<<<< Önceki Sayfa Sonraki Sayfa >>>>
“Hiçbir
şeyim yok ki, bu da benimdir diyebileyim…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Her
şeyle bir olabilmek, budur tanrıların hayatı
ve
insanların mutluluğu…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah,
keşke okullarınıza hiç ayak basmamış olsaydım…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Evet,
çocuk tanrısal bir varlıktır:
İnsanların
bukalemun renklerine bulanmadan önce…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Çocuk
barış halindedir;
kendi
karşısına, kendi düşmanı olarak çıkmamıştır daha.
Onda
hazineler gizlidir; kendi kalbini, hayatın zavallılığını tanımaz.
Ölümsüzdür,
çünkü ölümü bilmez…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah,
ne mutlu bir çocuktum…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah,
sevgi sevinçleriyle, tatlı uğraşmalarla dolu
ne
unutulmaz , güzel günlerdi o günler!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Her
şey bizim kendi içimizdedir…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Şerefini
kaybetmiş bu topraklar…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ruhumuz
tabiatın güzelliğini duyduğu içindir ki
sonsuz
olduğuna inanıyoruz…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah,
görülecek bir işim olsa bu yeryüzünde!
Benim
için de bir iş, bir savaş bulunsa da kalbim ferahlasa…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ne
bir yaprak fısıltısını, ne bir kaynak şırıltısını
dinlemeden
geçmeyen o duygulu varlığın ağzından
zaman
zaman yalnız: ‘Ne kadar güzel!’ kelimeleri duyuluyordu…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Sana
gelince, Bellarmin’im,
bu
sözü sen anlayamazsın,
onun
söylenişini görmedin ve duymadın…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Hiçbir
şey insan kadar yükselemez ve onun kadar alçalamaz…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Biliyor
muydunuz, istediğiniz şeyin ne olduğunu?
~
Hölderlin, Hyperion
“Başlangıcım
sen oldun.
Seni
tanımadan geçirdiğim günler anmaya değmez…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah,
varlığıyla her şey kutsallaşmış, güzelleşmişti…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Dünyayı
göklerin çiçeklerinden biri diye adlandırıyor,
göke
de hayatın sonsuz bahçesi diyorduk…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Gelişimiz
oradan, gidişimiz oraya…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Kalbi
bir çiçekmiş kadar çiçeklere yakın, onlara bağlıydı…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Kendi
bildiğini, nasıl bir varlık olduğunu bilmeyen bu ruhun
o
yapmacıksız sözleri yanında, dünyada yapma olan bütün bilginin,
insan
düşüncesinin bütün o gururlu üstünlüğünün değeri nedir?”
~
Hölderlin, Hyperion
“Her
zaman o az konuşur görünüyor, ama ne kadar çok şey söylüyordu…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Evet,
evet! Ben elimden geleni yaptım!
Kader
de ruhumu bana bıraksın…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ne
zaman birbirimizin olmuştuk?
Bunu
ne o, ne de ben bilmiyorduk…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah,
gülün solmasın senin, mutlu ve tanrısal gençlik!
Dünya
dertleri güzelliğini yıpratmasın!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Sen
insan değil, inan bana,
Sen
bir dünya arıyordun…”
~
Hölderlin, Hyperion
“…sen
güzellik ve doğruluk ülkelerinin yurttaşısın.”
~
Hölderlin, Hyperion
“Her
şey söner ve solarken ben seni dinliyor
ve
sonsuz bir hayat buluyorum…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah,
normal hayattan bir daha dönmemek
uzaklaştığımız
zaman içimizde,
mutluluk
ve hüzünle karışık ne garip bir duyu belirir…”
~
Hölderlin, Hyperion
“İnsanı
beşiğinde rahat bırakın!”
~
Hölderlin, Hyperion
“En
iyi şey dünyaya hiç gelmemiş olmak!
Eğer
bir kez gelmişsen, yapabileceğin en iyi şey
Bie
an evvel geldiğin yere gitmektir…”
~
Sophokles
“Solan
yapraklarda akşam kızıllığının rengi vardı…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Bu
söze güldük, oysaki acı ruhumuza daha yakındı.
Kendi
mutluluğumuzda da işte böyle uçup gidecekti,
bunu
şimdiden duyuyorduk…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah
Bellarmin!
Güzellik
de kaderine boyun eğecek olduktan sonra,
kim
değişmediğini söyleyebilir!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Eğer,
sen de değişmediysen, gel!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ey
güzel ruh, yapacağın vahşi savaş seni parçalayacak,
kocayacaksın
sen, ey mutlu ruh!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ancak
zincirleri koparan insan gençliğini kazanmıştır…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Gözlerinde
ezilmiş gönlünün alevi ışıldıyordu…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Haydi
git, nasıl olsa gideceksin, haydı git ruhum!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Elveda
Diotima! Sevgimin cenneti, elvada!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Bilmiyorum
düş hangisi, acılarım mı, yoksa sevincim mi?
-Her
ikisi de! Ve her ikisi de iyi!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Düşünce
bizi sonunda her şeyle barıştırıyor…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Sevgilim!
Sen parlarken ben solacak mıyım?”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ey
mutlu zamanların gölgeleri!
Sizler
ey sevgili anılarım!”
~
Hölderlin, Hyperion
“İnsan
ne yaparsa
bir
zamanlar ormandaki geyikler kadar
mutlu
yaşamış olduğunu saklıyamıyor,
bunca
yıldan sonra bile içimizde,
o
çok eski zamanlara ait günlerin özlemi var…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Çocuğum
olmasını da istemiyorum;
zira
doğacak yavruları bu köleler dünyasına lâyık görmüyorum…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Acı
çekmek herkesin alın yazısı, değil mi?
Ve
ne kadar yetkinsen o kadar acı çekeceksin!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Böyle
bir varlığın ölümü korkunç bir sır…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Kalbimin
sözü gücünü kaybetti.
Zira
rüzgârdan başka dinleyen yok…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Aman
Tanrı’m, ben bir hiçten başka neyim ki?
~
Hölderlin, Hyperion
“O
doğuya doğru gitti, bense güneybatı yönünü tuttum,
tesadüf
böyle istedi…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ey
kalbimde sevgilerini beslediğim aziz varlıklar…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Gerçek
acı çoşturucudur.
Aczini
ayaklarının altına alan insan yükselir…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ben
zaten yurtsuz, duraksız yaşamak için dünyaya gelmişim.
Ey
toprak! Siz ey yıldızlar! Sonunda yerleşecek hiçbir yer bulamayacak mıyım?”
~
Hölderlin, Hyperion
“Seni
anlamayanlar, mutlu kişilerdir!
Seni
anlayanlardır ki büyüklüğünle beraber umutsuzluğunu da paylaşırlar…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Bülbülün
ötüşünü nasıl karanlıkta duyarsak,
dünyanın
hayat şarkısını da ancak
derin
acı içinde bütün tanrısallığıyle duyabiliriz…”
~
Hölderlin, Hyperion
“Ah!
Bu zavallı insanların bütün söyledikleri boş,
değil
mi ki olan her şey istekten doğuyor
ve
biten her şey gönül hoşluğuyle bitiyor!”
~
Hölderlin, Hyperion
“Siz
yükseklerde, nur içinde dolaşırsınız,
Bastığınız
yerler ayağınızı incitmez, ey mutlu hayaller!”
~
Hölderlin, Kader Şarkısı
“Kaderden
habersizdir, Göklüler
Uyuyan
minik yavrular gibi;
Tertemiz
ruhları
Gösterişsiz
goncası içinde
Sonsuz
br bahar yaşar…”
~
Hölderlin, Kader Şarkısı
“Bizim
alınyazımız,
Durmadan
didinmek.
Biz
acılı insanlar
Saatler
ve yıllar boyunca körü körüne,
Başını
taştan taşa vurarak akan bir su gibi
Bilinmezliklerin
içine atılarak
Ömrümüzü
tüketiriz….”
~
Hölderlin, Kader Şarkısı
“Ancak
şimdi anlıyorum insanoğlunu,
Yalnız
ve ondan uzak olduğum için!”
~
Hölderlin
“Çocuklara
özgüdür güzellik,
Tanrının
yansımasıdır belki de,
Çocuklarındır,
melekleri bile
Övülesi
kılan huzur ve sessizlik...”
~
Hölderlin, Bir Çocuğun Ölümü Üzerine
“Tadını
çıkardım bu dünyanın hoşluklarının,
Nasıl
da kıp gitti bütün bir gençlik!
Uzakta
şimdi Nisan, Mayıs ve Haziran,
Hoşlanmıyorum
yaşamaktan yokum artık!”
~
Hölderlin, Bu Dünyanın Hoşlukları...
“Birbirinden
farklıdır yaşamın çizgileri
Tıpkı
yollar ve dağların sınırları gibi.
Neysek
burada, ötede Tanrı getirebilir gerisini
Armağan
ederek huzuru ve ahengi...”
~
Hölderlin, Yaşamın Çizgileri
“Bir
insan için derim ki, iyi ve bilgeyse
Neyi
gereksinir daha?”
~
Hölderlin, Zimmer İçin
“Çoğu
zaman sevgilidir bir dost,
Ama
ondan da fazlası, sanattır...”
~
Hölderlin, Zimmer İçin
“İyiyi
onurlandıran, uğramaz herhangi bir zarara,
Korur
yüceşiğini, boşuna yaşamaz insanı,
Bilir
böyle bir hayatın değerini, yararını,
İyiye
emanet derek kendini ilerler esenliğin yollarında...”
~
Hölderlin, İnsanoğlu
“Aslında
hiç sormamalısın bunu,
Eğer
yanıt vermemi istiyorsan sana...”
~
Hölderlin, Neşeli Hayat
“İyi
bir şeydir insanın uzaktan bakabilmesi hayata,
Ve
anlayabilmesi hayatın kendini nasıl algıladığını...”
~
Hölderlin, Ruh Huzuru
“Ama
güzelliği tanımış olmaktır daha da iyisi,
Bütün
bir hayatın düzeni ve yüceliği olan güzelliği...”
~
Hölderlin, Ruh Huzuru
“Ama
meraklı insanlar kalkıp sorduklarında bana,
Bütün
bunları hissedebilme cesaretinin anlamını,
Ne
olduğunu kaderin, yücenin ve kazancın, derim ki
O
zaman, hem yaşamak, hem de düşünmektir yaşadığını...”
~
Hölderlin, Ruh Huzuru
“Eğer
doğa yalın ve dingin yaratmışsa birini,
Bu
bir uyarıdır insanoğluna neşeyle bakmam için...”
~
Hölderlin, Ruh Huzuru
“Günlerin
hepsine en güzel demez,
Dostları
tarafından sevildiği ve gençken
Kendisinden
hiçbir lütfun esirgenmediği
O
mutlu zamanların özlemini çeken insan...”
~
Hölderlin, Günlerin Hepsine En Güzel Demez...
“Livia,
birlikte yaşamımızı ömrünce unutma, hoşça kal…”
~
Suetonius
“Büyük
kent, büyük yalnızlık…”
~
Bir Roma Atasözü
“Ey
Rabbim, sana sadık olanların çığılığını bir kerecik olsun duy!
Sana
daima şükredenlerden bir kerecik de sitem dinle!..”
~
Muhammed İkbal
“O
çemenlerde bülbül gibi terennüm eder,
Ben
ıssız çöllerde feryâd eden bir ruhum…”
~
Muhammed İkbal, Goethe
“Onu
ararsan kendinden başkasını görmezsin.
Kendini
ararsan ondan başkasını bulamazsın!”
~
Muhammed İkbal
“Neden
beni cennet bahçesinden kovdun?”
~
Muhammed İkbal
“İnsâniyetini
Tanrı’nın kudretiyle değişme!”
~
Muhammed İkbal
“Şaşkınca
sordu Ebu Ali: ‘Ben nereden geldim?’
Rûmi
ise yalnızca şunu düşündü: ‘Şimdi nereye gideceğim?’ “
~
Muhammed İkbal
“Ölüm
düşüncesidir, sonunda,
İnsanı
yaşama bağlayan…”
~
Umberto Saba, Şubat Akşamı
“Herkes
yalnız dünyasının ortasında
vurulmuş
bir güneş ışınıyla
Ve
çabucak akşam…”
~
Salvatore Quasimodo, Ve Çabucak Akşam
“O
evlerden
yıkık
birkaç
duvardan
başka
bir
şey kalmadı geriye…”
~
Giuseppe Ungaretti, San Martino Del Carso
“Hangi
günah, hangi acımasız suç
daha
doğmadan önce lekeledi ki beni
gökyüzü
ve yazgı böylesine düşman kesilerek yüz çevirdi bana?”
~
Giasomo Leopardi, Sappho’nun Son Şarkısı
“Mutlu
yaşa, mutlu yaşayabildiyse dünyada bir ölümlü…”
~
Giasomo Leopardi, Sappho’nun Son Şarkısı
“Ah,
pişman olacağım, sık sık
ama,
çaresiz geçmişe döneceğim özlemle…”
~
Giasomo Leopardi, Yalnız Serçe
“Sana
umudu yasaklıyorum, dedi bana, umudu bile,
yalnızca
gözyaşından parlasın dedi gözlerin…”
~
Giasomo Leopardi, Bayram Akşamı
“Ah
korkunç günler böylesine körpe bir yaşta!”
~
Giasomo Leopardi, Bayram Akşamı
“Silvia,
anımsıyor musun hâla?
Ölümlü
yaşamının o eski günlerini?”
~
Giasomo Leopardi, Silvia’ya
“Ey
gece, ey tatlı zaman, kapkara olsan da…”
~
Michelangelo, Gece
“En
son acı en iyi çaresin…”
~
Michelangelo, Gece
“Ah!
Kimbilir
ne tatlı düşünceler, ne büyük arzu onları acı sona götürdü…”
~
Dante
“Birbirine
ne kadar benziyor talihimiz:
Uzun
yollar aştınız sizler de benim gibi…”
~
Friedrich Schiller, İbikus’un Turnaları
“Devrin
alçaklığına eşsiz bir abidesin,
Vatanın
alnında silinmez bir lekesin…”
~
Friedrich Schiller, Rousseau
“Yaşamanın
sevinci içindesin, değil mi?
Benden
helâl olsun sana!
Zira
ben de yaşadım ve bu sevinci tattım!”
~
Friedrich Schiller, Mezar Taşı
“Yine
gel!.. Yine gel!.. Ne olursan ol, yine gel!
Kâfir,
rind, puta tapan da olsan yine gel!..
Kapımız
ümitsizlik kapısı değildir;
Yüz
kere tövbeni bozsan da yine gel!..”
~
Bâbâ Efdalüddîn Kâşânî
“Özlemleriyle dolduğum çocuklarım,
acıyın
annenize ruhu acıyla dolan, ölümün kokusunu alan…”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Üstün
görmeyin kız kardeşinizin hayatından,
kendi
hayatınızı, acıyın ona…”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Tanrım
bizim köle olmamıza izin verme…”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Ey
bizim güzel kardeşimiz, nasıl kıydılar sana böyle gaddarca?
Ey
bizim tatlı ruhumuz, nasıl yaptılar bunu sana?
Vaktinden
önce nasıl battı güneşin ve bizi ışıksız bıraktı?
Bedenin
barbarların ellerinde nasıl da lime lime doğrandı?”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Ey
asil soylu ruh, sen değersizleşmektense
ölümü
ve katledilmeyi seçtin…”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Ey
zamanların en acımasızı, günlerin en sahtesi,
güneş
yüzü görmeyesin bir daha, ışıktan uzak kalasın...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Ey
güneş, neden kıskandın bizim tatlı kardeşimizi
ve
öldürdün onu zalimce sırf senden daha fazla parlıyor diye?”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Zira
güzelliği zalimleri ile yola getirir
ve
düşmanlara gençliği ve güzelliği öğretir...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Her
âşık Eros’un kölesidir...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Her
şeyi elde edip ruhumuzu kaybedersek,
artık
hiçbir şeyin değeri yoktur...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Kim
Tanrı’nın mucizelerinin ihtişamına şaşıp kalmaz,
kim
onun eşsiz büyüklüğünü övmez ki?”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Yüzünün
güzelliği gözlerini örtmekteydi...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Mutlulktan
gözyaşları döktüler...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Gençlik
tamamen kibirden ibarettir
uygunsuz
hazlarla karşılaştığında;
dürtülerini
dizginleyebilen kişi ise
ebediyen
tutkularına esir olmaktan kurtulur,
ve
sonsuz hayatın varisi olur...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Ateşle
barutu bir arada tutamazsınız
dizginsiz
hayatlar yaşayanlar günahtan kaçınamazlar...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Zira
acı ancak konuşarak hafifler...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Gidiyor
musun sevgilim? Beni yalnız başıma nereye bırakıyorsun?
Sana
gösterdiğim nezaketi unuttun mu?
Başta
bana verdiğin inanılmaz sözleri anımsıyor musun?”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Ağladıkça
daha fazla yalvardım,
ama
o tek bir kelime bile etmeden gözden kayboldu...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Bir
kadının aşkı bir erkeğin aşkından çok daha yoğundur...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Kişi
ayların en yücesini seçmek zorunda kalırsa,
Mayıs
hepsinden üstün gelir.
O
tüm yeryüzünün en keyif verici süslemesini yapar,
tüm
bitkiler tomurcuklanır çiçekler parıldar,
çayırlar
güzelleşir ve pembeleşir;
tutkuları
eşsizce açığa çıkarır ve Afrodit’i çağırır,
yeryüzünü
cennete çevirir,
onu
çiçeklerle bezer, güllerle ve nergislerle...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Cesetlere
vurmak güçsüzlere mahsustur...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Güzelliğinde
tarifsiz bir parlaklık vardı,
gözlerinden
inanılmaz ışıklar saçıyordu,
görüntüsü
yeni açmış bir bitki gibiydi
canlı
bir resim gibi hepimizin ruhunu çaldı...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Ruhum
yaralandı o an güzelliğinden...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Bu
yalan dünyanın tüm zevklerini
Hades
buruşturup Charon’a verir,
ve
hepsi göçüp gider bir rüya gibi, süzülür bir gölge gibi,
bu
dünyanın tüm zenginliği bir duman gibi kaybolup gider...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Herkes
acıdan aklını yitirmişti,
saçlarını
yoluyor, sakallarını çekiştiriyor, ağlıyorlardı:
Sallan
yeryüzü; yas tut dünya;
güneş
sön, ışınlarını gizle;
karar
ay, parlama artık.
Işıl
ışıl yıldızlar sönün hepiniz...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Bu
başımıza gelenlerin asıl sorumlusu kim peki?
Âdem’in
günahı ve Tanrı’nın kararı...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Fakat
ey Efendimiz ve Tanrımız, niçin izin verdin böyle bir askerin,
böylesine
genç, sevecen ve herkese yakın askerin,
ölmesine
ve sonsuza dek yaşamamasına?
Der
ki, Tanrı’nın oğlu, hiç bir insan yoktur ki yaşasın sonsuza dek
ve
ölmesin; zira hayat geçicidir,
görünen
âlem geçicidir, şan şöhret anlamsızdır...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“Yazıklar
olsun bu yalan dünyadaki tüm iyi şeylere,
zevke,
neşeye, gençliğe;
günah
işleyip af dilemeyenlere,
gençliğine
güvenip gücüyle böbürlenenlere...”
~
Digenes Akrites, Grottaferrata
“...Sakın
ola gürültülerin, bağırtıların ve tehditlerin
seni
korkutmasına izin verme...”
~
Digenes Akrites, Escorial
“Artık
yaşamak bize haram;
Dövüşen
bizlerdik ama cezasını başkaları çekti...”
~
Digenes Akrites, Escorial
“Kardeşlerine
ağlamaktan çok yorgun düştüler
ve
daha fazla aramaktansa onu bulmaktan vazgeçtiler...”
~
Digenes Akrites, Escorial
“Unuttun
mu Halep’in soylu kızlarını,
güneş
gibi parladıklarını, misk otu gibi koktuklarını?”
~
Digenes Akrites, Escorial
“Roma
toprakları Cennet’in ta kendisiydi!”
~
Digenes Akrites, Escorial
“Ama
sen, güzel annem, ruhumun ferahlığı...”
~
Digenes Akrites, Escorial
“Üzüntüye boğuldum;
acı
hiç terk etmeyecek beni, ve hep kederli olacağım...”
~
Digenes Akrites, Escorial
“Her ne kadar yalan söylemesini bilsek de
Gerçekleri
de konuşuruz…”
~
Hesiodos, Tanrıların Doğuşu
“Ama
meşeden ve taştan söz etmek neye yarar?”
~
Hesiodos, Tanrıların Doğuşu
“İnsanların
arasından geçtiğinde bir tanrı muamelesi görür.
Çevresindeki
insanlara yumuşak hareketleriyle bir ışık olur…”
~
Hesiodos, Tanrıların Doğuşu
“Kadınların
bütün işleri sıkıntı yaratmaktır.
İyiliğe
karşı kötülük yaparlar…”
~
Hesiodos, Tanrıların Doğuşu
“Bu
dertlerle zaman geçmek bilmez…”
~
Hesiodos, Tanrıların Doğuşu
“Kalplerinde
sürekli bir acı vardı…”
~
Hesiodos, Tanrıların Doğuşu
“Kaderinde evlilik olan birisi
iyi
bir kadınla evlense bile
Kötü
şeyler yaşamak zorundadır.
Karısı
delinin tekiyse
O
zaman da hayatı boyunca acı çeker.
Bu
dertlerle zaman geçmek bilmez…”
~
Hesiodos, Tanrıların Doğuşu
“Bilgileri
zincirlerini kırmasını sağlayamadı…”
~
Hesiodos, Tanrıların Doğuşu
“İnsanlar
eskiden bu hayatta
Hiçbir
sıkıntıları olmadan yaşarlardı.
Ölüm
getiren hastalıkların ne olduğunu bilmezlerdi.
Pandora
kutunun kapağını açınca
İnsanlara
acıları ve dertleri sundu…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Kendi
kendilerini yok ettiler ve öteki yaşama gittiler.
Hades’in
soğuk karanlıklarına giderken
isimlerini
bu dünyaya bırakamadılar.
Kara
ölüm rüzgarlarıyla çekti onları yanına
Onlar
da yaşamın ışıltısını bırakıp gitmek zorunda kaldılar…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Gündüzleri
çalışır, geceleri üzülürler.
Tanrıların
verdikleri sıkıntılarla karışık bir şekilde
birkaç
ufak tefek zevk tadabilirler…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Tanrı
sevgisi bilmeyen bu kötü insanlar
çok
kötü davranacaklar annelerine ve babalarına
Kendilerini
besleyenleri beslemeyecekler,
yeminlerin
de doğruluğun da iyiliğin de değeri kalmayacak…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Tüm
saygılarını
kötülere
ve adaletsiz davrananlara yöneltecekler.
Adaleti
güçlüler yönlendirecek, kötüler iyilere saldıracaklar.
Yalan
söyleyerek yeminlerini bozacaklar.
Zavallı
insanlarda
kıskançlıkların
kötü bakışları altında ezilecekler…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Bu
felaket kötülüklere karşın
İnsanlara
kalan tek şey acılar olacak…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“En
güzeli dürüstlük, sonunda adalet kazanacaktır…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Birine
kötülük yapmak
aslında
kendine kötülük yapmaktır.
Kötü
şeyler düşünen insan
diğerlerinden
önce kendisine zarar verir…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Doğru
insanlar doğru sözleri dinlerler…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Masana
oturanlar dostların olsun…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Sana
bir şey verene sen de bir şey ver…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Bir
kadın ya da hırsıza güvenmek arasında bir fark yoktur…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Yoksul
bir adam için para her şeydir…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Ölümsüzlerin
mutluluğuna gereken saygıyı göster.
Dostuna
kardeşinmiş gibi davranma…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Ne
düşünüyorsan öyle yap…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“İnsanın
en önemli hazinesi susmasını bilen dildir.
Zamanında
konuşmak da değerlidir…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Güneşe
karşı işeme…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Gecelerin
sadece ölümsüz mutluluğa ait olduğunu unutma…”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Sabahına
iyi, akşamına kötü günler vardır..”
~
Hesiodos, İşler ve Günler
“Hepimiz kavşaklardayız, yalpalıyoruz yaşam patikasında…”
~
Andrea Alciatus, Emblemata
“Sustu mu, farkı yoktur akılsızın akıllıdan:
Dili
ve sesidir onun budalalığını ele veren…”
~
Andrea Alciatus, Emblemata
“Nerede
çizgiyi aştın? Ne yapıyorsun?
neden
yapmadan bırakıyorsun, yapman gerekeni?”
~
Samoslu Pythagoras
“Ah,
güzel şeyler neden kolayca gelmez insanın başına!”
~
Andrea Alciatus, Emblemata
“Ah,
vazgeç:
Kara
gecenin gölgesini kimse ışığa çeviremez…”
~
Aesopus, Fabulae
“Zihnin
çürümesi, yok olmasıdır, kendini beğenmişlik,
viraneye
çevirmiştir nice bilgeleri, hâlâ da çevirir…”
~
Andrea Alciatus, Emblemata
“Derler
ki, aldatıcıdır hükümdar sarayı,
altın
zincirlere vurup besler Saray efradını…”
~
Andrea Alciatus, Emblemata
“Güçlüler
savaşır, bilgelerse yıldızlar tutar…”
~
Andrea Alciatus, Emblemata
“Süzülüp
yükselirdim yüce zirvelere, yeteneğimle,
kıskanç
yoksulluk çekmeseydi beni yere…”
~
Iuvenalis, Saturae
“Ne
muhteşem bir baş bu! Ama beyni yok…”
~
Phaedrus, fabulae
“Kötülük
ne zaman bu kadar arttı?”
~
Iuvenalis, Saturae
“Nerde
bizden öncekilerin
ateşli
ruhlarının istediklerini yazma içtenliği?”
~
Iuvenalis, Saturae
“Curius’lara
benzemeye çalışanlar ve Bacchus gibi yaşayanlar,
ne
zaman ahlâk üzerine bir şey söylemeye kalkışsalar
kaçıp
gitmek isterim buradan…”
~
Iuvenalis, Saturae
“Kalçalarını
sallarken sana hürmet mi edeceğim Sextius?”
~
Varillus (Kaynak: Iuvenalis, Saturae)
“Kim
gökyüzünü yeryüzüyle, denizi gökyüzüyle karıştırmaz…”
~
Iuvenalis, Saturae
“Ne
yazık, zavallı bir halde sürükleniyoruz oraya…”
~
Iuvenalis, Saturae
“Yürekten
düşkünsen karına, ruhunu bir tek kadına vermişsen,
başını
eğ ve boyunduruğa hazırla bouynunu.
Asla
bulamazsın âşığını esirgeyen kadını…”
~
Iuvenalis, Saturae
“Bütün
barış umutlarından vazgeçmelisin
kaynanan
hayattaysa eğer…”
~
Iuvenalis, Saturae
“Anam, ey anam ne diye,
Ne
diye doğurdun beni?”
-Seni
beslemek için her gün
Başım
dertlere girsin diye…”
~
Aristophanes, Eşekarıları
“Ey
zavallı yiyecek torbam:
İçin
bomboş, neyleyim seni?”
~
Aristophanes, Eşekarıları
“Ne
bekliyoruz bütün öfkemizi boşaltmak için;
Yuvamıza
saldıranlara karşı?”
~
Aristophanes, Eşekarıları
“İşte
bu! Sizin işiniz gücünüzbu:
Dört
bir yanda zorbalık görmek
Şunu
bunu vatan haini diye damgalamak…”
~
Aristophanes, Eşekarıları
“Kim
yalvarırdı bana böyle, yargıç olmasam?”
~
Aristophanes, Eşekarıları
“Atina’dan
daha büyük bir yer ni arıyorsunuz?
Daha
büyük olmasın daha rahat olsun…”
~
Aristophanes, Kuşlar
“-Ne
biçim bir memleket istiyorsunuz?
-Nasıl
anlatayım sana: Bir memleket istiyorum ki,
En
büyük kaygılar şu cinsten olsun orda:
Gün
doğarken bir dost kapına gelsin,
Tanrı
aşkına desin, erkenden yıkan da gel bize,
Çoluğun
çocuğunla birlikte.
Düğünüm
var da ziyafet çekiyorum.
Sakın
gelmezlik etmeyesin, darılırım,
En
iyi günümde gelmezsen, kara günümde de gelme.
-Amma
da belalı yer arıyorsun!”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Peki,
siz kuşların hayatı nasıl şey?
Hoş
bir hayat mı? Anlatsana biraz?
Eh,
pek fena değildir.
En
iyi tarafı para mara yoktur bizde…”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Kurtlara
acınır da insanoğullarına acınmaz.
Kim
etmiş onların bize ettiğini?”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Ey
sizler, cılız insanoğulları,
uçarı
yapraklara, aldatıcı düşlere benzeyenler!..
Siz
ki bir avuç çamur, dağılıp giden bir dumansınız,
Kanadınız
yok uçmaya, zavallı ölümlü varlıklar!
Biz
kuşları dinleyin, ölümsüz kuşları,
hep
genç kalan, göklerde dolaşanları,
Mezar
çamur nedir bilmeyenleri, düşünceleri aydınlıkta yüzenleri…”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Her
şeyin başında Khaos vardı, karanlık vardı,
hava
yoktu, Toprak yoktu, Gök yoktu…”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Biz
kuşlar Sevgi’den doğmuşuz besbelli,
Onun
için hep sevişenlerden yanayız…”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Mutlu
yaşamak isteyen varsa içinizde,
Gelsin
yaşasın bizimle.
Ayıp
günah yoktur bizde…”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Ne
güzel şey kanatlı olmak!”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Sen
böyle yelkeni açmış nerelere gidiyorsun?”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Söz
insan düşüncesinin kanadıdır.
İnsanı
sözdür yücelere çıkaran…”
~
Aristophanes, Kuşlar
“Ah,
kaç kez yüreğim kan ağladı benim!
Sevinçlerimse
ne az, ne az, beşi bulmaz
Ama
çektiklerim saymakla bitmez;
Denizde
kum bende dert!”
~
Aristophanes, Kömürcüler
“Düşüncemi
değerlendirecek bilgeliğe sahip değilsin…”
~
Euripides, Yakarıcılar
“Çok
hüzünlü bu sözü duyduğumda ağladım.
İçime
işledi…”
~
Euripides, Yakarıcılar
“Ah,
ah!
Ölsem
de bu acıları unutsam…”
~
Euripides, Yakarıcılar
“Kuşlar
doğal olarak dünyanın en hoş yaratıklarıdır…”
~
Giasomo Leopardi, Kuşların Övgüsü
“Uyuyanlar
ve ölüler tıpkı birbirlerine benzer,
Ölüm’ün
resmi çizilemez…”
~
Gılgamış Destanı
“Tanrı
bu curcunadan rahatsız oldu,
Enlil
gürültülerini dinlemek zorunda kaldı.
Sonra
büyük tanrılara seslendi,
‘İnsanlığın
gürültüsü fazla olmaya başladı,
Patırtıları
yüzünden uykularım kaçıyor,
Gündüz
dinlenemiyor, gece uyuyamıyorum…”
~
Gılgamış Destan
"Ölünceye
dek sadık ol…”
~
Apokalips
“Herkes
sırrımı anlayamaz ki…
Bülbülün
sırrını şüphe yok ki, yalnız gül bilir…”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr, Bülbülün Özrü
“Beni
yarattıkları gün, meğerse bu gece için yaratmışlar!
Yarabbi,
bu gecenin gündüzü yok mu?
Feleğin
mumu yanmayacak mı?”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Hepimiz
de yele benzeriz…
Şu
dünyadan geçip gidiyoruz.
O
gitti, biz de hep gitmekteyiz!”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Herkes,
yaratılıştan temiz olsaydı,
peygamberleri
göndermek doğru olur muydu?
Ne
lüzumu vardı peygamber yollamanın?”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Dünya
nedir? Hırs ve tamah yuvası.
Firavun’dan,
Nemrud’dan artakalan bir şey!”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Bu
aşağılık dünyanın zahmetini ne vakte dek çekeceksin?”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Ey
bu âlemde daima üzülüp duran, ip gibi kıvrılıp bükülen,
Nihayet
bu âlemi ebediyen bırakıp gideceksin…”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Bilmez
misin ki, her doğan ölür;
toprağa
girer veher var olanı yel alır götürür!”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Birisi
Meryem oğlu İsa’ya dedi ki:
‘Ey
ancak çifti güneş olan tek kişi,
Neden
kendine bir ev yapmazsın?’
İsa
dedi ki: ‘Ben deli değilim ki!’ “
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr,
(
On Yedinci Makale )
“Madem
ki dünya durmuyor, geçip gidiyor,
sen
de geç. Onu bırak…”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Bir
deli vardı… Çocuklar onu taşladıklarından
gönlünden
kan damlamakta idi…”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Âdem cennete doydu;
“Âdem cennete doydu;
Bütün
o eski nimetleri bir buğday tanesine sattı…”
~
Feridüddin Attar, Mantıku't-Tayr
“Gece gündüz ağlar dururdu.
“Gece gündüz ağlar dururdu.
Gecesi
gündüzünden beterdi,
gündüzü
gecesinden beter!”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Ne
varsa, ne olmuş ve ne olacaksa;
hepsi
bir zerreden ibarettir…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Ben
hiçbir şey bilmem ki. Ne onu bilirim, ne bunu.
Âşıkım
ama kime âşığım? Onu da bilmiyorum.
Ne
müslümanım, ne kâfirim.
Peki,
neyim ben öyleyse?”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“İnsanların
nasibi ancak hayaldir.
Hiç
kimse hal nedir bilmez…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Hiçbir
şey bilmiyorum. Keşke bilseydim!”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Daha
ilk adımda kaybolup giderler…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Surette
ikisi de küldür, ikisi de birbirinin aynı olmuştur.
Fakat
sıfat bakımından aralarında bir hayli fark var!”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Yüzünü
övmeye imkân yoktu;
ne
kadar övülse, saçının bir teli bile övülmemiş gibiydi…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Nergis
gözlerini bir kırptı mı, bütün âlemi ateşe yakardı…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Sen
de bir gün olur, bu yola düşersen, anlarsın…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Mecnun
dedi ki:
Bütün
yeryüzündekiler, beni övse ve beğense ne çıkar?
Benim
methim, Leylâ’nın sövüp saymasıdır…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Dert
sahibi ol ki, derdin sana dermandır.
İki
âlemde de can ilacın, derdindir.
İş,
düşkünlüktedir.
Kimin
derdi varsa dilerim dermanını bulmasın…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Âşıkların
arasında öyle kuşlar vardır ki,
ecelden
önce kafesten kurtulmuşlardır…”
~
Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Kefenimi gözyaşlarımla yıkadım ve ona :
‘yazıklar olsun.’ diye yazdım!”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Öyle acıyordu ki ona, yaşlar boşanıyordu gözlerinden,
“Kefenimi gözyaşlarımla yıkadım ve ona :
‘yazıklar olsun.’ diye yazdım!”
~ Feridüddin Attâr, Mantıku't-Tayr
“Öyle acıyordu ki ona, yaşlar boşanıyordu gözlerinden,
yiyip
bitiriyordu Medeia’yı yüreğinde yer eden acı…”
~Apollonios,
Medeia
“Zavallı
ben! Kötülüklerden kötülük beğen!”
~Apollonios,
Medeia
“Elveda
utanç! Elveda iyi adım benim!”
~Apollonios,
Medeia
“Yazgısı
ölmekse ovada varsın ölsün savaşta…”
~Apollonios,
Medeia
“Hangi
ayıp benim olmayacak ki?
Vah,
şu çılgın tutkum!
~Apollonios,
Medeia
“Ayrılmak
olacak benim için en hayırlısı
bu
yaşamdan gizemli bir ölümle bu gece…”
~Apollonios,
Medeia
“Islattı
göğsünü dinmeyen gözyaşları;
seller
gibi ağladı acı acı kendi yazgısına…”
~Apollonios,
Medeia
“Hayatının
baharında bırakıp biz İalysosluları
battın
Phaenokritos unutuşun denizine,
koparıp
daracık ömründe çiçeklerini bilgeliğin…”
~
Dionysios
“Gelmez
daha sen gibi bir türkücü sürdükçe insan soyu…”
~
Dionysios
“Kader
kadar ağır mezar taşı der:
‘Alıp
götürdü ölüm daha ilkbaharında küçük Theodota’yı.’
Ve
yanıtlar babasını küçük kız:
‘Bırak
acı çekmeyi Theodotos,
benmişim
sanki bu dünyada ilk bahtsız!’ “
~
Philetas
“Şunu
da dedi Phokylides: Kötüdür Leroslular;
şu
ya da bu değil, hepsi kötü, Prokles dışında;
ama
Prokles de Leroslu…”
~
Phokylides
“İç
Asklepiades. Neden bu gözyaşları? Nedir derdin?
Neden
bulanıyorsun ölümün küllerine ölmeden?”
~
Asklepiades
“Sev
beni, ama yanmasın yüreğin başkasının olursam…”
~
Asklepiades
“Bakarken
güzelliğine mum gibi eridim…”
~
Asklepiades
“Karaysa
kara, bana ne bundan, kömür de kara.
Ama
bir yanmayagörsün, güller gibi ışıldar!”
~
Asklepiades
“İçelim!
Başlar belki şaraptan sonra
yeni,
soylu, baldan tatlı bir sohbet…”
~
Hedylos
“Küplere
batırın beni Khios şarabıyla dolu
ve
deyin: ‘Keyfine bak Hedylos!’ “
~
Hedylos
“İki
gün görür hayatında kadın:
Biri
evlendiği, öbürü gömüldüğü gün…”
~
Hipponaks
“Ey
derbederler!
Size
kalsa her şey güllük gülistanlık;
oysa
savaş kapımızda…”
~Kallinos,
Savaş Kapıda
“Gelip
çatınca acıyla dolu yaşlılık,
hem
çirkin, hem kötü olunca insan,
kapkara
kaygılar dolanır durur kafasında,
artık
tat almaz olur gün ışığına bakmaktan…”
~
Mimnermos
“Yaratmasaydı
tanrı sarı balı
incir
olacaktı baldan tatlı…”
~
Ksenophanes
“Başka
şey tutar mı altının yerini?”
~
Pythermos
“Tanığım
ki lahanalar
en
sevdiğim sensin insanlar içinde…”
~
Ananios
“…güzelim
boynuna
gölgesi
vururdu saçlarının…”
~
Anakreon
“Yakışır
mıydı size acılar çekmek mutsuz ölümlüler gibi?”
~
Homeros, Akhilleus’un Ölümsüz Atları
“Aktıkça
sular, çiçek açtıkça ulu ağaçlar
ışıyıp
durdukça güneş ve pırıl pırıl ay
çağladıkça
ırmaklar, deniz kabardıkça,
durup
nice gözyaşlarının mezarında
diyeceğim
hep gelip geçene:
Burada
yatıyor Midas…”
~
Homeros, Midas’ın Mezarı
“Elveda,
ey Semele’nin güzel yüzlü oğlu!
Kim
unutur da seni, güzel türkü söyler!”
~
Homeros, Dionysos’a İlahi
“Karanlık
gözlü uyku
Gecenin
çocuğu…”
~
Sappho, Kızlık
“Böbürlenme,
kadın, bir yüzük için…”
~
Sappho, Musalar
“Ölüp
gideceksin, kimse anmayacak seni,
dermedin
çünkü güllerinden Pieria’nın…”
~
Sappho, Musalar
“Yoksulluk,
o zalim, aman vermez hastalık
kız
kardeşi Çaresizlik’le birlikte
ümüğüne
çökmüş büyük bir halkın…”
~
Alkaios, Devlet Gemisi
“Aptal
değildir
şu
Miletoslular, ama aptalca işler yaparlar…”
~
Leroslu Demodokos
“Evet,
evet, gelincik filizi adına!”
~
Antikçağ Anadolu’da Bir Yemin (Anonim)
“Bir gün hesabını soracağım size nasıl tüketildiğimin
“Bir gün hesabını soracağım size nasıl tüketildiğimin
Sizin yüzünüzden, ama şimdilik yolculuk devam ediyor...”
~ John Ashbery, Kötüleşen Durum
“Duvarlardaki resimlere bakıyor.
Gerçeğin bir nümunesi sadece.
Ama asla yetmez kimseye.
Gerçek tatmin etmez...”
~ John Ashbery, Azami Yükseklik
“Düşünüyordum,
Çiçekler unutulduğuna göre
Eskisinin arkasından dolanan
Koca yeni sınırda
Sulara batmıştır önceki güzel düşünceler...”
~ John Ashbery, Çiftlik II
“Niçin sevişmiyoruz?”
~ Tevfik Fikret, Sühâ ve Pervin
“Ben ki bitmez sanıyordum bu hayâtın şevki...”
~ Tevfik Fikret,
Nesrin
“Âh ben, ben ki henüz gonca iken solmuş gül gibiyim...”
~ Tevfik Fikret, Nesrin
“İşte Nesrin daha açmaktaki bir gonca iken
Geçti, bir tutsağı bahtın, bu dikenliklerden...”
~ Tevfik Fikret,
Nesrin
“Bir insanın acısından kederlenir mi doğa?”
~ Tevfik Fikret, Hasta Çocuk
“Güzel ya boş düşünüş, hoş fakat yalan bir düş...”
~ Tevfik Fikret,
Hasta Çocuk
“Zavallı yavrusu yoksulluğun, zavallı yaşam!”
~ Tevfik Fikret,
Ramazan Sadakası
“Sever hayâtı
insan mezar başında bile!”
~ Tevfik Fikret,
Yaşadıkça
“Evet, sabah olacaktır, sabah olur, geceler
Geçer, kıyametedek sürmez; en sonunda bu gök
Bu mavi gök size bir gün acır; usanma sakın.
Hayata neş’e güneştir, usanç içinde kişi
Çürür bizim gibi...”
~ Tevfik Fikret,
Sabah Olursa...
“Ölmek hayatı tazelemektir: biz ölmesek
Düşler ölür...”
~ Tevfik Fikret,
Geçmiş... Gelecek
“Ama lâyık sana bu karanlık, derin örtü,
Lâyık bu örtünüş sana, ey sahnesi zulmün!”
~ Tevfik Fikret,
Sis
“Çiçekli bir dala konmuş kanatlı bir hülya...”
~ Tevfik Fikret,
Nisan
“Biraz da kendini sevmek değil midir yaşamak!
~ Tevfik Fikret,
Senin Yerinde
“Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin!”
~ Tevfik Fikret,
Bir Resim Önünde
“Keder ve korku yüzleri soldurdu...”
~ Tevfik Fikret,
Deprem
“Yaşantın elbette
Kolay ve neş’e verir bir gezinti olmayacak;
Lakin bu dert çölünde
Kolay ve neş’e veren bir gezintinin ancak
Hayali vardır; uzak bir serap için koşmak
Ve en sonunda yorulmak, ve boş yorulmaktır...”
~ Tevfik Fikret,
Deprem
“Haksızlık eden başları bir gün... koparırlar.”
~ Tevfik Fikret,
Devenin Başı
“Acı şeyler, Halûk, fakat gerçek!”
~ Tevfik Fikret, Halûk’un Veda’ı
~ Tevfik Fikret, Halûk’un Veda’ı
“Gördüğün
her şey bu dünyada fanidir.
Bugün
birinin yaptığını yarın öbürü yıkacak…”
~
Andreas Gryphius, Her şey Fani
“Şahane
açmış çiçekler çiğnenip yok olacak;
Yarın
toz ve topraktır tüm gurur ve kibirler;
Hiçbir
şey sonsuz değil, ne bir tunç ne de mermer…”
~
Andreas Gryphius, Her şey Fani
“Kötü
bir hiçlik, gölge, toz ve rüzgar,
Bir
daha açmayacak güzel bir kır çiçeği!
Hiç
kimse göremiyor hâlâ sonsuz gerçeği…”
~
Andreas Gryphius, Her şey Fani
“Kurtaracak
mı kederin seni
O
sonsuz gecenin karanlığında?”
~
Simon Dach, Neşeye Davet
“Hiçbir
saatini boşa geçirme
Kısadır,
geçer zaman!
~
J.W.Ludwig Gleim, Gülleri Devşir
“Varolduğu
ve yaşadığı insanın
Kısa
bir zaman dilimidir,
Geçip
giden şu dünyanın
Harikulade
güzelliğidir…”
~
Mathias Claudius, Mote
“Bir
rüya, bir rüyadır yaşamımız
Şu
yeryüzünde.
Süzülüp
kayboluyoruz
Gölgeler
gibi dalgalar üstünde.
Ölçüsüyle
zamanın ve mekanın,
Ve
(bilmiyoruz ama) şimdi ortasındayız
Ebediyetin…”
~
Johann Gottfried Herder, Amor ve Ruh
“Niçin
kapanırsınız gözlerim öyle?
Mutlu
günlerin rüyaları mı sardı sizi yine?”
~
Goethe, Gölde
“Kimbilir
yaşamak ne kadar güzel
O
sonsuz güneşin ışıklarında!”
~
Friedrich von Schiller, Özlem
“Çok
yıllar gördüm
huzurları
yoktu;
Tanrının
ışığı yanar
iyi
insanlara doğru…”
~
Thomas Bernhard, Lied der Magd
“Sevebileceğim
hiçbir yüz,
özlemime
tad katacak hiçbir beden ve
yalnızlığıma
yetecek hiçbir ölüm görmüyorum…”
~
Thomas Bernhard, Traurigkeit
“Ölmeden
önce bu köye
geri
dönmeliyim…”
~
Thomas Bernhard, In das Dorf muss ich zurück
“Babamın
ayakkabılarının yırtıldığı
köye
geri dönmeliyim…”
~
Thomas Bernhard, In das Dorf muss ich zurück
“Neden
cehennemi görmeliyim?
Tanrıya
giden bir başka yol yok mu?”
~
Thomas Bernhard, Der Tag der Gesichter
“Gözlerim
bana acı çektiriyor Tanrım…”
~
Thomas Bernhard, In Hora Mortis
“Ey
Tanrım yolumun beni
nereye
götürdüğünü bilmiyorum…”
~
Thomas Bernhard, In Hora Mortis
“Tanrım
ağaçlar ve balıklar bile
huzursuzluğa
yakalanmışlar…”
~
Thomas Bernhard, In Hora Mortis
“Ey
Tanrım
senden
korkuyorum…”
~
Thomas Bernhard, In Hora Mortis
“Baba
kalbimi
öldürdün…”
~
Thomas Bernhard, In silva salus
“Orada
siyah çiçekler
arasında
ölüler
yatarlar…”
~
Thomas Bernhard, Sommerregen
“Beni
bekleyen neyse onu görmeliyim
ölümümü
ve
gözyaşları eşliğinde yitip gitmemi…”
~
Thomas Bernhard, In Hora Mortis
“Ölüm
bana yakın şimdi, kış bana yakın..”
~
Thomas Bernhard, Unter dem Eisen des Mondes
“Unut
beni ölüm…”
~
Thomas Bernhard, Unter dem Eisen des Mondes
“Ne,
öldüm mü?”
~
Thomas Bernhard, Dir Irren Die Haeftlinge
“…ve
ölüm bizlere hiç
yaklaşamayacak,
bu tatlı ormanda sozsuza dek…”
~
Thomas Bernhard, Ave Vergil
“Hep sorum kendime, bir yanıt bulamadım,
“Hep sorum kendime, bir yanıt bulamadım,
İyiliğin,
uysallığın nereden geldiğini,
bugün
hâlâ bilmiyorum ve şimdi gitmem gerek…”
~
Gottfried Benn, İnsanlarla Karşılaştım…
“Usta,
ancak sen olsaydım senin gibi olabilirdim,
Seni
ilk kez dinlediğim o büyük, mutlu an ne hüzünlüydü!”
~
Fernando Pessoa, Usta, Sevgili Ustam!
“Beni
özgür kıldın, ama insanın yazgısı köle olmaktır.
Uyandırdın
beni, ama uyumaktır insan olmanın anlamı…”
~
Fernando Pessoa, Usta, Sevgili Ustam!
“İnsanlar
birbirini tanımak zorumda değildir
Birbirlerini
tanıdıklarında
Konuşuyor
iseler bu savaş demektir susuyorlarsa yol…”
~
Gerard Augustin, Lao-Tseu’nün İstanbul Yolculuğı
“Geldiği
gibi gitti Jean…”
~
Jean de la Fountaine, Kendi Mezar Taşı İçin Yazıt
“Sakın
doğal bulmayın hep alışılageleni!
İnanılsın
her şeyin değişebileceğine…”
~
Bertold Brecht
“Yürekliymişsin.
Kime
karşı?”
~
Bertold Brecht, İyi Adamın Sorguya Çekilmesi
“Bilgeymişsin.
Kimin
için?”
~
Bertold Brecht, İyi Adamın Sorguya Çekilmesi
“Dönmezmişsin
bir kez söylediğinden.
Neymiş
söylediğin?”
~
Bertold Brecht, İyi Adamın Sorguya Çekilmesi
“İyi
bir arkadaşmışsın.
İyi
insanlar da var mı arkadaşların içinde?”
~
Bertold Brecht, İyi Adamın Sorguya Çekilmesi
“Rastlaşırız
belki yine, ama
Bıraktığın
yer var ya
Orada
bulamazsın artık beni…”
~
Bertold Brecht
“Şuna
inanın ki sizi kandırıyorlar,
çünkü
söylediklerinin hiçbirinde tek bir doğru bile yok…”
~
Sokrates, Savunma
“Herkes
her şeyi bilmez ki!”
~
Sokrates
“Yaşamı
sona erenler sönmüş lambanın kokusunu alamazlar!”
~
Narayana, Hitopadeşa
“Gece:
Tanrı gündüzü geceden yarattığı için
Gecenin
faziletleri gündüzden daha fazladır.
Gündüz:
Sus, neden böyle asılsız sözler söylüyorsun?
Arşın
sahibi Tanrı, gündüzü, geceden evvel yemin ederek övmüştür…”
~
Esedî, Şeb u Ruz
“Bahar
oldu yeşillendi çemenler
Açıldı
goncelerle yâsemenler
Çıkar
seyrâne artık gülbedenler…”
~
Şeyh Hacı Ethem, Curcuna Şarkı
“Derindir
alnımda gurbet çizgisi
Değişmez
diyorlar bahtın yazısı…”
~
Selâhattin Pınar, Curcuna Şarkı
“Sen
gül dalında gonca, ben dağ yolunda yonca
Sen
açılır gülersin, ben sararıp solunca…”
~
Emin Ongan, Curcuna Şarkı
“Sevmek,
inanmak hep yalan bunlar
Sevenler
sevilmez boş yere ağlar…”
~
Avni Anıl, Curcuna Şarkı
“Açık
yeşildi gözü
Güneş
gibiydi yüzü
O
çok güzeldi ammâ
Yalancının
biriydi
Ah
unut onu gönlüm unut onu sen de…”
~
Şekip A. Özışık, Düyek Şarkı
“Çal
sâzı aman mıtrıb doldur kadehi sâki
Ta
neş’e-i gam fersa dillerde kala bâki…”
~ Hacı Arif Bey, Devrihindi
“Ömrüm
tükendi hicran tükenmez…”
~
Rıfat Bey, Sofyan
“Ay
karanlık aman gece vurdular beni
Ölmeden
mezara koydular beni…”
~
Türkü, Aksak
“Ben
sana aşık değilim
Ben
kulunum ya kölenim
Gülşende
bülbülünüm…”
~
İsmail Dede, Senginsemal
“Issız
geceler kalpleri anlatmak içindir…”
~
M. Reşat Aysı, Türkalsağı Şarkı
“Göz
gördü, gönül sevdi seni ey yüzü mâhım
Kurbânın
olam var mı bunda benim günâhım…”
~
Sadi Hoşses, Ağıraksak Şarkı
“Kim
görüp de sevmemiştir sen gibi bir gülteri…”
~
Bimen şen, Ağıraksak Şarkı
“Koklasam
verd-i rûhun ey gül-i ter solmaz mı?”
~
Merkel Melek, Çiftesofyan Şarkı
“Geldi
ammâ neyleyim, sensiz bahârın şevki yok!”
~
Recaizâde Mahmud Ekrem, Şevki Yok
“Beni
anladı sandımdı fakat anlamamış âh
Lâ
havle velâ kuvvete illâ billâh!”
~
Muallim Nâci
“Belki
bir sabah geleceksin,
Lakin
vakit geçmiş olacak…”
~
Şekip A. Özışık, Çiftesofyan Şarkı
“Kaderimdir
her çektiğim
İnlerim
hiç rehâ bulmam
Elem
beni terk etmiyor
Hiç
te fâsıla vermiyor…”
~
Tatyos, Kesik Kerem Naziresi
“Uzun
yıllar geçecek
Saçlara
ak düşecek
Bu
sonsuz yolculuktan
Yalnız
o dönmeyecek…”
~ M.Reşat Aysu, Düyek Şarkı
“Yaşamak
zevki verir rûhuma sonsuz kederim…”
~
V.Şenyol, Düyek Şarkı
“Elvedâ
gençliğim elvedâ ey hâtıralar
Elvedâ
mes’ud günlerim ümid dolu sayfalar
Yine
mevsimler dönecek yine yapraklar düşecek
Giden
gençliğim hiç geri gelmeyecek
Elvedâ
elvedâ âh elvedâ…”
~
Yıldırım Gürses, Sofyan Şarkı (Güfte?)
“Şehâbet
geçti artık zevk-i mâzi bir serâb oldu…”
~
İlhami Bey, Düyek Şarkı
“Dem
geçmede gülzâra hazân inmede artık…”
~
Mustafa Ege, Curcuna Şarkı
“Gelmiyor,
gelmiyor… Gitti gelmiyor
Galiba
o günler bitti…”
~
Orhon Seyfi Orhon
“İstanbul’u
sevmezse gönül, aşkı ne anlar
Düşsün
suya yer yer erisin eski zamanlar
Sarsın
bizi akşam da şarap rengi dumanlar
Bir
tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan…”
~
Behcet K. Çağlar
“Kanatır
ruhumu mâzide kalan hâtıralar…”
~
M.N. Irmak
“Ne
dert kalır, ne hüzün, bir sudur akar zaman…”
~
Sadettin Kaynak, Düyek Şarkı
“Gökyüzünde
yalnız gezen yıldızlar
Yeryüzünde
sizin kadar yalnızım…”
~
H.M. Ebcioğlu
“Sen
kimseyi sevemezsin, sevmeyeceksin
Rüzgârın
önünde kuru bir yaprak gibi sürükleneceksin…”
~
Kamuran Yarkın
“Hâfızın
kabri olan bahçede bir gül varmış
Yeniden
her gün açarmış kanayan rengiyle…”
~
Yahya Kemal Beyatlı
“Bir
hâtıradır göz yaşların kalmış bana senden…”
~
Ercüment Alacakaptan, Düyek Şarkı
“Bir
haberdir gelmedi, yollarda hâlâ gözlerim…”
~
Sadettin Heper, Çenber Beste
“Mey
de teskin etmiyor dindirmiyor hicrânımı
Görmüyor
zâlim felek ah etmedik bir ânımı…”
~N.H.Özeren,
Aksaksemai Şarkı
“Bir
gün gelecek, sen de beni anlayacaksın,
Ettiklerine
nâdim olup, ağlayacaksın…”
~
Sadi Hoşses (Güfte:?)
“İşte
geldi nevbahâr, erişti yaz,
Bezme
gel gül, ey gül-i gülzâr-ı nâz…”
~
Nami
“Ruhumda
açan güldü, doğan gündü, emeldi,
Dünyamı
unutturduğu demler ne güzeldi…”
~
Fehmi Tokay
“Sorulmasın
bana ye’sim garik-i hicrânım,
O
hüsn’ü gördüğüm andan beri perişanım…”
~
Lemi Atlı
“Çıkıp
yücelere bakmak istersin,
Coşkun
sular gibi akmak istersin,
Her
güzelle düşüp kalkmak istersin,
Ben
senin derdini çekemem gönül…”
~
Karacaoğlan
“Bir
bahâr akşamı rastladım size,
Sevinçli
bir telaş içindeydiniz.
Derinden
bakınca gözlerinize,
Neden
başınızı öne eğdiniz…”
~
F.E.Baksı
“Kapıldım
gidiyorum bahtımın rüzgârına,
Ey
ufuklar diyorum yolculuk var yarına…”
~
Kaptanzâde Ali Rıza Bey
“Bu
günler insanın oğulları, geceler de kızlar gibidir.
Sen
bu gün ve gecelerden, geçen senelere benzemeyen bir şey bekleme…”
~
Ma’arrî
“Devir
o devirdir, günler o günlerdir, insanlar o insanlardır.
Dünya
daima galip gelenindir…”
~
Ma’arrî
“Beni
yalnız bırakın, size uzaktan bakayım…”
~
Harîrî
“Hiç
şüphe yok ki hayat ölümden daha iyidir…”
~
Esedî-i Tûsî
“İnsan
her yerde gamlı ve biçaredir.
Herkes
kendine göre bir mihnete yakalanmıştır…”
~
Ebülferec-i Secezi
“Aptalın
biri sordu: ‘İki ayak basımı kadar
Küçük
olan bu oda sana nasıl kâfi geliyor.’
O
da ah çekip ağlayarak cevap verdi:
‘Bu,
ölecek bir insan için çok bile’ diye…”
~
Hakîm Senâ’î, Hadîkatü’l-hakika
“Kalk!
Zulüm ve haksızlıkla yoğrulmuş dünyanın
Toprak
yığınından kalkan tozları gözyaşlarımızla bastıralım…”
~
Hakîm Senâ’î, Hadîka
“Yoluma
türlü tuzaklar kurdu ve türlü taneler serpti.
Ben
de onun yoluna gittim ve onun tuzağına düştüm.
Kötü
huyumdan ötürü, şeytanın şeytanı oldum.
Ondan
sonra ömrümün bir günü dahi günahsız geçmedi.
O
hale geldim ki, günah işlememek, benim nazarımda günah oldu…”
~
Hakîm Sûzenî
“İhtiyar
oldun, siyah saçların beyazladı;
Artık
siyah saçlı, beyaz yüzlü güzeller isteme…”
~
Hakîm Sûzenî
“Gündüz,
gecenin sürme renli örtüsünü başıma çekerim.
Bu
cihandan daima kaçarım; zira bu cihan bana layık değildir…”
~
Kemâleddin İsmail
“O
sevgiliye dedim ki: ‘Sen her şeyden daha ziyade parlak olan güneşsin.’
O
cevaben: ‘İyi bakacak olursan, ben güneşten daha parlağım’ dedi…”
~
Ferîd-i Kâtib
“Bütün
ömrünce başının selamette kalmasını isteyen,
Akıllı
adam, bu dünyada şu iki şeyi yapmaz;
Kayser’in
kızını dahi verseler evlenmez,
Kıyamet
gününe kadar dahi olsa borç para almaz…”
~
Hakîm Rûhânî
“Gamlı
ve kederli insanların kalbi sevinçle dolar.
Felekten
zarar görmüş kişiler, onu içtiğinde
O
zararların hepsi birer fayda olur.
Onu
içenin yüzünde zağrifan rengi oluşur ve
O
zağrifan gibi kalpte sevinç uyandırır.
(…)
O
bulanıklıktan arınmış bir ruh, hiç tutulmayan bir güneş,
Değişmeyen
ve dumanı olmayan bir ateştir.
Şarap
iste, şarap iç, şarap ile şad ol.
Tanrı
cennette bile güzel şarap vaat etmiştir…”
~
Cevherî-i Zerger
“Tembeller
gibi bu feleğin çimenliğine uzanıp yatma;
Çünkü
bu ağaç her ne kadar gölgeli ve latif ise de meyvesizdir…”
~
Esîrüddin-i Ahsiketi
“Söz,
bu dünyada insanın başının belası, sükût ise canın halesidir…”
~
Esîrüddin-i Ahsiketi
“Kendilerinin
yerini tutacak kimse bırakmadan bu dünyadan göçtüler…”
~
Esîrüddin-i Ahsiketi
“Güzel
gül, gonca içinde mahzun bir vaziyette,
Benim
gibi dünyanın insanlarından el çekmiştir…”
~
Nizâmî-i Gencevî
“İhtiyarlık
sabahı senin başını sarmıştır.
Bu
yüzden gözyaşlarının yıldız gibi dökülmesinin zamanı gelmiştir…”
~
Kemâleddin İsmail
“Kim
ki aşık olur, gam yükünü çekmesi zaruridir…”
~
Pûr Bâhâ-i Câmî
“Hiçbir
göz senin gözlerinden daha güzel bir göz görmemiştir…”
~
Abdülkadir-i Nâyinî
“Büyükler
‘Temiz insanların gözleri saf ve ruşendir’ demiştir.
Bu
söz beyhude söylenmemiştir…”
~
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Mesnevî-i Manevî
“Arifin
sırrını yine arifin gözü görebilir.
Mevlânâ’nın
kim olduğunu Şems-i Tebrizî bilir…”
~
Molla Câmî
“Dünyanın
uzak yerlerini gezdim dolaştım.
Birçok
kişiyle düşüp kalktım.
Her
yerden istifade ettim.
Her
harmandan bir başak topladım…”
~
Sa’dî Şirazî, Bostan
“Burası
oturulacak yer değildir, buradan gelip geçmek gerekir.
İnsanın
ebedi evi ahrettir…”
~
Sa’dî Şirazî
“Ey
saki, zamanın vefasızlığına çare yoktur…”
~
Emir Mahmud
“Tanrı
öyle bir ressamdır ki, sudan suretler ve
Toprak
zerrelerinden güneş gibi güzeller yaratır…”
~
Cihan Hatun
“Bu
diyardan çekilip gittik. Burası pek hoştu,
Yollarındaki
tozları gözyaşlarıyla giderdik…”
~
Celâl Tabib-i Şirazî
“Leyla’dan
başkalarına baktığım gözleri,
Yaşlarla
yıkamadan Leyla’nın yüzüne mi bakayım?”
~
Muinî-i Cüveynî
“Gözü
güzellerinden yüzünden çevirmek zordur;
Bu
konuda bize nasihat verenler boşuna çalışıyorlar…”
~
Şeyh Sa’dî
“İnsanın
dimağına zevk ve neşe veren bir demet gül
Yüz
harmanlık ottan daha hayırlıdır…”
~
Emir Şahî-i Sebzvarî