötüleşen Durum

“Duvarlardaki resimlere bakıyor.
Gerçeğin bir nümunesi sadece.
Ama asla yetmez kimseye.
Gerçek tatmin etmez...”
~ John Ashbery, Azami Yükseklik

“Düşünüyordum,
Çiçekler unutulduğuna göre
Eskisinin arkasından dolanan
Koca yeni sınırda
Sulara batmıştır önceki güzel düşünceler...”
~ John Ashbery, Çiftlik II

“Niçin sevişmiyoruz?”
~ Tevfik Fikret, Sühâ ve Pervin

“Ben ki bitmez sanıyordum bu hayâtın şevki...”
~ Tevfik Fikret,  Nesrin

“Âh ben, ben ki henüz gonca iken solmuş gül gibiyim...”
~ Tevfik Fikret, Nesrin

“İşte Nesrin daha açmaktaki bir gonca iken
Geçti, bir tutsağı bahtın, bu dikenliklerden...”
~ Tevfik Fikret,  Nesrin

“Bir insanın acısından kederlenir mi doğa?”
~ Tevfik Fikret, Hasta Çocuk

“Güzel ya boş düşünüş, hoş fakat yalan bir düş...”
~ Tevfik Fikret,  Hasta Çocuk

“Zavallı yavrusu yoksulluğun, zavallı yaşam!”
~ Tevfik Fikret,  Ramazan  Sadakası

“Sever hayâtı  insan mezar başında bile!”
~ Tevfik Fikret,  Yaşadıkça

“Evet, sabah olacaktır, sabah olur, geceler
Geçer, kıyametedek sürmez;  en sonunda bu gök
Bu mavi gök size bir gün acır; usanma sakın.
Hayata neş’e güneştir, usanç içinde kişi
Çürür bizim gibi...”
~ Tevfik Fikret,  Sabah Olursa...

“Ölmek hayatı tazelemektir: biz ölmesek
Düşler ölür...”
~ Tevfik Fikret,  Geçmiş... Gelecek

“Ama lâyık sana bu karanlık, derin örtü,
Lâyık bu örtünüş sana, ey sahnesi zulmün!”
~ Tevfik Fikret,  Sis

“Çiçekli bir dala konmuş kanatlı bir hülya...”
~ Tevfik Fikret,  Nisan

“Biraz da kendini sevmek değil midir yaşamak!
~ Tevfik Fikret,  Senin Yerinde

“Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin!”
~ Tevfik Fikret,  Bir Resim Önünde

“Keder ve korku yüzleri soldurdu...”
~ Tevfik Fikret,  Deprem

“Yaşantın elbette
Kolay ve neş’e verir bir gezinti olmayacak;
Lakin bu dert çölünde
Kolay ve neş’e veren bir gezintinin ancak
Hayali vardır; uzak bir serap için koşmak
Ve en sonunda yorulmak, ve boş yorulmaktır...”
~ Tevfik Fikret,  Deprem

“Haksızlık eden başları bir gün... koparırlar.”
~ Tevfik Fikret,  Devenin Başı

“Acı şeyler, Halûk, fakat gerçek!”
~ Tevfik Fikret,  Halûk’un Veda’ı


“Gördüğün her şey bu dünyada fanidir.
Bugün birinin yaptığını yarın öbürü yıkacak…”
~ Andreas Gryphius, Her şey Fani

“Şahane açmış çiçekler çiğnenip yok olacak;
Yarın toz ve topraktır tüm gurur ve kibirler;
Hiçbir şey sonsuz değil, ne bir tunç ne de mermer…”
~ Andreas Gryphius, Her şey Fani

“Kötü bir hiçlik, gölge, toz ve rüzgar,
Bir daha açmayacak güzel bir kır çiçeği!
Hiç kimse göremiyor hâlâ sonsuz gerçeği…”
~ Andreas Gryphius, Her şey Fani

“Kurtaracak mı kederin seni
O sonsuz gecenin karanlığında?”
~ Simon Dach, Neşeye Davet

“Hiçbir saatini boşa geçirme
Kısadır, geçer zaman!
~ J.W.Ludwig Gleim, Gülleri Devşir

“Varolduğu ve yaşadığı insanın
Kısa bir zaman dilimidir,
Geçip giden şu dünyanın
Harikulade güzelliğidir…”
~ Mathias Claudius, Mote

“Bir rüya, bir rüyadır yaşamımız
Şu yeryüzünde.
Süzülüp kayboluyoruz
Gölgeler gibi dalgalar üstünde.
Ölçüsüyle zamanın ve mekanın,
Ve (bilmiyoruz ama) şimdi ortasındayız
Ebediyetin…”
~ Johann Gottfried Herder, Amor ve Ruh

“Niçin kapanırsınız gözlerim öyle?
Mutlu günlerin rüyaları mı sardı sizi yine?”
~ Goethe, Gölde

“Kimbilir yaşamak ne kadar güzel
O sonsuz güneşin ışıklarında!”
~ Friedrich von Schiller, Özlem

“Çok yıllar gördüm
huzurları yoktu;
Tanrının ışığı yanar
iyi insanlara doğru…”
~ Thomas Bernhard, Lied der Magd

“Sevebileceğim hiçbir yüz,
özlemime tad katacak hiçbir beden ve
yalnızlığıma yetecek hiçbir ölüm görmüyorum…”
~ Thomas Bernhard, Traurigkeit

“Ölmeden önce bu köye
geri dönmeliyim…”
~ Thomas Bernhard, In das Dorf muss ich zurück

“Babamın ayakkabılarının yırtıldığı
köye geri dönmeliyim…”
~ Thomas Bernhard, In das Dorf muss ich zurück

“Neden cehennemi görmeliyim?
Tanrıya giden bir başka yol yok mu?”
~ Thomas Bernhard, Der Tag der Gesichter

“Gözlerim bana acı çektiriyor Tanrım…”
~ Thomas Bernhard, In Hora Mortis

“Ey Tanrım yolumun beni
nereye götürdüğünü bilmiyorum…”
~ Thomas Bernhard, In Hora Mortis

“Tanrım ağaçlar ve balıklar bile
huzursuzluğa yakalanmışlar…”
~ Thomas Bernhard, In Hora Mortis

“Ey Tanrım
senden korkuyorum…”
~ Thomas Bernhard, In Hora Mortis

“Baba kalbimi
öldürdün…”
~ Thomas Bernhard, In silva salus

“Orada siyah çiçekler
arasında ölüler
yatarlar…”
~ Thomas Bernhard, Sommerregen

“Beni bekleyen neyse onu görmeliyim
ölümümü
ve gözyaşları eşliğinde yitip gitmemi…”
~ Thomas Bernhard, In Hora Mortis

“Ölüm bana yakın şimdi, kış bana yakın..”
~ Thomas Bernhard, Unter dem Eisen des Mondes

“Unut beni ölüm…”
~ Thomas Bernhard, Unter dem Eisen des Mondes

“Ne, öldüm mü?”
~ Thomas Bernhard, Dir Irren Die Haeftlinge

“…ve ölüm bizlere hiç
yaklaşamayacak, bu tatlı ormanda sozsuza dek…”

~ Thomas Bernhard, Ave Vergil

“Hep sorum kendime, bir yanıt bulamadım,
İyiliğin, uysallığın nereden geldiğini,
bugün hâlâ bilmiyorum ve şimdi gitmem gerek…”
~ Gottfried Benn, İnsanlarla Karşılaştım…

“Usta, ancak sen olsaydım senin gibi olabilirdim,
Seni ilk kez dinlediğim o büyük, mutlu an ne hüzünlüydü!”
~ Fernando Pessoa, Usta, Sevgili Ustam!

“Beni özgür kıldın, ama insanın yazgısı köle olmaktır.
Uyandırdın beni, ama uyumaktır insan olmanın anlamı…”
~ Fernando Pessoa, Usta, Sevgili Ustam!

“İnsanlar birbirini tanımak zorumda değildir
Birbirlerini tanıdıklarında
Konuşuyor iseler bu savaş demektir susuyorlarsa yol…”
~ Gerard Augustin, Lao-Tseu’nün İstanbul Yolculuğı

“Geldiği gibi gitti Jean…”
~ Jean de la Fountaine, Kendi Mezar Taşı İçin Yazıt

“Sakın doğal bulmayın hep alışılageleni!
İnanılsın her şeyin değişebileceğine…”
~ Bertold Brecht

“Yürekliymişsin.
Kime karşı?”
~ Bertold Brecht, İyi Adamın Sorguya Çekilmesi

“Bilgeymişsin.
Kimin için?”
~ Bertold Brecht, İyi Adamın Sorguya Çekilmesi

“Dönmezmişsin bir kez söylediğinden.
Neymiş söylediğin?”
~ Bertold Brecht, İyi Adamın Sorguya Çekilmesi

“İyi bir arkadaşmışsın.
İyi insanlar da var mı arkadaşların içinde?”
~ Bertold Brecht, İyi Adamın Sorguya Çekilmesi

“Rastlaşırız belki yine, ama
Bıraktığın yer var ya
Orada bulamazsın artık beni…”
~ Bertold Brecht

“Şuna inanın ki sizi kandırıyorlar,
çünkü söylediklerinin hiçbirinde tek bir doğru bile yok…”
~ Sokrates, Savunma

“Herkes her şeyi bilmez ki!”
~ Sokrates

“Yaşamı sona erenler sönmüş lambanın kokusunu alamazlar!”
~ Narayana, Hitopadeşa

“Gece: Tanrı gündüzü geceden yarattığı için
Gecenin faziletleri gündüzden daha fazladır.
Gündüz: Sus, neden böyle asılsız sözler söylüyorsun?
Arşın sahibi Tanrı, gündüzü, geceden evvel yemin ederek övmüştür…”
~ Esedî, Şeb u Ruz

 “Bahar oldu yeşillendi çemenler
Açıldı goncelerle yâsemenler
Çıkar seyrâne artık gülbedenler…”
~ Şeyh Hacı Ethem, Curcuna Şarkı

“Derindir alnımda gurbet çizgisi
Değişmez diyorlar bahtın yazısı…”
~ Selâhattin Pınar, Curcuna Şarkı

“Sen gül dalında gonca, ben dağ yolunda yonca
Sen açılır gülersin, ben sararıp solunca…”
~ Emin Ongan, Curcuna Şarkı

“Sevmek, inanmak hep yalan bunlar
Sevenler sevilmez boş yere ağlar…”
~ Avni Anıl, Curcuna Şarkı

“Açık yeşildi gözü
Güneş gibiydi yüzü
O çok güzeldi ammâ
Yalancının biriydi
Ah unut onu gönlüm unut onu sen de…”
~ Şekip A. Özışık, Düyek Şarkı

“Çal sâzı aman mıtrıb doldur kadehi sâki
Ta neş’e-i gam fersa dillerde kala bâki…”
~  Hacı Arif Bey, Devrihindi

“Ömrüm tükendi hicran tükenmez…”
~ Rıfat Bey, Sofyan

“Ay karanlık aman gece vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni…”
~ Türkü, Aksak

“Ben sana aşık değilim
Ben kulunum ya kölenim
Gülşende bülbülünüm…”
~ İsmail Dede, Senginsemal

“Issız geceler kalpleri anlatmak içindir…”
~ M. Reşat Aysı, Türkalsağı Şarkı

“Göz gördü, gönül sevdi seni ey yüzü mâhım
Kurbânın olam var mı bunda benim günâhım…”
~ Sadi Hoşses, Ağıraksak Şarkı

“Kim görüp de sevmemiştir sen gibi bir gülteri…”
~ Bimen şen, Ağıraksak Şarkı

“Koklasam verd-i rûhun ey gül-i ter solmaz mı?”
~ Merkel Melek, Çiftesofyan Şarkı
“Geldi ammâ neyleyim, sensiz bahârın şevki yok!”
~ Recaizâde Mahmud Ekrem, Şevki Yok

“Beni anladı sandımdı fakat anlamamış âh
Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh!”
~ Muallim Nâci

“Belki bir sabah geleceksin,
Lakin vakit geçmiş olacak…”
~ Şekip A. Özışık, Çiftesofyan Şarkı

“Kaderimdir her çektiğim
İnlerim hiç rehâ bulmam
Elem beni terk etmiyor
Hiç te fâsıla vermiyor…”
~ Tatyos, Kesik Kerem Naziresi

“Uzun yıllar geçecek
Saçlara ak düşecek
Bu sonsuz yolculuktan
Yalnız o dönmeyecek…”
~  M.Reşat Aysu, Düyek Şarkı

“Yaşamak zevki verir rûhuma sonsuz kederim…”
~ V.Şenyol, Düyek Şarkı

“Elvedâ gençliğim elvedâ ey hâtıralar
Elvedâ mes’ud günlerim ümid dolu sayfalar
Yine mevsimler dönecek yine yapraklar düşecek
Giden gençliğim hiç geri gelmeyecek
Elvedâ elvedâ âh elvedâ…”
~ Yıldırım Gürses, Sofyan Şarkı (Güfte?)

“Şehâbet geçti artık zevk-i mâzi bir serâb oldu…”
~ İlhami Bey, Düyek Şarkı

“Dem geçmede gülzâra hazân inmede artık…”
~ Mustafa Ege, Curcuna Şarkı

“Gelmiyor, gelmiyor… Gitti gelmiyor
Galiba o günler bitti…”
~ Orhon Seyfi Orhon

“İstanbul’u sevmezse gönül, aşkı ne anlar
Düşsün suya yer yer erisin eski zamanlar
Sarsın bizi akşam da şarap rengi dumanlar
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan…”
~ Behcet K. Çağlar

“Kanatır ruhumu mâzide kalan hâtıralar…”
~ M.N. Irmak

“Ne dert kalır, ne hüzün, bir sudur akar zaman…”
~ Sadettin Kaynak, Düyek Şarkı

“Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
Yeryüzünde sizin kadar yalnızım…”
~ H.M. Ebcioğlu

“Sen kimseyi sevemezsin, sevmeyeceksin
Rüzgârın önünde kuru bir yaprak gibi sürükleneceksin…”

~ Kamuran Yarkın


“Hâfızın kabri olan bahçede bir gül varmış
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle…”
~ Yahya Kemal Beyatlı

“Bir hâtıradır göz yaşların kalmış bana senden…”
~ Ercüment Alacakaptan, Düyek Şarkı

“Bir haberdir gelmedi, yollarda hâlâ gözlerim…”
~ Sadettin Heper, Çenber Beste

“Mey de teskin etmiyor dindirmiyor hicrânımı
Görmüyor zâlim felek ah etmedik bir ânımı…”
~N.H.Özeren, Aksaksemai Şarkı

“Bir gün gelecek, sen de beni anlayacaksın,
Ettiklerine nâdim olup, ağlayacaksın…”
~ Sadi Hoşses (Güfte:?)

“İşte geldi nevbahâr, erişti yaz,
Bezme gel gül, ey gül-i gülzâr-ı nâz…”
~ Nami

“Ruhumda açan güldü, doğan gündü, emeldi,
Dünyamı unutturduğu demler ne güzeldi…”
~ Fehmi Tokay

“Sorulmasın bana ye’sim garik-i hicrânım,
O hüsn’ü gördüğüm andan beri perişanım…”
~ Lemi Atlı

“Çıkıp yücelere bakmak istersin,
Coşkun sular gibi akmak istersin,
Her güzelle düşüp kalkmak istersin,
Ben senin derdini çekemem gönül…”
~ Karacaoğlan

“Bir bahâr akşamı rastladım size,
Sevinçli bir telaş içindeydiniz.
Derinden bakınca gözlerinize,
Neden başınızı öne eğdiniz…”
~ F.E.Baksı

“Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına,
Ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına…”

~ Kaptanzâde Ali Rıza Bey


“Bu günler insanın oğulları, geceler de kızlar gibidir.
Sen bu gün ve gecelerden, geçen senelere benzemeyen bir şey bekleme…”
~ Ma’arrî

“Devir o devirdir, günler o günlerdir, insanlar o insanlardır.
Dünya daima galip gelenindir…”
~ Ma’arrî

“Beni yalnız bırakın, size uzaktan bakayım…”
~ Harîrî

“Hiç şüphe yok ki hayat ölümden daha iyidir…”
~ Esedî-i Tûsî

“İnsan her yerde gamlı ve biçaredir.
Herkes kendine göre bir mihnete yakalanmıştır…”
~ Ebülferec-i Secezi

“Aptalın biri sordu: ‘İki ayak basımı kadar
Küçük olan bu oda sana nasıl kâfi geliyor.’
O da ah çekip ağlayarak cevap verdi:
‘Bu, ölecek bir insan için çok bile’ diye…”
~ Hakîm Senâ’î, Hadîkatü’l-hakika

“Kalk! Zulüm ve haksızlıkla yoğrulmuş dünyanın
Toprak yığınından kalkan tozları gözyaşlarımızla bastıralım…”
~ Hakîm Senâ’î, Hadîka

“Yoluma türlü tuzaklar kurdu ve türlü taneler serpti.
Ben de onun yoluna gittim ve onun tuzağına düştüm.
Kötü huyumdan ötürü, şeytanın şeytanı oldum.
Ondan sonra ömrümün bir günü dahi günahsız geçmedi.
O hale geldim ki, günah işlememek, benim nazarımda günah oldu…”
~ Hakîm Sûzenî

“İhtiyar oldun, siyah saçların beyazladı;
Artık siyah saçlı, beyaz yüzlü güzeller isteme…”
~ Hakîm Sûzenî

“Gündüz, gecenin sürme renli örtüsünü başıma çekerim.
Bu cihandan daima kaçarım; zira bu cihan bana layık değildir…”
~ Kemâleddin İsmail

“O sevgiliye dedim ki: ‘Sen her şeyden daha ziyade parlak olan güneşsin.’
O cevaben: ‘İyi bakacak olursan, ben güneşten daha parlağım’ dedi…”
~ Ferîd-i Kâtib

“Bütün ömrünce başının selamette kalmasını isteyen,
Akıllı adam, bu dünyada şu iki şeyi yapmaz;
Kayser’in kızını dahi verseler evlenmez,
Kıyamet gününe kadar dahi olsa borç para almaz…”
~ Hakîm Rûhânî

“Gamlı ve kederli insanların kalbi sevinçle dolar.
Felekten zarar görmüş kişiler, onu içtiğinde
O zararların hepsi birer fayda olur.
Onu içenin yüzünde zağrifan rengi oluşur ve
O zağrifan gibi kalpte sevinç uyandırır.
(…)
O bulanıklıktan arınmış bir ruh, hiç tutulmayan bir güneş,
Değişmeyen ve dumanı olmayan bir ateştir.
Şarap iste, şarap iç, şarap ile şad ol.
Tanrı cennette bile güzel şarap vaat etmiştir…”
~ Cevherî-i Zerger

“Tembeller gibi bu feleğin çimenliğine uzanıp yatma;
Çünkü bu ağaç her ne kadar gölgeli ve latif ise de meyvesizdir…”
~ Esîrüddin-i Ahsiketi

“Söz, bu dünyada insanın başının belası, sükût ise canın halesidir…”
~ Esîrüddin-i Ahsiketi

“Kendilerinin yerini tutacak kimse bırakmadan bu dünyadan göçtüler…”
~ Esîrüddin-i Ahsiketi

“Güzel gül, gonca içinde mahzun bir vaziyette,
Benim gibi dünyanın insanlarından el çekmiştir…”
~ Nizâmî-i Gencevî

“İhtiyarlık sabahı senin başını sarmıştır.
Bu yüzden gözyaşlarının yıldız gibi dökülmesinin zamanı gelmiştir…”
~ Kemâleddin İsmail

“Kim ki aşık olur, gam yükünü çekmesi zaruridir…”
~ Pûr Bâhâ-i Câmî

“Hiçbir göz senin gözlerinden daha güzel bir göz görmemiştir…”
~ Abdülkadir-i Nâyinî

“Büyükler ‘Temiz insanların gözleri saf ve ruşendir’ demiştir.
Bu söz beyhude söylenmemiştir…”
~ Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Mesnevî-i Manevî

“Arifin sırrını yine arifin gözü görebilir.
Mevlânâ’nın kim olduğunu Şems-i Tebrizî bilir…”
~ Molla Câmî

“Dünyanın uzak yerlerini gezdim dolaştım.
Birçok kişiyle düşüp kalktım.
Her yerden istifade ettim.
Her harmandan bir başak topladım…”
~ Sa’dî Şirazî, Bostan

“Burası oturulacak yer değildir, buradan gelip geçmek gerekir.
İnsanın ebedi evi ahrettir…”
~ Sa’dî Şirazî

“Ey saki, zamanın vefasızlığına çare yoktur…”
~ Emir Mahmud

“Tanrı öyle bir ressamdır ki, sudan suretler ve
Toprak zerrelerinden güneş gibi güzeller yaratır…”
~ Cihan Hatun

“Bu diyardan çekilip gittik. Burası pek hoştu,
Yollarındaki tozları gözyaşlarıyla giderdik…”
~ Celâl Tabib-i Şirazî

“Leyla’dan başkalarına baktığım gözleri,
Yaşlarla yıkamadan Leyla’nın yüzüne mi bakayım?”
~ Muinî-i Cüveynî

“Gözü güzellerinden yüzünden çevirmek zordur;
Bu konuda bize nasihat verenler boşuna çalışıyorlar…”
~ Şeyh Sa’dî

“İnsanın dimağına zevk ve neşe veren bir demet gül
Yüz harmanlık ottan daha hayırlıdır…”

~ Emir Şahî-i Sebzvarî